Kur’anda Birleşelim Edebiyatı
Mutezile mezhebi mensupları Kur’anda birleşelim diyor.
Haricî mezhebi mensupları Kur’anda birleşelim diyor.
Şiîler Kur’anda birleşelim diyor.
Vehhabîler Kur’anda birleşelim diyor.
Mason Afganî’yi önder kabul edenler Kur’anda birleşelim diyor.
Tarihsellik mezhebi kurucusu Fazlurrahmanın adamları Kur’anda birleşelim diyor.
Mezhepsizler Kur’anda birleşelim diyor.
Yüz çeşit Protestan İslamcılık cereyanının her biri Kur’anda birleşelim diyor.
Velhasıl yetmiş iki fırka hep Kur’an diyor. Lakin bunlar Kur’anın yorumunda birlik içinde değiller. Her biri Allahın Kitabını kendi mezhebine, re’yine, hevasına göre yorumluyor.
Kur’anda birleşebilmek için onun yorumunda birleşmiş olmak gerekmez mi?
Kur’an’ın tefsirleri=yorumları ikiye ayrılır: Doğru olanlar… Hatâlı olanlar. Kur’anı hatâlı yorumlayanların Kur’anda birleşmeleri edebiyattan ibarettir.
Müslümanlar şu esaslarda birleşebilir: (1) Kur’anın doğru yorumu…
(2) Sünnete bağlılık… (3) İslamın Cadde-i Kübrasında bulunmak… (4) İhtilaflı meselelerde Sevad-ı Âzam (Büyük karaltı) dairesi içinde yer almak… (5) Cumhur-i ulema yolunda olmak.
Ehl-i Sünnet ve Cemaat mezhebi Müslümanları bölmez, aksine İslamın doğru yorumunda birleştirir.
Mezhepler kalksın, bütün Müslümanlar Kur’anda birleşsinler diyenler din konusunda doğrularla yanlışları birbirine halt etmek istiyor.
Efendiler, hanımlar!.. Bütün Müslümanların Kur’anda birleşmesini istiyorsanız, Kitabullahın doğru yorumunda birleşme isteyiniz.
Kur’anı bozuk fikirlere, çarpık ideolojilere âlet etmeyiniz.
Kur’anda birleşelim diyenler, Allahın Kitabını re’y ve heva ile tefsir ediyor. Böyle tefsirler bâtıldır.
Sünneti ya tamamen yahut kısmen inkar edenler Kur’anı anlayamaz.
Sünneti hafife alanlar Kur’anın, Peygamber’e itaat edilmesi konusundaki kesin emirlerine karşı gelmiş olur.
Hz. Peygamber (Salat ve selam olsun ona) Ümmetin yetmiş üç fırkaya ayrılacağını, bunların birinin ehl-i necat, geri kalanının ehl-i nar olduğunu haber vermiştir.
Fazlurrahmancılar taqiyye ve kitman yaparak Ehl-i Sünnet Müslümanlarını aldatmak ve yanıltmak istiyor.
Fazlurrahman mezhebi hak ise niçin gizleniyorlar?
Ey Müslümanlar!.. Peygamberin ve Ashabının, Tâbiînin ve Tebe-i Tâbiînin yolunda olunuz. Çıkmaz sokaklara, dar patikalara sapmayınız, Ana Caddede yürüyünüz. Bütün ihtilaflı konularda Sevad-ı âzam=büyük daire içinde bulununuz.
İslam’ın ana yolu: Kur’anın doğru yorumuna, Efendimizin sahih ve mütevâtir hadislerine uymak, icmâ-i ulemaya tâbi olmak, cumhur-i ulemanın görüşlerini kabul etmektir.
* (İkinci yazı)
Hizmet Etmek İsteyen Gence
İslama hizmet etmek isteyen ve bu konuda bu fakirden bilgi talep eden bir gence: Kısa yazıyorum, dikkatle mütalaa etmenizi rica ederim. Aklınız yatarsa yazdıklarımı hayatınıza uygularsınız, aklınız yatmazsa bildiğinizi okursunuz.
1. Şu saydığım sekiz değere hizmet edin. İman, İslam, Kur’an, Sünnet, Şeriat, İmamet, Ümmet ve İslam ahlakı. (Lütfen bunları ezberleyiniz.) Mezhebe, cemaate, hizbe, fırkaya, sekte, parçaya hizmet edilmez. Onlar amaç değil, araçtır.
2. Bu sekiz değere yapılacak hizmetlerin mutlaka ihlas ile yapılması gerekir. İhlas olmazsa, işin içine menfaat, benlik, beşerî ve siyasî ihtiraslar karışırsa istihdam olur.
3. Hizmet ya doğrudan doğruya olur, yahut dolaylı şekilde.
4. Hizmet eden muhterem bir zata, temiz bir cemaate bağlanırsanız bu da bir hizmet yolu açar size.
5. Cemaat, hizip, fırka, sekt holiganlığı, militanlığı ve fanatizmi ile hizmet olmaz.
6. Hizmetinizin ücretini ve mükafatını yaratıklardan değil Yaratan’dan bekleyiniz ve isteyiniz.
7. Dünyada değil, ahirette verilmesini isteyiniz.
8. Hizmet edebilmek için yeterli miktarda din ilimlerini ve faydalı dünya kültürünü bilmek gerekir.
9. Size özel tavsiyem: Hizmetinizi parasız ve ücretsiz yapınız. Hizmet için para toplamayınız. Hele zekat hiç toplamayınız.
10. Bediüzzaman gibi “Euzü billahi mine’ş-şeytan ve’s-siyase” diyenlerden olunuz.
11. Ümmet ve İmamet şuuruna sahip olunuz.
12. İslamın ana caddesinde yürüyünüz, Sevad-ı Âzam dairesi içinde bulununuz.
13. Kendinize değer vermeyiniz, hizmete değer veriniz.
14. İslamdan başka hak İbrahimî dinler olduğuna inananlar, gerçek din hizmeti yapamaz. Çünkü Allah katında tek hak, geçerli, muteber, makbul din İslamdır.
15. Müslümanların olumlu çeşitlilikler içinde sarsılmaz bir birlik oluşturması gerektiğini hatırınızdan hiç çıkartmayınız.
16. Hizmet faaliyetlerinde rekabet ve çekişme olmaz; müsabaka=yarışma ve centilmenlik olur.
17. Kardeşinin yaptığı hizmet ve Allahın lütfuyla kazandığı başarı sana, kendin yapmışsın gibi zevk ve mutluluk vermelidir.
18. Bir tek insanın hidayetine (doğru yolu bulup kurtulmasına) vesile olmak, senin için güneşin üzerine doğduğu ve battığı her şeye sahip olmaktan daha hayırlıdır.
19. Kur’an’a, Sünnet’e, Şeriat’a, icmâya aykırı hizmet olmaz.
20. Bütün gerçek hizmetkarları kendi üstadın ve şeyhin gibi sevmelisin ve onlara hürmet etmelisin.
21. Hizmet ile gıybet bir arada olmaz.
23. Müslümanlara ilmihallerini öğretmek en güzel ve temel hizmettir.
24. Siz kendinizden ihlaslı olamazsınız. Hadîs-i kudsîde Allah-ü Teâlâ “İhlas Benim sırlarımdan bir sırdır, Ben onu sevdiğim kulumun kalbine koyarım” buyurmuştur. Böyle bir kul olmaya çalışınız.
25. Ben ihlaslıyım edebiyatı yapan kişi ihlaslı değildir.
26. Ruhbanları, din büyüklerini erbab (rabler) haline getirip putlaştırmayınız.
27. Bir kısım halkın sizi kötülemesine, size levm etmesine aldırmayınız.
28. İhlasla hizmet edenlerin başlarına genellikle imtihan belaları, sıkıntılar, baskılar, zindanlara atılmalar vs gelir. Bunlara hazır olunuz ve sabırla karşılayınız.
İlahî tevfikatın size rehber olmasını niyaz ve temenni eder, selamlarımı sunarım. Bendenizi duadan unutmayınız.