Haber “İslam karşıtı liderden çarşaf küstahlığı” diyor. Belçika’da sosyal medyada kullanılan bir fotoğraf Müslümanların ve sağduyulu kişilerin yoğun tepkisine neden oldu. Aşırı sağcı Filip De Winter, twitter’de siyah çöp poşetlerin arasında çarşaflı bir kadınla kız çocuğun fotoğrafını paylaşırken, çarşafı çöp poşetinden farksız olduğu yönündeki iması ‘büyük küstahlık’ olarak değerlendirildi” diyor. İslam karşıtı aşırı sağcı Flaman Menfaati Partisi’nin (VB) önde gelen isimlerinden olan senatörün twitter  hesabında paylaştığı fotoğrafın yorum bölümüne, “Aradaki beş farkı bulun” yazması Belçika’da tepkilere neden olmuş. Çarşaflar içindeki kadın ve çocuğun iki siyah çöp arasında gösteren fotoğrafa yer veren De Winter’in çarşafı çöp poşeti ile eşdeğer yorumlaması üzerine çok sayıda kişi kızgınlık içeren mesajlar göndermiş. Sanal ortamda süren tartışmalara VB Parti Başkanı Gerolf Annemans da iştirak etmiş. Parti liderinin, Flaman Parlamentosu’nda Meclis Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten De Winter’in sorusuna “Çöp poşeti daha işlevsel bir nesne” şeklinde cevap vererek söylediklerinden vazgeçmek şöyle dursun daha da katmerlemiş. Bu habere tepki göstermeli miyiz ki, bir şaşırmışlık, şok olmuşluk tonu eşliğinde servis ediliyor bize medyamız tarafından?
Türkiye’miz çok farklı bir noktada mı ki Belçika’yı eleştiriyoruz şimdi? Belçika, nüfusunun hemen hemen tamamı Müslümanlardan oluşan bir yer mi ki şaşırıyoruz olana? Orada bu  marjinalize bir olay hiç şüphesiz. Zira Belçika Müslümanların en rahat yaşadıkları Avrupa ülkelerinden biri. Ve adı geçen şahıs aşırı sağcı siyasi kimliği ile biliniyor, tanınıyor. Yani kendince siyaset yapıyor ve oy topluyor. Bizdekiler nedir ve nereye oturtulur Türkiye kontekstinde… Aşırı solcu evet, benim de öğrencilerime her zaman söylediğim gibi ki zaman zaman bu bilgiyi okurlarımızla da paylaştım geçmişte, Batıda sol bizde sağ bizde sol batıda sağ anlamına gelir, genel manada. Her şeyi yüzümüze gözümüze bulaştırdığımız gibi seksen kusur senedir, bu kavramları da çorba etmiş, birbirine karıştırmışızdır. Onun için bizde solcu denince dinden nefret eden anlaşılır, CHP’dir siyasete izdüşümü bunun. CHP ilk parti, Atatürk’ün kurduğu parti olmakla övünür, Müslüman halkın gözünde CHP’nin yeri dinle savaşmaktır; ki tarihine baktığımızda bunu görürüz. Var mı buna itirazı olan, yok, olamaz da çünkü tarih kitapları böyle yazıyor. Sözlü tarih böyle anlatıyor. Şahitler tanıklık ediyor. Daha geçen hafta İskilipli Atıf Hoca ile ilgili tartışma yaşanmadı mı Meclis’te? Hâlâ İstiklal Mahkemeleri’ne sahip çıkabilecek cür’ette bir siyasi merkez var bugün Türkiye’de. Biz de kalkmış Belçika’da çarşaflı kadınlara hakaret eden siyasetçiye şok olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Adam kalkıp da demez mi sen kendi ülkene bak diye…
Bu ülkenin başbakanı Tansu Çiller değil miydi ki Fransa’ya yaptığı bir ziyarette aman yapmayın etmeyin siz bari yumuşamayın bu Müslümanlara karşı, başörtüsü vesaire konusunda, biz sizi örnek alıyoruz babında sözler sarf eden, muhatabı Fransız yetkililere… Müslüman ya, başını ezeceksin, çünkü. Bu da güyya merkez sağ parti liderinin sözleri. Yani İslami hassasiyetleri olan kitlelerden oy almış bir siyasetçi olarak… Biz de sağ sol birbirine karışmış, önüne gelen Müslümana çatıyor, tabii en çok da başörtülü kadına.
Bakınız bugün, 28 Şubat’ın yıldönümünde, başörtülü öğretmen Kadriye Ünsal’ın görevine son verildi. Sayın Başbakan iyimser bakıyor tabloya, sabır tavsiye ediyor biz başörtülü kadınlara ama Kadriye Ünsal’a fayda etmiyor kuru sabır. Çünkü maaşı kesiliyor. Mesleki intikaya uğruyor. En önemlisi de onuru zedeleniyor. Ünsal’ın işine son veren Eskişehir Cumhuriyet Lisesi Müdürü Ercan Karakaya, kılık kıyafet yönetmeliğini ihlal ettiğini söylüyor, Kur’an ve Siyer dersi öğretmeni Ünsal’a. Başbakanımız başörtüsü sorununu çözdük diyedursun, okul müdürü Ercan Karakaya, “bu okulda patron kim, gördün” diyor Ünsal’a. Bu ülkenin patronu kim, bu 28 Şubat’ta biz de halk olarak bunu merak ediyoruz…