Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Alkol Alanlarla Abdest Alanlar

Alkol Alanlarla Abdest Alanlar

Dünyanın her yerinde alkol alanlar, meyhane ve benzeri alkol içilen yerlere giderken, abdest alanlar da camilere gider.

Aslında eskiyen ama adına “yeni yıl” diyerek kendimizi aldattığımız yılbaşı gecesi, mümkün mertebe evden çıkmam, ev ahalisinin de evde olmasını isterim.

Çünkü sokakta ayyaşı, sarhoşu, hırlısı, hırsızı, yolsuzu olur, kafayı çeken herkes zaten kendisini bir kahraman zanneder.

“Nemelazım” demeyi çok sevmem ama bir tek bu noktada işe yarar. Atalarımızın dediği gibi; “çalıyı dolanmak her zaman iyidir.”

Bir yıl daha ihtiyarlayan dünyamıza ve kendi ihtiyarlayışımıza sevinenlerin; televizyonlarda, barlarda, pavyonlarda, gazinolarda, meyhanelerde, gece klüplerinde ve benzeri alkol alınan yerlerde eğlendiği sırada bir dost arayıp;

-“Yılbaşı gecesinin seherinde Eyüp Camii’ne gidelim mi” diye teklifte bulundu.

Dosta dedim ki;

-“Ne diyorsun yani, ‘alkol alanlar meyhaneleri şenlendirirken, abdest alanlar da camileri mi şenlendirsin’ diyorsun dedim”. O da “Evet” dedi.

Böylece alkol alanların işkembe salonlarına veya evlerine döndükleri sırada, biz de Anadolu’dan Avrupa yakasına geçerek Eyüp Camii’ne gittik.

Aman Allah’ım, daha Feshane’nin oraya geldiğimizde yollar dolmuştu ve her taraf arı gibi insan kaynıyordu.

............................

Eyüp Sultan Camii, Pazar günleri ve Cuma günleri çok kalabalık olur ama hafta içi bu kadar kalabalık olacağını bilmiyordum.

“Sabah namazının farzı kılınmadan camiye yetişelim” dedik ve yetiştik fakat ilk avluya bile giremedik, çünkü caminin iç ve dış avlusu çoktan dolmuştu.

Alkol alanlar yatağa kapanırken, abdest alanlar da; kağıtlar, seccadeler, paltolar üzerine secdeye kapanmıştı.

Böyle söylerken alkol alanları kınadığım veya eleştirdiğim falan anlaşılmasın. Asla böyle bir niyetim yok. Sadece laf olsun diye yazıyorum.

Yoksa kimsenin; parasının, midesinin, aklının, nefsinin, inancının, imanının, kaderinin kahyası değilim.

Allah herkese akıl verdiği gibi rızık da vermiştir. Allah’ın verdiği akıl ve rızık nimetini isteyen meyhanede, isteyen camide harcar.

Ben camide harcayanlarla beraber olduğum için Allah’a şükretmekle yükümlüyüm. Eleştiri yahut kınamak gibi bir kastım yok.

........................

Namazdan ve duadan sonra bayramlaşma gibi tanıdıklar karşılaştı, konuştu, hasret giderdi. Meğer MÜSİAD Kağıt Ambalaj Komitesi de hep birlikte camideymiş.

MÜSİAD üyesi işadamları arkadaşlarımızla Şeyhulislam Mustafa Sabri Efendi’nin adını taşıyan bir öğrenci yurdunda kahvaltı yaptık.

İhtiyarlayan dünyamızda ve ihtiyarlayan yaşımızda, bir günümüzü daha dostlarla geçirmiş olduk. En azından sona yaklaştığımız o günümüzü boşa geçirmemiş olduk.

Esas kazancımız oydu. Allah korusun! Ya alkol alıp eve veya nereye sığınacaksak, oralara sızıp kalsaydık.

Yahut abdest alanlardan olarak uyuyup kalsaydık da Eyüp Sultan Hz.lerinin huzurunda farklı bir tadı tatmasaydık ne kazanmış olacaktık?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi