ODTÜlü iyi çocukları mı kıracağız?
“Bu değil, bu değil… Biz farklı bir şey istiyoruz! Bu da değil! Bunları herkes yapıyor! Bu hiç değil! Bu sıradan… Değil… Hiçbir işe yaramaz! Aykırı gençliği anlamıyorsunuz! Daha farklı, daha güzel, çağ atlatacak bir şey istiyoruz” diyorlar ODTÜ’lü savaşçılar!
Geçin şu basmakalıp demokrasi, halk iradesi muhabbetlerini! Onlar, daha mutlu, daha güzel yaşayabilecekleri, farklı, yani Başbakansız bir ülke istiyorlar! Meselenin aslı böyle ama ne yazık ki bu ülkede, PKK modeli eylem yapan gençlerin istek ve beklentilerini kimse iplemiyor işte!
Ayıp yahu! Yazıklar olsun size! Siz, sadece kınarsınız! Sağ tarafınıza molotof atanlara, sol tarafınızı uzatmazsınız!
Üstün zekâlı çocuklarımızdır oysa ODTÜ’lü isyancılar! Hep çalış, başar, bilim adamı ol, nereye kadar? Nolur bir iki sıradan polisi taşlasalar? Araba lastiği yaksalar nolur? Yahu rahat bırakın kurtlarını döksün, stres atsın çocuklar!
Siz, ne şefkatsiz, ne sevgisiz, ne katı insanlarsınız böyle? Gençlerin halinden hiç mi anlamazsınız?
Neden Ufuk Uras gibi eylemci gençlerle konuşarak, anlamaya çalışmadınız? Hep ceza, hep kınama… Yaktılar, yıktılar, molotofladılar, fayda etmedi. Kale almadınız!
Gerçek dertlerinin ne olduğunu sormadınız! Şikâyetlerine kulak asmadınız! İşte bu yüzden onları yanlış anladınız! Bereket, Ufuk Uras sizin yapamadığınızı yaptı da meselenin aslı anlaşıldı!
Protestoculara sevgiyle, baba şefkatiyle yaklaştı! Konuştu, dertlerini anladı! Sonra da sağ olsun, kamuoyuyla paylaştı!
Meğer gençler uzaya uydu fırlatılmasına falan karşı değillermiş! Kızgınlıklarının asıl nedeni, füzenin uzaya Başbakansız fırlatılmasıymış! Yani tamamıyla duygusalmış! Önceden sandıktan çıkan halk iradesini beğenmedin mi?
Ver gazı, bas gazı… TSK vesayetçilerini dolduruşa getirdin mi iş tamam! Kendini lider zanneden adam, ipin ucunda çırpına çırpına dünyanın kaç bucak olduğunu anlardı!
Ama ne yaparsın… Çağ uzay çağı olunca, ipe göndermek olmaz ki koskoca başbakanı? Böcek ilacı tekniği de bayatladı! Teknolojik bir biçimde, “beğenmedik, iade” deyip uyduya bindirerek uzay boşluğuna fırlatır, iktidarı formatlarsın. Memleketi, vesayetin fabrika ayarlarına geri döndürürsün!
Tüketici hakları yok mu bu ülkede kardeşim? Gençlik heyecan istiyor! Adrenalin istiyor! Taşlı sopalı kavga istiyor! Kan istiyor! Can istiyor! Demokrasiye, toplum iradesine saygı göstermek istemiyor! Aklınızı kullanın da işi uzatmayın!
Ya Allah, Bismillah diyerek bindirin başbakanı uyduya! Eh, koskoca ODTÜ’lü çocuklar bunlar! Onların da gönlü olsun! Fırlatın başbakanı geri dönüşüm kutusuna!
ÜLKER&KOÇ Yıllarca başka markadan ürün tüketmedik. Ülker güvenilir marka dedik, yedik! Bir tür haksız rekabetmiş saf niyetlerimizle araç olduğumuz oysa! Bizim Ülker, muhafazakâr camiadan topladığı sermayeyi alarak, KOÇ’larla dünya evine girmiş!
İstanbul sermayesinin kurt adamları yani KOÇ’lar, bundan böyle ÜLKER’i yanına alarak, işlerini yürütecekmiş! Ülker’e bürün, yeşil görün! Ticaret değil mi bu? İhale ortaklığı bahane, asıl strateji şahane!
Ülker yoluyla, muhafazakâr camianın KOÇ’tan kaçan sermayesine yönel! Koç’lara karşı duygularım zaten belli! Benim derdim Ülker’le! Çünkü bu ortaklık, ticari bir strateji olarak kabul edilemez nitelikte!
İşte bu yüzden, sitemimiz Ülker’e!