M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Müslümanlar Başında bir İmam-ı Kebir Bulunan Tek bir Ümmet Olamazlar mı?

Müslümanlar Başında bir İmam-ı Kebir Bulunan Tek bir Ümmet Olamazlar mı?

Bir Müslümana “Sen hangi topluluğun içindesin?” sorusu yöneltildiğinde “Elhamdülillah ben İslam Ümmetindenim” cevabını vermelidir.

Ümmet-i Muhammeddenim de diyebilir.

Ümmet-i Beyza da denilmiştir.

Bütün insanlık aslında Hazret-i Muhammed aleyhissalatü vesselamın ümmetidir. İman edenler topluluğu Ümmet-i icâbet, henüz etmemiş olanlar Ümmet-i dâvettir.

Ümmet-i icabetin, Ümmet-i dâveti en güzel, en uygun, en etkili yollar ve metotlarla İslam’a çağırması gerekir.

Her Müslümanda ümmet şuuru (bilinci) olmalıdır.

Ümmet içinde faydalı, yapıcı, zenginleştirici rahmanî çeşitlilikler olabilir.

Çeşitli tarikatler, meşrebler, dört hak mezheb gibi…

Bütün rahmanî çeşitlilikler usûlde, esasta, temellerde ittifak halindedir. Teferruata ait konulanda, meşreblerde bazı küçük farklılıklar vardır ki, onlar da geniş bir rahmet ve zenginliktir.

Bir Müslüman tarikatli olabilir ama tarikatÇİ olamaz, tarikatÇİLİK yapamaz.

Bir Müslüman doğru ve faydalı bir cemaate mensup olabilir ama cemaatÇİLİK yapamaz.

Tarikat, cemaat, meşreb militanlığı, holiganlığı, fanatizmi kötüdür, çirkindir, bir tür ırkçılıktır. Peygamberimizden (Salat ve selam olsun ona) sonra Ümmet parçalanmış mıdır?.. Maalesef parçalanmıştır, yetmiş üç fırkaya ayrılmıştır. Hadîste bildirildiği üzere bunların biri haktır, fırka-i necattır, o da Peygamberimizin ve Ashabının yolundan giden Ehl-i Sünnet ve cemaattir.

Ümmet-i Muhammed’in başında kim bulunur?.. Resulullah Efendimizin sağlığında o bulunuyordu. Ondan sonra Halifeleri bulunmuştur.

Zamanımızda Ümmet-i Muhammed’in başı var mıdır?.. Yazık ki, yoktur. 1924’te son Halife Abdülmecid bin Abdülaziz Han hazretleri sürülmüş ve 1944’te Paris’te vefat etmiştir.

Halifeliği kaldıran kanunda ne deniliyor?.. “Hilafet Büyük Millet Meclisi’nin mânevî şahsındadır” deniliyor.

Adnan Menderes Demokrat Parti Meclis grubunda milletvekillerine “Arkadaşlar siz milletin temsilcileri olarak isterseniz Hilafeti geri getirebilirsiniz…” dediği için idam edilmiştir.

Soru: Dünyada başı olmayan bir din, mezhep, cemaat var mıdır?.. Müslümanlar dışında yoktur.

Soru: Müslümanların başlarına bir İmam-ı Kebir seçme hakları var mıdır?

Cevap: Elbette vardır… Lakin böyle bir şeyi İslam düşmanları kesinlikle istemiyor.

Ümmet-i Muhammed’in başına bir Halife seçilmesi insan haklarına aykırı mıdır?.. Niçin aykırı olsun?.. Aykırı olmak bir tarafa, bu, Müslümanların en tabiî hakkıdır.

Bugün ülkemizde birtakım dinî cemaatler, tarikatler, parçalar, hizipler, gruplar bulunuyor; bunlar Müslümanların tek bir Ümmet olmasını ve başlarında, kendisine biat ve itaat edilen bir İmam bulunmasını isterler mi?

İstemeleri gerekir.

Cemaatler, tarikatler, fırkalar ikiye ayrılır:

Kur’ana, Sünnete, Şeriata bağlı olan, doğru yolda olan hayırlıları… Bunlar elbette ister.

Bir de, bid’atlere sapmış, reformcu yenilikçi, değişimci, yoldan çıkmış hayırsız cemaatler vardır ki, onlar Müslümanların birleşmesini ve başlarında bir Halife bulunmasını istemezler.

Bugünkü fetret ve boşluk içinde İslam düşmanları Türkiye Müslümanlarının başına fantoş=kukla bir halife getirebilirler mi?.. Getirebilirler ve korkunç bir fitne çıkar.

Peki şu anda ne yapmamız gerekir?.. Müslümanlara Ümmet şuurunu aşılamamız ve Ümmetin başında bir İmam-ı Kebir bulunması lüzum ve zaruretini anlatmamız gerekir.

Bu konuda neler yapılabilir?

Şu anda birbirinden kopuk ve bağımsız cemaatler, tarikatler, vakıflar, dernekler bir konfederasyon veya federasyon çatısı altında toplanabilir.

Böyle bir şey mümkün müdür? Mümkün olmasına mümkündür ama son derece zordur.

Böyle bir birleşmeye kimler izin vermez? Sayayım: ABD vermez… AB vermez… İsrail vermez… Siyonizm vermez… Haçlılar vermez… Kâfirler vermez… Münafıklar vermez… Vesayet rejimi vermez… Resmî ideoloji vermez… Dönmeler vermez… Kriptolar vermez… Pakraduniler vermez…

Çeşitli cemaat, tarikat, fırka, hizip, grup, parça temsilcileri ve reisleri bu konuyu görüşmek için bir araya gelebilir mi? Gelmeleri gerekir ama gelmezler.

Kafirler Ümmet-i Muhammed’i yüzlerce, binlerce cemaate, sekte, parçaya bölmüşlerdir.

Üniter Ümmet yapısı berhava edilmiştir.

Ortaya bir İslam Protestanlığı kaosu ve anarşisi çıkartılmıştır.

İftar sofralarında papazlarla, hahamlarla, zangoçlarla sarılıp öpüşenler her nedense farklı Müslümanlarla bir araya gelmemektedir.

İslam birlik dinidir… İslam Tevhid dinidir… Şeriat aynı anda iki Halifeyi bile kabul etmez… İmam-ı Kebir Allaha, Resulüne, Kur’ana, Sünnete, Şeriata itaat ettiği müddetçe Ümmetin ona itaat etmesi gerekir.

İslam düşmanları ve Müslüman görünen zındıklar Ümmet şuurunu ve İmamet kavramını erozyona uğratmıştır.

Başı olmayan bir gövde düşünülebilir mi?

Müslümanlar tek bir Ümmet olmazlar ve tek bir İmam’a biat ve itaat etmezlerse zelil, rezil, esir, perişan olurlar.

Kur’anda “Allaha, Resulüne ve SİZDEN OLAN emir sahiplerine itaat ediniz” fermanı vardır.

Maddî ve mânevî sömürücüler Müslümanların birleşmesini, tek bir Ümmet olmasını ve başlarındaki İmama biat ve itaat etmelerini istemezler.

Müslümanlar tek bir Ümmet olurlarsa ve başlarında âdil, muttaqi, alim, fadıl, fakih, muhlis, şeci’ bir Halife bulunursa onları kimse yenemez, onları kimse sömüremez…

Tek bir Ümmet olur, tek bir İmama biat ve itaat edersek Allahın tevfiki bize rehber olacak, Kur’anda vaad edilen ilahî yardım gelecektir.

Ümmet ve İmametle birlikte, namaz kılanların sayısı yüzde 10’dan yüzde 90’a çıkacaktır.

Zekatlar Allahın istediği şekilde toplanacak ve sarf edilecektir.

İslamcılık Protestanlıkları, bid’atler, hizipleşmeler, sapıklıklar, zındıklıklar, reformculuklar, dinde yenilik saçmalıkları, dinde değişim hıyanetleri son bulacak, günde beş kez hayat duracak, Türkiye sathı bir secdegâh olacaktır.

Ümmet ve İmamet gücüyle biznillah putlar yıkılacaktır.

Gerçek adalet Ümmet yapısı içinde gerçekleşir.

Ümmet birliği ve İmamet olursa din sömürücüsü eşkıyanın çanlarına ot tıkanacaktır.

İffet ve namuslar ancak Ümmet çatısı altında İmam-ı Kebir hazretlerine biat ve itaat edilerek korunabilir.

Ümmet birliği olmadan, meşru ehliyetli ve muktedir bir İmama biat ve itaat etmeden hür ve aziz Müslümanlar olamayız.

Soruyorum… Bin kere soruyorum:

Ortodoks Rumların Patriği var da biz Müslümanların niçin İmam-ı Kebiri yok?

Ermeni vatandaşlarımızın Patriği var da bizim niçin islamî bir reisimiz yok?

Yahudilerin Hahambaşısı var da bizin niçin bir başımız yok?

Masonların Üstad-ı Âzamları var da bizim niçin bir kaidimiz ve emîrimiz yok?

Ey on milyonlarca Türkiye Müslümanı ne zaman uyanıp, silkinip de tek bir Ümmet

olacaksınız?

Rahman bize birlik olun, ayrılıp dağılmayın, mârufle emr eden ve namaz kılan bir Ümmet olun diye buyurmuyor mu?

Resulullah Efendimiz bize birlik olun, sakın çekişmeyin öğüdünü ve emrini vermiyor mu?

On dört asırdır gelip geçmiş Selef-i Sâlihîn, Eimme-i müctehidîn, rabbanî ulema ve fukaha, kâmil mürşidler, ziyalı Müslümanlar bize hep birliği, ittifakı, tesânüdü tavsiye ettiler…

Baş düşmanlarımız olan cinnî ve insî şeytanlar bizim birleşmemizi, tek bir Ümmet olmamızı, tek bir İmama biat ve itaat etmemizi istemiyor?

Biz Rahmana mı itaat ediyoruz, mahv olmamızı isteyen Şeytanlara mı uyuyoruz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi