D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Dili daralt, sözlüğü genişlet!

Dili daralt, sözlüğü genişlet!

“Türkçeden Osmanlıcaya Cep Kılavuzu” 1935’te basılmıştır. El büyüklüğünde, 340 sayfa…
Başta Dil Kurumu’nun “bildiriğ”i var. “Bildiriğ”, tebligat veya beyanname karşılığı bir kelime olmalı. Bu “bildiriğ”de “Cep Kılavuzu, halk için yazı yazmak isteyen Türk yazarlarının alıştıkları osmanlıca yazıdan türkçe yazıya geçmelerini kolaylaştırmak isteğiyle yapılmıştır” deniliyor.  
Nasıl “kolaylaştırıyor” bakın: Beş-on kelimenin yerine bir kelime koyarak!
İşte bu Kılavuz’da “açık” kelimesinin hangi “osmanlıca” kelimelere karşılık olduğuna bakalım: 1. Zimmet. 2. Müsteban. 3. Mekşuf. 4. Aleni. 5. Münhal. 6. Celî. 7. Bâhir, hüveyda, ayan, zâhir, âşikâr. 8.Vâzıh.
Bugün bu “osmanlıca” kelimelerden sadece bir kaç tanesi (zimmet, aleni, âşikâr gibi) biliniyor ve nadiren kullanılıyor.
Günümüzde “zimmet”, daha çok “emanet parayı kendisine mal etme” anlamında yaşıyor. Bir de “korumak üzere verilen para veya eşya” anlamıyla kullanılıyor. Bu durumda, “zimmet”in “açık” olarak anlaşılması mümkün değil.
1945’te yayınlanan Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlüğünde, “zimmet” kelimesi “bir ticaret kuruluşunun borçlarının topu” şeklinde açıklanıyor. Bu anlam “açık” olarak kabul edilebilir. Fakat tam karşılamaz. “Müsteban” açıkla eşanlamlı sayılabilir. Belki de yüz yıldır, sözlüklere terk edilmiş bir kelime. Mekşuf “keşif”le aynı kökten, açılmış, açık mânası var. Münhal “boş, açık” demek. Mesela, “münhal memuriyetler var”, yerine “açık (veya boş) memuriyetler var” diyebilirsiniz. Bu anlamda az da olsa kullanılıyor.
Gelelim “celî”ye… Bu kelimenin de “açık” anlamı var. Fakat artık bir yazı çeşidi olarak biliniyor. Uzaktan kolaylıkla okunabilen yazıya “celî” deniliyor. Bâhir’in parlak anlamı yanında, açık mânası da var. Hüveyda, ayan, zâhir, âşikâr da öyle. Vâzıh da “açık, kolay anlaşılır” demek. Bu kelimelerin bazılarının fransızca karşılıkları da Kılavuz’a konulmuş.
Aradan geçti seksen sene… Şimdi konuya, 1930’ların gözü ile bakabilir miyiz? Birçok kelime, anlam incelikleri hiçe sayılarak tek kelime ile karşılandı. Bu kılavuzdan sonra hazırlanan sözlüğe de yansıtıldı. “Açık” karşılığı olarak gösterilen kelimelerin çoğu sözlükte yer bulamadı. Her şeyi bir tarafa bırakalım, mesela “hüveyda” 1945 sözlüğünde yok. 1990’larda TDK sözlüğüne girdiğinde, unutulmuş bir kelimeden başka bir şey değildir artık!
Dil Kurumu, kuruluşunda büyük bir tasfiye, kıyım… ne derseniz deyin harekatı yürüttü. Binlerce kelimeyi kullanımdan düşürdü, sözlüklerine almadı. Dil daraldı, anlamlar kayboldu. İki binli yıllara doğru TDK bu sefer de sözlüğünü genişletme hevesine kapıldı. Daha önce katliama tâbi tuttuğu bazı kelimeleri sözlüğüne ekledi. Sözlüğü şişirmek için olmadık hilelere başvurdu.
Dilimiz çok hasar gördü. Maddi hasarlar tamir edilebilir, somut olmayan hasarlar tamir edilemez. En başta dil hasarı.
TDK ile başlayan sözlük anlayışını yıllardır eleştiriyoruz. En başta hazırladığımız sözlük TDK’nın sözlüğüne göre gerçek sözlük arayışının mahsulü. Bir Lügat Bulamadım ve Devlet Sözlük Yazar mı? İsimli kitaplarımız da, Türkiye’de sözlük eleştirisi mahiyetinde ilk eserler.
Peki bu tenkitler bir işe yarıyor mu?
Hiç yaramıyor diyemiyoruz. Bir kere, Kurum sözlüğü dar ve dayatmacı kelime kadrosundan vazgeçmek zorunda kaldı. Şimdi kelime sayısı ile övünülen sözlükler yapılmaya çalışılıyor. Son baskı bu maksatla epey şişirilmişti. Yeni baskıda şişkinlik devam ediyor ama, bazı düzeltmeler de yapılmış.
Mesela Mehmet Âkif’in meşhur şiiri Çanakkale Şehitleri’nde geçen âsar ve cihat kelimelerini gündeme getirmiştik. Âsar “eserler” vardı, âsar “asırlar” da eklenmiş. “Cihat”ı da eklemişler. Fakat “cihad”la aynı yazıldığı için, 1, 2 diye numaralamak zorunda kalmışlar. Cihetler manasındaki cihat’ın “t” ile yazılması tamam, fakat cihad’ın cihat yapılması doğru değil. “Efendim, türkçede bu arapça kelimelerin sonundaki “d”ler “t”, “b”ler “p” olur!” Önce bu kuralı gözden geçirmek lâzım!
Niyetimiz, sözlük eleştirisi yolunda ciddi emekler sarfeden bir dil fedaisinin kitabından söz etmekti: Dilin Tetiği Bozuldu! İnşallah, yarın da C. Yakup Şimşek’in sözlükçülüğümüze gerçek bir katkı olan bu kitabından söz ederiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi