“PKK yolun sonuna geldi” diye sevinen birçok kişi var aramızda.. PKK’nın yoluna sonuna gelmesi, terörün sona ereceği anlamına gelmiyor.. Tamam, PKK’dan kurtulmak, bu yönde ileri doğru atılmış bir adım olabilir. Ama olmayabilir de.. Terörü var kılan sebebler ve güçler ortada duruyorsa, o zaman PKK’dan kurtulmak, terörden kurtulmak anlamına gelmeyebilir..

 

 

PKK yokken de Kürt bölgesinde terör olayları yaşanıyordu. Devlet, diğer küçük terör yapılarını tasfiye etmek, kendi gözetiminde bir Kürt hareketi oluşturmak için PKK oluşumuna destek verdi.. PKK’yı tasfiye ederken, meydanı yeni oluşumlar için serbest bıkakacak olursanız, bu iş daha da içinden çıkılmaz bir hal alabilir..
 

PKK giderse, yerine irili ufaklı, onlarca yeni terör örgütü çıkabilir. Her biri sırtını bir başka ülkeye dayar. Kimileri Mafia ile bütünleşir.. Yani takibi, kontrolü daha zor hale gelebilir..

İsrail, Suriye, Ermenistan, Yunanistan, Fransa, ABD, Rusya, Almanya, İngiltere ve diğerleri, örgüt içindeki uzantıları ile, dağılan örgüt üyeleri arasından kendileri ile yola devam edecek yeni grublar oluşturabilir..
 

Onun için istihbarat faaliyetlerinin bu yöne kaydırılması gerek. Yıllardır, MİT, çok büyük oranda, bu konvansiyonel yapı ve ilişkiler çerçevesinde MİT’i izliyordu. Şimdi yeni bir durumla karşı karşıyayız..
 

MİT insan kaynaklarını, mali kaynaklarını bu yapı ile mücadeleye ayırmıştı.. Aslında Türkiye bölgede yeni bir güç haline gelirken, dışa doğru hızla genişlerken, kendisini yenilemek zorundadır..
 

Gözlerine PKK’yı çok yaklaştırmışlardı ve arkasındakileri görmüyorlardı..

Şimdi Türkiye’nin yeni genişleme alanına yayılmaları gerekiyor..
 

Biz de MİT sadece devleti korumaya çalışıyor. Mesela Devlet ne için var?. Bizim için değil mi. O zaman toplumun bölgede ve dünyada güç olması, tehditlere karşı korunması gerekmez mi? Devlet halkından daha güçlü değildir. Bu iki yapı “U borusu” gibi varlık olarak birbirinden beslenmesi gerekir. MİT bu anlamda, piyasa aktörlerine, meslek örgütlerine ne gibi bir koruma ve destek sağlıyor. Sanırım MİT için bu tür talepler konusunda  temas noktası olacak bir sivil büro, temas noktası da oluşturması gerek artık bundan sonra.
 

MİT ülke raporları da yayınlamalı, sektör raporları da. Belki MGK ile birlikte, iç ve dış tehdit / risk raporları yayınlamalı, şu Almanların Anayasa kurumunun yayınladığı raporlar gibi raporlar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Yargıtay içtihadları ile ilgili genel değerlendirme raporları, Meclis Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlıkları, Üniversitelerin İnsan Hakları Araştırma Merkezleri, İnsan Hakları Vakıf ve Dernekleri, elçilikler bir arada, bölge devletleri ile ilgili insan hakları raporları yayınlanmalı ve MGK, Dışişleri, Dış Ticaret ile görevli resmi kurumlar bu raporları referans olarak görmeli..

Devletin, dışa açılan STK ve Odalara, işadamlarına danışmanlık ve koruma yapması gerekiyor..
 

PKK’nın devre dışı kalması önemli. Ama tek başına yeterli değil.. Eğer bu işin arkası getirilmezse daha tehlikeli bir durumla karşı karşıya kalabiliriz.
 

Bana kalırsa Paris’te test edildik. Yeni Akit’e yönelik saldırı da böyle bir şey. Birileri aktif, süreci test ediyorlar. Eğer bu olaylar “faili meçhul” olarak kalırsa bunu yeni adımlar izleyecektir. Onun için sür’atla bu olayların üzerine gidilmesi gerek. Ve tabii, şu derin devlet yapılanmasının bir an evvel tasfiyesi için hukuki sürecin tamamlanması gerek..
 

Yine birileri bu süreçte iç infazlara da yönelebilir. Bu da önemli.. Çünki birileri yeni dönemde mevzi kapmak için, yeni bir güç merkezi oluşturmak adına, rakiplerini tasfiye etmek isteyecektir..
 

Gelişmeler, doğru yönde ileri doğru. Her halûkarda, bugünleri yaşayacaktık. Şimdi, önemli yeni ve sıcak bir gündemle karşı karşıyayız.. Süreci dikkatli bir şekilde yönetmemiz gerek..
 

Muhalefet genel anlamda bu süreçte çok kötü pozisyonda.. İktidar içeriden yeteri desteği bulamayacakmış gibi gözüküyor.. Muhalefet, bu kriz aşılırsa, AK Parti’nin büyük bir sıçrama yapmasından endişe ediyor. Onun için de AK Parti’nin başarısızlığı için çözümsüzlükten yana bir rol üstleniyor.. Yine aynı şekilde bu kan ve gözyaşından siyasi ve iktisadi rant sağlayan iç ve dış mihraklar var. Onlar bu kanın durmasını istemeyecektir.. Bu işin başında da İsrail ve Suriye var.. Onun için çok dikkatli olmak gerekiyor..
 

Muhalefet, bir kısım muhalefetin avukatlığını üstlendiği derin yapı, bölgedeki kimi devletler, uluslararası derin system ve onların kontrolündeki Mafia, kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı siyaset aktörleri, Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK içindeki eklemlenmiş adamlar bu süreci engellemek için var güçleri ile çalışacaklar..
 

Yani işimiz kolay değil. Ama onların şeytanları ve şeytanların askerleri var ise, bizim de kadiri mutlak ve bir olan, işiten, gören, bilen, hüküm sahibi bir Allahımız var! Mekerallahu!
 

Selâm ve dua ile..