Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazıcıoğlu suikastı dâvâsı ne zaman açılacak?

Yazıcıoğlu suikastı dâvâsı ne zaman açılacak?

“Yazıcıoğlu kazasıyla ilgili şok kayıt!” daha ortaya çıktı..

Aylar, yıllar geçti, hâlâ suikastla ilgili dâvâ açılmış değil.

Ne bekleniyor bilmiyorum.. Ya da birileri bu soruşturmayı engelliyor olabilir mi?

Aslında birçok şey gün yüzüne çıkmış durumda..

Cevabını arayan o kadar çok soru var ki!

Muhsin Yazıcıoğlu, sadece bir partinin genel başkanı değil. Daha ötesi bir konumu vardı.. Ona yönelik bu cinayet aydınlatıldığında, Türkiye’nin derin gerçeği de aydınlatılmış olacak..

Hatırlarsanız; 25 Mart 2009 tarihinde saat 14.35’de havalanan TC-HEK tescil işaretli helikopter Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesinden havalandıktan sonra saat 15.03’de düşmüş ve 6 kişi hayatını kaybetmişti.

Burada anlaşılmayan bir nokta var. Otopsi raporuna göre, İHA muhabiri İsmail Güneş’in çenesi ayrık yarıktı. İsmail Güneş bacağı, 4 kaburga kemiği ve alt çenesi kırık olduğu halde enkazın 600 metre aşağısında bulunmuştu. Çenesi ayrık kırık biri konuşamaz. En azından bu durumun konuşmasına yansıması gerek.. Çenesi, 4 kaburga kemiği ve bacağı kırık biri o karda nasıl 600 metre uzağa gidebilir. Kaldı ki, bulunduğu yer telefon görüşmeleri için sağır bir nokta. Helikopterin sert iniş yaptığı yerden son aramasını, sert inişten 2,5 saat sonra yapıyor. O saatte hâlâ canlı olan biri var. Onun telefonunu kullanıyor..

Peki şu iddiaya ne demeli: Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopter 15.03’te düştükten sonra 17.42’de ‘J’ kodlu helikopter enkaz bölgesinin 300 metre uzağına iniş yapıyor ve 17.49’da kalkış yaparak Kıbrıs istikametine doğru uçuşunu gerçekleştiriyor. Bu helikopter nereden geldi ve Kıbrıs istikametinde nereye gitti ve iniş yaptı. Helikopterde kimler vardı? Mesela Akdeniz’deki bir Amerikan savaş gemisinden kalkıp, dönüşte Kıbrıs’ta İngiliz üssüne inmiş olabilir mi?

Aynı kodlu bir başka helikopter ise, 17.47’de enkaz bölgesine inmiş deniyor. Daha doğrusu inerken yere çakılmış.. Daha sonra da Malatya’dan iki helikopter daha gelmiş olay yerine.. 112 acil servisi ile son konuşmasını 17.23.33’te gerçekleştiren İsmail Güneş’in 20 dakika sonra enkaz bölgesinde olduğu iddia edilen helikopterlerden insanlarla karşılaşmış olması ihtimal dahilinde. Bacağını, kaburgasını, çenesini kıranlar bunlar olabilir mi?

Bu helikopter trafiğinin görülmemesi, bilinmemesi, kayıt altına alınmaması mümkün mü?

Yukarıdan askeri uçaklar uçuyor, o saatte radarlar kararıyor, ama yine aynı zamanda tepede bir de Awacs var.

İşin içine ecinnilerin karıştığı muhakkak..

Bu işin bir ucunda sivil havacılık, öteki ucunda Türk Hava Kuvvetleri, bir ucunda ABD, öteki ucunda İngiltere, İsrail olmalı.. Bu işin bir başka ucunda Jandarma da olmalı..

Peki MİT ne yapıyor bu işler olurken.. Emniyet İstihbaratı ne yapıyor bilmiyoruz.. Askeri İstihbarat niye susuyor. Hava Kuvvetleri, Jandarma niye susuyor..

Birileri açıkça ve kaba bir şekilde belgeleri karartıyor, ama bir el bunların üstünü örtmeye çalışıyor..

Sanırım Yazıcıoğlu dâvâsında tutuklu kimse kalmadı. Tutuklananlar da serbest bırakıldılar..

İnşallah bu dâvâ ölmüş birilerinin üzerine yıkılıp üstü örtülmeye çalışılmaz..

Konuyla ilgili o kadar çok iddia var ki..

Bu olay Mart 2009’da oldu. 4. Yılını dolduracak nerede ise. Yeni bir seçim olacak..

O kesimlerde Muhsin Yazıcıoğlu’nun çok sayıda dostu var. Bu işin üstünü örtemezler.. Bu soruşturmayı geciktirenler de bu cinayetin parçası olur. Onu da söyleyeyim. Bu işin ucu her tarafa uzanır.. İçeride de uzantıları var, dışarıda da.. Asker de var işin içinde sivil de. Bürokrat da var, siyasetçi de..

Bana göre Yazıcıoğlu infaz edildi..

Bu dâvâ açılır ve cinayet aydınlatılırsa, birçok faili meçhulün arkasındaki örgüt de tetikçileri de deşifre olur..

Gecikmiş adalet adalet değildir. Bu iş daha da uzayacak olursa, birileri birilerini susturmak için yeni cinayetler planlayabilirler.. Bu gidişle bu iş şuyuu vukuundan beter bir hadise haline gelebilir..

Bizim inancımıza göre; haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır!

Bu hükümet için bu dâvâ bir namus borcudur..

Hemen söyleyeyim ki, “bir kişiye yapılan bir haksızlık, bütün bir topluma yöneltilmiş bir tehdittir..” Bana kalırsa Erdoğan’a suikast tezgahlayanlar, Özal suikastının arkasındaki çevreler de yine aynı çevrelerdir.

“Zalimlere yardım etmeyin, sonra ateş size de dokunur..” Katilleri gizleyenler, gün gelir korumaya çalıştıkları katillerin kurbanları olurlar.. Kim ki, bir zalime yardım ederse, Allah (cc) o zalimi onun başına bela eder. Onun için “Karga besleyenler, gözlerini sakınsınlar” denmiştir.

Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
21 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi