Kadının kocasını vurup, kendini derneklerine, partilerine üye kaydediyorlar.. Maktûlün eşi cellatlarını alkışlıyor.. Şeytan melek maskesi ile dolaşıyor aramızda.. Gözlerindeki merteği görmüyorlar da başkalarının gözünde çöp arıyorlar.
Hani derler ya, “Ol mahiler ki, derya içredir de deryayı bilmezler.”
Hani geçen gün yine basına konu olmuştu. Genç bir mimarı öldürüp, fıçıya koyup, üstüne beton döküp sonra da taziyeye gelmişlerdi.
Hatırlıyorum da, Bursada bir oğul, annesini galiba öldürmüş, sonra da cenazesinde gözyaşları içinde taziyeleri kabul etmişti.
Dünya bir garip oldu..
İnsanlar katilleri ile kolkola..
Mumcu'yu kim öldürdü?!
Hablemitoğlu'nu?!
Bahriye üçok’u?!
Cem Ersever’i ve daha onlarca aydını bilen var mı?
öldürüp, cinayet aleti kanlı silahlarını, masum insanların kapısına bıraktılar.. Sonra da maktûlün yakınlarını ve sevenleri, mazlum insanlara karşı kışkırttılar.
-Kahrolsun şeriat
-Türkiye laiktir, laik kalacak..
Sivas, Başbağlar, çorum, Maraş, hepsi aynı örgütün tezgahı..
Bu tezgahta kim kimdir, kimin eli kimin cebinde belli değil..
Şimdi yeni haberler geliyor..
Ergenekon soruşturması sırasında Mesut Yılmaz'ın yolsuzluk dosyaları da ele geçirilmiş..
Bir başka skandal. Velioğlu yaşıyormuş. İddia Tuncay Güney'e ait.. İşe Veli Küçük’ün de, Koman Paşa'nın da adı karışıyor..
Ergenekon tutuklusu ümit Oğuztan’ın 2001 de ele geçen “Suikastler” ve “Ergenekon” başlıklı belgeler, 2003 de Mahkemece “özel evrak” muamelesi yapılıp iade edilmiş.
Bir başka haber: Darbenin koçu Demirel.. 2003-2004 yıllarında Demirel darbe hazırlığındaki paşalara akıl hocalığı yapmış..
Merak ediyorum Sezer bu işin neresinde yer aldı..
Denktaş o günlerde neler yapıyordu..
Hele şu Ergenekon belgeleri açıklansın, bu iddialara, şüphelilerin tepkilerini bir görelim, daha neler çıkacak göreceğiz.
Kimbilir, belki bazıları itirafçı olur.. Belgelerde adı geçenlerin bazıları kullanıldıklarını düşünecektir..
Ergenekon fırtınası daha yeni başlayacak..
Daha biz buzdağının su üstünde kalan kısmını görüyoruz.
Hele şu Ayışığı'nı bir görelim. Daha 1. Ayışığı ve Sarıkız belgesi açıklanmadan 2. si patlak verdi.
Şu ek İddianame ile gündeme gelecek, daha önce Başbakanlığa gönderilen MİT Raporu'nu bir görelim.
Birileri hâlâ bu işin üzerinin örtüleceğini, kapatılacağını düşünüyor.. Bana kalırsa biraz geç kaldılar.. Belki bir süre için bu iş oyalanır, soruşturmanın genişlemesinin önüne geçilir ama, sonra yine patlak verir.
Benim endişem, bu derin güçlerin kendi aralarında çatışması ve “Bundan sonra tufan” anlayışı ile ortalığı birbirine katmak için şiddet eylemlerine başlamaları.
Böyle de olsa bu iş bitmez..
Bilgi akışı devam ediyor. Bu işin içinde herkes var. Yerli güçler, dış güçler, ABD, İsrail, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa.. olmayan kimse yok ki!
Başlayan bu iş bitirilecek..
AK Parti davası ve Askeri Şûra hesaplaşmanın sonu değil, yeni bir evresi olacak.
Bu arada yanlış yapanlar da bu iç hesaplaşma süresi içinde, zirvelerden yuvarlanıp, bir anda kendilerini sanık sandalyesine bulacaklar.
Bu iş, CHP, Yüksek Yargı, Sermaye, Media ve MHP'ye doğru, iktidar partisi de dahil siyasilere doğru genişleyecek.. Hatta DTP'lilerin de adı çıkacak..
Zaten Perinçek ve Küçük’ün Apo ile dostlukları ve Apo'nun bazı generallerle görüştüğü iddiaları birilerinin kulağına kar suyu kaçırmaya yetti.
Hele şu petrol kaçakçılığının üzerine gitsin bir iktidar bakın o zaman neler oluyor.
Uyuşturucu mafyasının üzerine gitsin bir görelim.
Petrol mafyası işi azıttı. Türkiye'de araç sayısı artıyor ve resmi petrol satışı azalıyor. Hani pahalılık diyebilirsiniz de, bir ihtimal de petrol satışlarında uygulanan yüksek oranlı promasyonların bunda hiç mi payı yok.. Ve bu değirmenin suyu nereden geliyor dersiniz?.
Tetikçiler perişan. Silahlarını gömdüler, telefonları dinlendiği için haberleşemiyorlar.. Bir araya da gelemiyorlar. Haraç da toplanmıyor eskisi kadar.. Mafya ve çete pazarında işler ilk kez bu kadar kesat..
Korku dağları tutmuş.
Yarın ne olacağı belli değil.
Aynı eyleme ortak gidenler, şimdi itirafçı kesilir, ihbar eder diye birbirinden korkuyor..
Bakalım gelecek günler neler getirecek, birlikte yaşayarak görüp öğreneceğiz.
Selam ve dua ile..
çAĞRI: Ortak Akıl Hareketi tarafından düzenlenen "Darbeye hayır" mitinglerinin 4.'sü 26 Temmuz'da Ankara'da gerçekleştirilecek. MAZLUMDER üyelerine Ankara'daki "Darbelere karşı ses çıkar" eylemine katılma çağrısında bulundu. Aklınızda bulunsun.