Kim daha tehlikeli
Öcalan mı daha tehlikeli, darbeciler mi?
Bana sorarsanız kıyas bile edilemez..
Elbette darbeciler daha tehlikeli. Tavşana kaç, tazıya tut diyenler onlar..
PKK ne kadar kan dökmüş, adam öldürmüşse, bunlar aynı zamanda bu derin çetenin, darbecilerin de hesabına yazılacağı için kıyası gayri kabil bir durum sözkonusu..
Bu işin adı “kontrollü bunalım stratejisi” idi. Kendilerine göre “iti ite kırdıracaklar”dı. Aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üreteceklerdi. Alevi çocukları sola ucuz oy deposu olacak, Sünniler sağa.. İmamla öğretmen kavga edecek, asker-polis gelip onları kurtaracaktı..
Bursa nutkunu üreten de onlar, “Türk aleminin en büyük düşmanı komünistliktir, her görüldüğü yerde ezilmelidir” diyen de.. Sanki Komünist Parti’yi vaktinde kendileri kurmamış gibi..
Sol kahvehaneleri de, sağ kahvehaneleri de aynı silahla tarayan el aynı eldi.
Tıpkı Sıvas’ta ve Başbağlar’da tetiği çeken ellerin aynı eller olması gibi..
Apo denilen adam, bu çetenin kullandığı yüzlerce adamdan biri.. Onun için Apo bunlar kadar kanlı, tehlikeli, suçlu olamaz. Apo bunlar için biyonik bir robot, o kadar..
Mumcu’nun eşi niçin CHP’de, abisi niçin İP’de ise, Kürtler de onun için PKK’ya destek veriyor olamazlar mı? 28 Şubat’ta darbeciler Temel Karamollaoğlu’nun peşine düşüp, Sıvas olaylarından onu sanık sandalyesine oturtmaya çalışırken, yakınlarını Kalkancı’ya mürit yapmaya çalışıyorlardı.. Bu işler böyledir işte..
Bunlar beyaz eldivenli. Maşa varken ateşe ellerini uzatmazlar..
Bunların elinin altında yüzlerce tetikçi vardır.. Uyuşturucu işi bunların tekelinde. Bankaların içini boşaltanlar da bunlar.. Kayıtdışı ekonomi ve kayıtdışı siyaset bunların işi.
Türk Ergenekonu da, Kürt Ergenekonu da aynı çevrelerce tezgahlanan bir iş.
Danıştay saldırısının failllerinin arkasında kim çıktı sonunda..
Mumcu’yu, Üçok’u, Hablemitoğlu’nu, kendi adamlarını bile öldürenler yine bunlar değil mi?
“Vatan, millet, Sakarya” bu işin kandırmacası.. Bir de “Ulusalcı” geçinmiyorlar mı? Siyasi emellerini müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhid etmiş bir avuç adam bunlar..
Ötekilerin miadı bitti, kullanım süresi sona erdi, şimdi artık laiklerle değil dindarlarla, askerle değil STK’larla, Alevilerle değil Sünnilerle, solcularla değil liberallerle yola devam etmek istiyorlar.. Aslında aynı oyun devam ettirilmek isteniyor.. Bu zalimler, ötekileri kıskanıyor. Kin ve öfkeleri ondan. Yoksa tevbekar olduklarından, bu haksızlıklara karşı çıktıklarından değil.. Evet! Birileri yeni oyunda kendilerine rol verilmediği için öfkeli..
Ulusalcıymışlar. Sanki paralarını, eğitimlerini “büyük birader” vermedi. Silahlarını ellerine tutuşturan ve kendilerine hedef gösteren güç o güç değil..
Dünya derin devleti, bölgedeki devletlerin sınırlarını kendileri çizdi, rejimlerini kendileri belirledi ve iktidarlarını kendileri tayin etti. Derin devleti kuran, kayıtdışı ekonomi ve siyaseti yöneten, media, mafia, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK, yargıyı yöneten güç aynı güçtü. Şimdi bu güç, derin devleti yeniden yapılandırmak istiyor. Eski kadrolar da buna direniyor.. Greve gitmeye, karargaha zorla girmeye çalışıyor. Hikaye bu! CHP ile birlik olup darbeci paşaları kurtarmaya çalışıyorlar, onların avukatlığını üslenme peşindeler..
Bahçeli, işbirliği içindeki sanığı kucaklayacakmış. İyi git kucakla! BDP’lilerden ne farkın kalır.. Yok aslında bunların birbirlerinden pek farkları. Tek farkları adları..
Sisi ile Kalkancı arasında ne fark var. Perdenin önünde oynanan tiyatro farklı. Perdeyi kaldırıyorsun. Yok aslında birbirlerinden pek farkları.. Biri Şeyh, ötekisi Sisi!..
Arada dolaşan bir sürü saftirik, figüran ve kendisi için para ve makam umudu ile ortalıkta dolaşan tipler dolaşıyor. Ötekiler de bu kalabalık arasında rahatlıkla kendilerini gizliyorlar..
Ne yani, Apo’yu asacaksınız, ama Apo’nun bugüne kadar arkasında duran bir ülke ile el sıkışacaksınız. Ya da Apo’yu yetiştirenleri, yönetenleri serbest bırakacak, Apo’yu cezalandıracaksınız. Alavere-dalavere Apo ketenpere! Bu biraz da işin kandırmacası.
Ya Evren’i ve Şahinkaya’yı Apo’nun yanına ya Apo’yu Evren’in yanına gönderin.. Ya Apo’yu Silivri’ye, ya ötekileri Apo’nun yanına!
Yoksa, Apo terörü bitirirse kendisinin de bitirileceğini mi düşünüyor hâlâ.. Özal’ın, Erdoğan’ın dediği gibi “Allah’ın verdiği canı Allah alır” diyecek kadar cesur olmadığı için mi, derin gerçeği, MİT müsteşarı ile konuştuğu konuyu Türklere ve Kürtlere anlatmıyor.. Derin gerçeği konuşmuyor. Konuşursa susturulmaktan mı korkuyor yoksa.. Karizmasının yerle bir olacağından mı korkuyor.. Bir gün, din gününde gerçekler ortaya çıktığında ne yapacaksınız, ne diyeceksiniz?.. Bizim hayatımızı değil, gerçeğimizi de çaldınız.. O gün hayatını ve gerçeklerini çaldığınız insanların ellerinden yakanızı nasıl kurtaracaksınız..
Darbeci paşalara da aynı soruyu soruyorum.. Onlara yardım ve yataklık edenlere de..
Belki ahiret gününe inanmadığınız için, o günü hesaba katmıyorsunuzdur, bilmiyorum..
O gün var ve hesabınızı o güne ertelediğiniz için pişman olacaksınız. Toprağa/mezara gömdüğünüzü sandığınız sırlarınız sizi bulacak, inkar da edemeyeceksiniz. O gün sizin için ne kötü bir gün olacak. Sizler, sizlere destek verenler, yardım ve yataklık edenler, haksızlıklar karşısında susanlar, gerçekleri bildikleri halde aksini söyleyen belamlar!
Kaçacak yeriniz yok.. Ahiretiniz bu dünyanızdan daha çetin olacak . Zalimler için yaşasın cehennem… Tevbe edin, necat bulun! Hayyalesselah, Hayyalelfelah!
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.