Mehtap Yılmaz

Mehtap Yılmaz

Küçük esnaf değil, kaliteli küçük esnaf!

Küçük esnaf değil, kaliteli küçük esnaf!

Burada, huzurunuzda and içiyorum ki, küçük esnaf ölmesin demeyeceğim bir daha! Kapanan kepenkleri gördükçe içim yanmayacak! İflasa yüz tutmuş müesseseler için gönüllü kurtarıcılık yapmayacağım! Halkta, küçük esnafı ayakta tutmak uğruna en ufak duyarlılık oluşturmak için “nokta” koymayacağım!
Bitti!
İçimde, esnaf taifesinin tamamını kuşatan şefkat, merhamet, iyi niyet duygularının tamamı tükendi. Kendileri, hırsızlıklarıyla, dolandırıcılıklarıyla, güvenilmezlikleriyle, megalomanileriyle, çıkarcılıklarıyla, insaniyetsizlikleriyle kemirip tükettiler, kendilerinden yana taşıdığım pozitif ne varsa!
Bundan böyle, esnaflar arasında pozitif ayırımcılık yapacağım, ahdim olsun! Üçkâğıtçı, hırsız, dolandırıcı… “Küçük esnafı” değil kaliteli küçük esnafı koruyup kollayacağım. Gerisi tarih olsa, dönüp bakmayacağım.
Zira canıma yetti!
Kaliteli, şahsiyetli, dürüst küçük esnafın soyu, kapitalist sistem kadar, bu çukur, dolandırıcı zümre tarafından tüketilmek üzere! Buna müsaade etmemek, kaliteli esnafı, elek altı esnafa karşı desteklemek, sahiplenmek lazım!
Yoksa bırakın kapitalist sistem çiğnesin yutsun şu mendebur küçük esnaf zümresini! Halk nezdinde kaliteli, şahsiyetli, dürüst, sözüne itibar edilen esnaf imajını öldüren “küçük esnaflar” küçüldükçe küçülsün… Soyları tükensin, kökleri kurusun… Kaliteli “Küçük Esnaf”lar yaşasın bir tek! Gerisine, yani şahsiyet noktasında elek altı kesime ne olacaksa olsun!
Teşhis için ayrı, tedavi için ayrı para söğüşleyen, buna rağmen sözde tamir işleminden sonra evi su basan tesisatçılardan bıktım! Evime tadilat için girip, kapı pencere ne varsa aşırıp buharlaştıranlardan, sözde “garantili” boya yapıp zemini mahvedenlerden, zemini yapacağım derken evi insanoğlu için yaşaması sakıncalı hale getirenlerden, sürekli olarak haksız kazanç elde edenlerden, müşteri tipine göre ürün veya hizmet bedeli belirleyen tüm küçük esnaflardan nefret eder hale geldim! Aylardır annemden emdiğim sütü burnumdan fitil fitil getiren dolandırıcı “küçük esnaf”lardan kaçacağım, şeytandan kaçar gibi bundan sonra!
İşte iddia ediyorum. Soyu tükenmeye yüz tutmuş kaliteli esnafı yok eden, kapitalist sistemin paletlerinden çok, en vahşi kapitalist sistemden daha vahşi, daha çıkarcı, daha fırıldak olan bu “küçük esnaflar”dır. Vampir gibi tüketicinin şah damarına yapışmaya görsün… Ne din kalıyor bu adamlarda, ne insanlık, ne vicdan!
Allah’ın, neden günde beş vakit, defalarca secde noktasını farz kıldığını bunlarla karşılaşınca bir yönüyle daha idrak ediyorsunuz. Ne kadar kibirli, megaloman adamlar bu şahsiyetsiz esnaf taifesi! Onlarca kez kul noktasında yere sürülmesi bile yok edemiyor kafalarındaki enaniyeti!
Tesisat, kalorifer veya döşeme… Muhtaç ve çaresiz gördükleri insanın başına bela bunlar! Kesinlikle devlet denetimi getirilmesi, müeyyidelerle kontrol edilmesi gereken, toplum zararlıları!
Allah tüm insanlık âlemini bu zümrenin şerlisinden korusun!

Esnaf demişken, piyasada piranalar gibi dolanan kan emicilerden söz ediyorum malumunuz! Neyse…
Hatırlarsanız şu Gaziantepli emlakçılara çatmıştım bir süre önce! Suriyeli Beşarzedelere son darbeyi vuran zalimlerden! Bir haftadır bu olayı yeniden araştırıyorum. Gaziantep milletvekilleri, bakan Fatma Şahin bir şeyler yapmazsa, Suriyelilerle birlikte, tüm şehir halkı yoksulluk içinde kıvranacak!
Asgari ücretle geçinen orta direk vatandaş ve burslarla geçinen yoksul öğrencilerin ceplerini vantuzlayan, fırsatçı ev sahiplerine müdahale edilmeli bir an önce! Yoksa bundan böyle Türkiye, ne yazık ki yardımsever değil, dünyada mülteci fırsatçıları olarak anılacak!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehtap Yılmaz Arşivi