Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Selçuk Meryem Ana Kabrinin Bahçesi

Selçuk Meryem Ana Kabrinin Bahçesi

Uzun yıllar önce yolum İzmir’in Selçuk ilçesine düşüntüğünde, Meryem Ana’nın kabrini ziyaret etmiştim.

“Burası ileride Hıristiyanların tatil beldesi olacakmış” söylentileri, o zaman da vardı ve bir de; -“Kabrin bulunduğu büyük arazi, Müslüman bir ailenin elinde olduğu için arsayı satmıyorlarmış” diye duymuştuk. Son on yıldır bu mesele daha çok gündeme gelmeye başladı. CHP’li belediyeler, burayı istimlâk edip, Hıristiyanların ibadet merkezi haline getirmek istemektelermiş.

Meğer arsanın sahibi, Bediüzzaman Hz.lerinin talebelerinden, pazartesi günü de hayatının anlatıldığı kitabını tanıttığım Ali İhsan Tola ağabey imiş. Ali İhsan ağabey, arsanın kamulaştırılmaması ve satılmaması için baştan beri direnmekteymiş. Şimdi yine aile üyeleri satışa razı değillermiş. Yalnız CHP’liler, çeşitli şekillerde tehditler savurup, burasının kamulaştırılacağını, arsa maliklerini ayaklarına kadar çağırıp söylemektelermiş. Mevzuyu dağıtmadan arsa hakkında kısa bir bilgi aktarayım.

Malum bahçe ya da arsanın sahibi olan Ali İhsan Tola ağabey için burasının asıl kıymeti manevi boyutunun olmasıymış. Çünkü burası, Meryem Ana’ya yakın ve Hıristiyanların hac yapmak için geldikleri bir yermiş. Ayrıca Ali İhsan ağabeye göre Meryem Ana’nın kabri de buradaymış.

Ali İhsan ağabey hayattayken, Selçuk’taki arazinin satışı birkaç kez gündeme gelmiş. Fakat her defasında karşı çıkmış. Bir seferinde belediye istimlâk etmek istemiş ve parasını vermiş. Ali İhsan ağabey “Alamazlar” demiş. Gerçekten beş altı sene sonra belediye istimlâktan vazgeçmiş.

Aradan on yıl geçtikten sonra tekrar istimlâk kararı alınmış. Bu karar üzerine Ali İhsan ağabey, yeğeni Abdullah Tola’yı dönemin Selçuk belediye başkanına göndermiş. Abdullah Tola, belediye başkanı ile Ali İhsan ağabeyi telefonla görüştürmüş ve aralarında şöyle bir görüşme geçmiş. Ali İhsan ağabey belediye başkanına hitaben; -“Sizin burayı almaya gücünüz yetmez” demiş.

Başkan da bencil bir eda ile; -“Ben alacağım” demiş. Ali İhsan ağabey de munis bir şekilde; -“Haydi al da görelim” demiş. Belediye başkanı öfkeyle yerinden kalkıp işlemleri başlatmış. Bir süre sonra önüne bir istimlak kanunu gelmiş. Kanun; istimlâk edilecek arsaların bir komisyon tarafından tespit edilen rakamlarla satılabileceğini söylemekteymiş.

Başkana öyle bir komisyon fiyatı gelmiş ki, ilçenin tamamını satsa o arsayı alacak durumda değilmiş. Peki şimdi durum nedir? Artık istimlak için CHP’li İzmir büyükşehir belediyesi devreye girmiş ve çifte baskılar sürmekteymiş.

Bir iddiaya göre de; eğer burası istimlâk edilirse, Hıristiyanlar için konaklama merkezleri yapılacakmış. Türkiye CHP’lilere göre Amerikan filmlerinde seyrettiğimiz üç beş tahta ile kurulmuş tek duvarlı bir kasaba film platosu olabilir ama bu toprakların 1000 yıldır sahibi bir millet var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi