İbrahim Hakkı Erzurumlu neşvesi
Hak şerleri hayr eyler Ârif anı seyreyler Zannetme ki gayreyler Mevlâ görelim neylerNeylerse güzel eyler
Her halde şiirle başı hoş olmayanlar bile bu kıtayı duymuştur. Zaten İbrahim Hakkı Erzurumlu da şair değildir! Onun diğer vasıfları elbette şairliğinin önüne geçer.
18. yüzyılın bu büyük mutasavvıfı, bir taraftan şiirle uğraşmış, diğer taraftan tecessüs sahibi bir ilim adamı olarak eserler kaleme almıştır. Onun Marifetname isimli eseri, hem manevi ilimlerin hem müsbet ilimlerin kapsamında olduğu benzersiz bir kitaptır.
Hasankaleli, doğduğu yerde de yaşamış, Erzurum merkezde bulunmuş, Siirt Tilloda, yani şeyhi İsmail Fakirullahın memleketinde vefat etmiş. Bir rüya üzerine Yunus Emrenin Erzurumun bir köyündeki kabrini keşfetmiş, Tabduk Emre ile birlikte mezarını yaptırmıştır. Fakat kendisi Erzuruma dönmemiş.
İbrahim Hakkı hazretleri ömrünü Tilloda tamamlamış olmasına rağmen Erzurumlu olarak anılmaya devam etmiştir.
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesinin düzenlediği Edebiyat Mevsimi programının bu seneki konu başlığı tasavvuf. Tasavvuf ve hayat, tasavvuf ve edebiyat, fikir, sanat
Bu topraklarda dinin esaslı hayat bulma zeminlerindendir tasavvuf. İnsanımızın yüzyıllardan süzülmüş irfanının, tevazuunun, bilge tavırlarının arkaplanında tasavvuf vardır, tekke terbiyesi vardır.
İşte örnek, İbrahim Hakkı Erzurumlunun Tefviznamesinden aldığımız mısralar.
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler.
Bu kendiliğinden söylenilivermiş gibi mısralar, dilimizden düşmez. Tefvizname uzun bir şiir.
Nâçâr kalacak yerde
Dermân ider ol derde
Nâgah açar ol perde
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Burada şiirin bütün kıtalarını aktarsak yeri var!
Edebiyat Mevsimi kapsamında İbrahim Hakkı hazretleri ile ilgili bir sohbet toplantısında bulunduk. Konuşmacı Belkıs İbrahimhakkıoğlu hanımefendi, hazretin soyundan. Babası Hakkı Bey, hatla, şiirle, musıkiyle iştigal eden deryadil bir insandı. Belkıs hanımın merhum ağabeyi Feyyaz İbrahimhakkıoğlu tanıdığım en arif insanlardan biri idi. Belkıs hanım, görmüş geçirmiş bir ailenin ferdi olarak, ceddi İbrahim Hakkıyı hakkıyla anlattı. Elbette bu sohbetin yöneticisi Melek Paşalı hanımın hakkını da ketmetmemek lâzım. Konuya vukufu, sorularının güzelliğinden, yerindeliğinden anlaşılıyordu.
Konu tasavvuf, tasavvufun büyük şahsiyetlerinden biri
Böyle olunca, ağır laflar, asık suratlar, ciddi tavırlar ve yorucu bir toplantı bekleniyor.
Hiç öyle olmadı! İbrahim Hakkı hazretlerinin neşvesi salona hakim oldu. Konuşanlardan konuşulanlara, dinleyenlere sirayet eden acayip bir neşe vardı. Güler yüzlü toplantı denilince, örnek gösterilecek bir sohbetin içinde bulduk kendimizi!
İbrahim Hakkının hayatından nakledilen levhalar başka türlüsüne izin vermiyordu. Hele onun eşlerine yazdığı mektuplar
Her hanımına ayrı bir üslupla, zerafet ve nezaketle hitap
Yine onun şiiri ile bitirelim:
Vallah güzel etmiş
Tallah güzel etmiş
Billah güzel etmiş
Allah görelim netmiş.
Netmişse güzel etmiş.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.