Yusuf Karadavi, Camiu’l Ezher’de sanki veda hutbesini irat etti. Mısırlılara birlik ve beraberlik nasihatinde bulundu. Hem Kıptilere milli birlik ve beraberliğin önemini hatırlattı hem de laik ve seküler kesimlere, farklı düşüncelerin veya ihtilafların normal olduğunu lakin bunların yıkıcı tarzda ve çekişmeye malzeme olacak şekilde kullanılmasının doğru olmadığını söyledi.
İhvan da olsa yönetimlerin yanlıştan uzak ve hali kalamayacağını dolayısıyla kararların daima gözden geçirilebilineceğini ifade etti. Mısır devriminden beri Ezher’deki bu ikinci hutbesi.
25 Aralık tarihiyle (2012) birlikte Mısır devrimi ikinci yılını doldurmuş oldu. Tarihleri yeniden gözden geçirirken aklıma geldi. Mesih’in ihtilaflı da olsa doğum tarihi 25 Aralık olarak biliniyor. Bu, Mısır devriminin başladığı tarihe tekabül ediyor. Hıristiyanlar genel olarak Hazreti Mesih’in doğum tarihini 25 Aralık olarak kabul ediyorlar.
Bu cihetten bakılınca Mısır devrimi de Mesih’in doğum günü patlak vermiş oldu. 11 Şubat tarihinde ise ( 2011) zaferine ulaştı. 11 Şubat tarihi de İran Devriminin yıldönümü ve bazı mühim milatların da tarihi. Karadavi, Mısır’ın milli birlik ve bütünlüğüne işaret ettikten sonra Suriye devrimine de temas etti. Suriye ve Camii-i Emevi ile alakalı olarak yaptığı dua öteki dualara katıldı. Mazlumların duasına tercüman oldu ve eşlik etti.
Daha önceki yazılarımızdan birisinde (Emevi Camii’nde buluşma) iki zatın Emevi Camiisiyle ilgili duasına yer vermiştik. Bunlardan birisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dilek ve duasıydı. Bir dileğini ve duasını dile getirmiş ve Esat sonrasında Emevi Camii’nde namaz kılma arzusunu izhar etmişti. İnşaallah önümüzdeki ramazana kadar bu duaları gerçekleşir.
•
Ezcümle duasında şu dilekte bulunmuştur: “İnşaallah, yakında Camii Emevi’de buluşacak ve orada namaz kılacağız. Salahaddin Eyyübi’nin kabrini ziyaret edecek ve ona Fatihalar göndereceğiz. Bilal-ı Habeşi’nin kabrini ziyaret edecek, Süleymaniye Külliyesinde soluklanacağız. Hicaz Demiryolu İstasyonunda tarihi yeniden geleceğe bağlayacağız. Suriyeli kardeşlerimizle birlikte bugüne ve zafere şükredeceğiz...”
Karadavi de yılın son hutbesi sonrası yaptığı dua ile bu kervana katılanlardan birisi olmuştur. Karadavi’den önce Nebil Ivadi de Emevi Camii’nde hutbe okuma temennisini diye getirmiş ve müminlerin Emevi Camii’ndeki buluşmasının Hazreti Mesih’in nefhası ve soluğu anlamına geleceğini ifade etmiştir.
Arap Baharı kim ne derse desin Mesih’in kokusunu, nefhasını ve Mehdi’nin müjdesini taşıyor.
•
Yusuf Karadavi yılın son hutbesi olan 28 Aralık (2012) hutbeden sonra Suriye Halkına Destek Konferansında konuşmuş ve ezcümle dinleyenlerin gönlüne su serpmiş ve şu müjdeyi vermiştir:
“İnanıyorum ki, hiç şüphem yok ki, Suriye halkı yakında zafere kavuşacaktır. Suriye’deki kardeşlerimizin zaferini kutlamak için şimdiden hazırlık yapmalıyız. Allah geçmişte firavunları helak ettiği gibi bugün de bütün cebbarları ve zorbaları hak ile yeksan edecektir. Suriyeliler muhteşem bir zafere nail olacaklardır. İnşaallah yakında zaferle birlikte Suriye’ye de gideceğime dair Allah’dan büyük umudum var. Allah’a güvenim ve itimadım tam. Suriyeli kardeşlerimle birlikte Cami-i Emevi’de namaz kılacağım. Bu, Allah’ın vadidir ve şüphesiz cenab-ı Hak vadinden dönmez…”
2 Aralık 2011 tarihinde vermiş olduğu bir hutbede de Beşşar Esat’ın ve iktidarının bittiğini söylemişti. İnşaallah beşinci zorba da (Kaddafi, Ali Abdullah Salih, Mübarek ve Bin Ali’ye ilaveten) son demlerini yaşıyor. İnşaallah ardından geleceklere ibret dolu bir akıbete duçar olur.
Karadavi geçen yılki hutbesini Şuara Suresinin 227’inci ayetiyle bitiriyor:
“Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah’ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başka. Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir (eyye munkalebin yenkalibun).
Zalimlerin Allah’ın gazabıyla fırdöndü haline gelecekleri gün yakındır. Allah’ın gazabıyla sarhoş olacaklardır.
Vicdanlarının sesini dinlemek yerine onu bastıran ve köreltenlerin akıbeti budur ve mazeretleri kalmamıştır.
İnşallah zaferle birlikte, müminlerle Emevi Camii’nin buluşma özlemi sonsuza dek, ilelebet diner.