Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Sıra Irak baharında

Sıra Irak baharında

Hadi Mehdi adlı Şii asıllı gazeteci bir yıl kadar önce yolsuzluklara işaret ettiği gibi, sosyal, siyasi ve mezhep temelli zulmün Arap Baharını Irak’a taşıyabileceğine dair öngörüleri nedeniyle önce tehditler almış ve ardından tasfiye edilmişti. Ölüm Mangalarının patronu sekter rejim Hadi Mehdi’ye de ulaşmıştı.

Lakin uyarılarına dair tedbir almamıştı, aksine hızlandırmak için elinden geleni yaptı. Hilal TV’de bir programa katılmak için giderken elimde Irak’la ilgili bir analiz vardı.
Raporu okurken Arap Baharı’nın Irak’a yaklaştığını ve hatta geldiğini anladım.
Eve döndüğümde haberlere bakarken AA’nın Arapça kısmının Tarık Haşimi ile yapmış olduğu mülakatla karşılaştım.

Mülakatı okuyunca Tarık Haşimi’nin tespitime tercüman olduğunu gördüm. Tarık Haşimi, Irak baharının başladığını ve 2013 yılının Irak için değişim yılı olacağını öngörüyor. Irak intifadası veya baharı için Suriye’deki rejimin bitmesi bekleniyordu. Lakin Maliki’nin hamakatı bahar tarihinin daha öne çekilmesine vesile olmuş görünüyor.
‘Kifayetsiz muhteris’ kisvesinde olan Nuri Maliki Sünnileri dışlarken altındaki zemini kaybediyor. Zira onu savunacak kimse kalmadı. Herkesle kavgalı. Kürtlerle ortaktı hasım haline geldi. Saddam’ın öldüremediği Talabani’yi komaya soktu.

Yaşam kalitesi açısından Bağdat’ı dünyanın en kötü şehirlerden birisi haline getirdi. Yolsuzluklarda tavan yaptı. İran ve ABD’nin katkılarıyla Irak’taki iktidarı gasp etti.
Siyasi açıdan en azından 1300 kadını hapse attı. Bunlardan 24’ü ise ergenlik yaşının altında. Sekter kafası zulümde sınır tanımıyor. Hapishanelerde kadınların ırzına geçiliyor.
Esat’ın Nuseyrilere dayanarak her türlü zulmü işlemesi gibi Maliki de Şiilere dayalı mekanizmalarla zulmünde sınır tanımıyor. Hem Beşşar’ın hem de Maliki’nin kara listeleri var.
Beşşar kara listesiyle Lübnan’da onlarca, yüzlerce muhalifini gök ekin gibi biçti. Maliki de Sünni muhaliflerini siyase suikastta bulunuyor.

Nizar Kabbani’nin eşi Belkis gibi nicelerini öldürmüş bir eski cani olmasına rağmen herkesi terörle suçluyor. Herkese, ‘senin dosyam elimde’ diye tehditler savuruyor. ¥ Bardağın taşmasından sonra kahraman Felluce ve kardeşi diğer şehirlerin ayağa kalkması üzerine Sünni kitleleri tehdit etmeye ve 2005/2006 yılında ülke dışına kaçmalarını hatırlatmaya başladı.

Lakin kendisi Saddam döneminde Tahran ile Şam arasında sürgünde yaşadığı günleri unutmuş görünüyor. Irak ne talihsiz bir ülke! 8 yıl boyunca Saddam-Humeyni çekilmesi yüz binlerce insanın ölümüne neden oldu. Ardından işgal geldi. Ardından da işgali aratan kimlik üzerine katliam yapılan sekter ve mezhepçi Caferi ve Maliki dönemi! Maliki’ye karşı Irak banarını tetikleyen isimlerden olan Macit Mişal durumu şöyle özetliyor:

“Hepimiz mazlumuz. Ortak zalimimiz ise Nuri Maliki…” Tikrit, Musul, Ninova, Ramadi, Anbar, Samarra, Felluce, Diyala, Kerkük, Necef, Basra, Divaniye, Ammara, Nasiriyye gibi şehirler ayağa kalktı ve Maliki’yi silkeliyor.

Şam, Amman yolunu kestikleri gibi galiba Nuri Maliki’yi çıldırtmak için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarını taşıyorlar. Maliki’ye bayrak açan Erdoğan’ın fotoğraflarına sarılıyor.
Erdoğan’ı suçladıkça, Erdoğan’a ilgi artıyor. Kalpsiz olan Maliki’yi galiba bu suretle kalp sektesinden götürecekler. Yakında Türk bayraklarıyla gösteri yaptıklarını görebilirsiniz. Halep Kalesine Türk bayrağı çekildiği gibi Yeşil Bölgeye de yakında Türk bayrağı çekilmiş görürsek şaşırmayın.

Türkiye’de Kılıçdaroğlu Irak’ta Maliki sağ olsun! Irak halkı, İran’a göbekten bağlı bu mezhepçi rejimden bıktı. Bundan dolayı güneyli Şii kitleler de Anbar’a gelerek Sünnilerle dayanışma içine girdi. Şiilik adına da olsa Irak halkı zulüm altında ortak. ¥ Halkın acil talepleri şunlar: Başta kadınlar olmak üzere tutukluların derhal salıverilmesi. Mezhepçiliğin ve ayrımcılığın sona ermesi. Irak Alimleri Meclisi ve Samarra şubesi bu eşi olmayan rejimi silkelemek için halkı sivil isyana davet etti.

Tarık Haşimi’nin dediği gibi, Nuri Maliki Irak’ı yönetebilecek çapta bir adam değil. Ehliyeti ötesinde istidadı yok. Zira travmatik tarihin bir parçası. Travmatik toplumların veya liderlerin başkalarını yönetmesi ancak mezalim üzerinden olabilir.
Sırplar, Yahudiler gibi. Bu tip liderlerin mazinin kayıtlarından kurtularak reşit bir idare kurması ve yürütmesi imkan dahilinde değildir. Bundan dolayı bir an evvel Irak halkının Maliki ve çetesinden kurtulması gerekiyor. Normalleşme anormal liderlerin gidişiyle mümkündür. Hizb-i İslami ve Irak’lı Sünni politikacılar, 2003 sonrasında işgal altındaki siyasi projeye katılarak sekter rejimin önünü açmış ve ona meşruiyet sağlamıştır.
Bu meşruiyete dayanan sekter rejim istediği usulsüzlüğü ve mezalimi irtikap edebilmiştir. Bölge ülkeleri de yine siyasi projeye teşvik ederek, biraz da ‘pay kapma’ derdine düşerek sürece katılmışlardır.


Unuttukları nokta yanlış bir sürece destek vermiş olmaları ve meşruiyet sağlamalarıdır. Bu politikaların kötü meyveleri şimdi ortaya çıkıyor.
Bununla birlikte, yanlış görülmeden kimse doğruya yönelmez. Irak’ta neden böyle sekter bir rejimin yürümeyeceği tecrübeyle görülmüştür. Öncesinde de Suriye’de görülmüştür. Bu sekter rejimler travmatiktir ve bundan dolayı da mezalime yatkındır. İran projesi, Suriye’de soldu ve Irak’ta sönecek ve bitecek.

Şimdi yaşanan bunun ayak sesleri.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi