Soğukkanlı olmalıyız
Bu alçakça katliâma hepimiz üzüldük; yüreğimiz kan ağladı. Lâkin soğukkanlı olmalı ve hadiseyi iyi tahlil edebilmeliyiz. Türk Milleti, Akdeniz ülkeleri halklarından farklı ve ağırbaşlıdır.
Bugüne kadar nice bâdireler atlattık; bu hainane saldırılara karşı da başarılı olacağız; asayiş ve huzur mutlaka sağlanacaktır.
Lâkin medya, bu defa da sınıfta kaldı. Aynen Ankara’daki saldırıda olduğu gibi, ekranlarda bol bol ölü ve yaralı görüntüleri seyrettik. Dünkü gazete manşetlerine ve yayınlanan fotoğraflara bir bakınız. Bir ‘reality show’ programı yapar gibi duygu sömürüsünden ibaret bir yayın göreceksiniz. Arkadaşlar kızmasınlar ama PKK isteseydi, ancak bu kadar yayın yapabilirdi. Dünya görüşüne ve yayın politikasına karşı olmakla beraber, bu konuda en isabetli yayını Cumhuriyet Gazetesi yaptı. Bizim Radikal ile Yeni Şafak da yayınladıkları fotoğraflara dikkat ettiler.
***
önce, terör örgütünün bu insanlık dışı saldırıyı neden yaptığını düşünmek zorundayız. Bizce bunun sebepleri şu şekilde sıralanabilir:
1. Son günlerde gerek Türkiye içinde gerekse Irak’ın kuzeyinde temizlenmekte olan terör örgütü, Türkiye’ye ve dünyaya ‘Biz hâlen varız’ mesajı iletmeye ve böylece taraftarlarına moral vererek örgütten ve tabanından kopmaları önlemeye çalışıyor.
2. Bu saldırıları sıklaştırıp güvenlik güçleri üzerinde ‘caydırıcı’ tesir uyandırarak sıkıştırıldığı köşeden kurtulmaya uğraşıyor. Saldırıları arttırdıktan sonra, TBMM’deki temsilcisi DTP, medyadaki gâfil destekçileri ve bazı dış çevrelerin gayretleriyle, ‘ateşkes’ (!) ilânını sağlamak istiyorlar. Bunda başarılı olurlarsa, derlenip toparlanmaya imkân bulabileceklerdir.
3. Terör örgütü, habercilik şehvetiyle yanıp tutuşan, reyting meraklısı medyayı, kendi psikolojik harekâtına ve propagandasına âlet ediyor. Türkiye’de ve dünyada dikkatleri üzerine çekerek örgüt propagandası yapmış oluyor.
4. Terör örgütü, bu saldırılar karşısında içi yanan halkımızın, bir parçası olan Kürt kardeşlerine karşı düşmanca duygular beslemesini ve toplumda ayrılıkçılığın körüklenmesini sağlamaya çalışıyor.
***
Bu tespitleri yaptıktan sonra, alınacak tedbirlerin gözden geçirilmesi lâzımdır. Şöyle ki:
1. Güvenlik güçlerinin iç ve dış operasyonları arttırılarak devam ettirilmelidir. özellikle Irak’ın kuzeyindeki hava operasyonları arttırılmalı; bir sınır ötesi kara operasyonu da düşünülmelidir. Güneydoğu’daki birlik sayısı da arttırılarak operasyonlara hız verilmelidir. Bu operasyonlar sonucunda etkisiz hâle getirilen teröristler, medyada ön plânda değerlendirilerek duyurulmalı ve terör örgütünün tükenmekte olduğu gösterilmelidir.
2. Başbakan ve güvenlik yetkilileri, terör örgütüyle hiçbir anlaşma yapılmayacağını açıkça ilân etmelidirler.
3. Basın-Yayın organları, terörle mücadele konusunda aydınlatılmalı ve birlikte hareket etmeleri sağlanmalıdır.
4. Terör saldırılarının Kürtlerle ve Kürtlükle hiçbir ilgisinin olmadığı kamuoyuna anlatılmalı ve kardeşçe bir arada yaşamanın bozulmaması için gereken tedbirler alınmalıdır.
5. önleyici İstihbarat konusunda eleman tahsisi ve haber kaynakları arttırılmalı; başta MOBESE kameraları ve dinleme servisleri olmak üzere her türlü teknik imkân seferber edilmelidir. Gerekirse her apartmanın ve ticarî birimin önüne özel güvenlik kameraları yerleştirilmelidir.
6. Polisimiz terörle mücadelede çok başarılıdır. Polisimizin bu başarısı desteklenmeli; sayısı arttırılmalı; yaşama ve çalışma şartları süratle iyileştirilmelidir. Büyük şehirlerde ve turistik merkezlerde terör saldırılarına karşı ‘özel önleyici timler’ kurulmalıdır.
7. Saldırılar karşısında geliştirilecek özel bir ‘Psikolojik Harekât Programı’ uygulanmalı ve terör saldırılarını örgütün aleyhine çevirecek tedbirler alınmalıdır.
***
Bu tedbirlere rağmen, belki birkaç saldırı daha vukubulabilir. Ancak, kısa bir müddet sonra asayiş tekrar sağlanır. Yeter ki soğukkanlı olalım ve gerekli tedbirleri alabilelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.