Ne fetih mitinglerine katılırım, ne Çanakkale etkinliklerine.

Anadolu’nun fethi de aynı illüzyonun bir parçası, Kurtuluş Savaşı da..
İstanbul’un fethi, 1954 yılında Cumhuriyet gazetesi, Vali, 1. Ordu tarafından ortaklaşa üretildi..

Fetih olmadı mı? Elbette oldu. Ama anlatılan fetih tamamen kurgularla dolu..
Daha başa gidelim. Anadolu’nun fethine. Alparslan kimliğinden ordunun teşkiline, savaşın sebeb ve sonuçlarına kadar birçok şey kurgu..

Türk toplulukların Anadolu’ya gelişleri çok daha eski. Öyle arı bir ırk da yok.. Sürekli bulundukları bölge halkları ile akrabalık kuran halk toplulukları var bölgede..
Anadolu’da kimse saf bir ırk bulamaz.. Zaten bu ulusçuluk belası başımıza sarılalı çok olmadı..

Kavmiyetçilik de lanetli bir iddia aslında. Hepimiz Adem’in çocuklarıyız. Adem de topraktandır.. Kabileler halinde yaşıyoruz. İnsan ünsiyet peydah edendir zaten. Bu kavimler şeklinde yaşamamızsa tanışıp, kaynaşalım diye.. Farklı özelliklerimizle birbirimizi tamamlayalım diye.. Tıpkı kadın ve erkeğin farklı oluşu gibi..

Akrabalık ve komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi onun için yüceltilmiştir..
Fatih’in Edirnekapı’daki asker sayısı, Bizans’ın nüfusundan fazlaydı ya hu! Fatih’in ordusundaki Hıristiyan asker sayısı Bizans’ın ordusundan fazlaydı..
Fatih İstanbul’a girdi kendini Bizans imparatoru ilan etti. Patrihanenin başı oldu. Hatta Ermeni patrikliğini kurdu..

Osmanlı millet sistemi, Hz. Ömer’in Kudüs’te kurduğu sistemdir..
Fatih’in babası İstanbul’un fethinden 50 sene önce Sancak’a sancak dikti. Güç bulunca bir bahane ile İstanbul’u işgal etti değil.. Fatih’i yücelteyim derken küçültmeyin. Basit bir işgalci konumuna düşürmeyin..

Ankara’ya bağlı düzenli ordularla verilen Kurtuluş Savaşına gelecek olursak, Sakarya meydan muharebesi dışında kayda değer bir şey yok.. 1. İnönü savaşı zaten hiç olmadı. Diğerleri savaştan çok mevzi çatışma şeklinde. Yunan’ın denize dökülmesi de kurgu.. Anlayacağınız geldikleri gibi gittiler.

Sakarya’da İngilizler ve Ruslar, yani işgal kuvvetleri bize asker ve silah yardımında, para yardımında bulundular..
Kemalistlerin gözünde irtica ile mücadele, istila ile mücadeleden daha zor ve elzem bir mesele idi.

Çanakkale savaşına gelince;

1- Ortada bir zafer yok. Savaşı başlatanlar Alman muhibbi, İttihat Terakki cuntası. İlk saldıran taraf İttihat Terakki mensupları. Rusya’ya saldırdılar.. Olay tam bir komplo. Skandal..

2-İngiliz ve Fransızlar ilk olarak karaya Hindistan’dan ve Senegal’den getirdikleri Müslümanları sürdüler. Bizi bize kırdırdılar. Bu kardeşlerimiz, güya Halifeyi Almanların elinden kurtarmak istiyordu.. Çünki kendilerine öyle denmişti ve İngilizler güya Halifeyi kurtaracaktı. Çünki Almanlar İstanbul’u işgal etmişti!

3-Osmanlı ordularına Alman Liman Von Sanders komuta ediyordu ve Mustafa Kemal protokol olarak 7. sırada bir subaydı.

4-İttihatçıların, Almanlar safında savaşa girmesiyle, Ruslar Kafkaslar’dan saldırdı ve Sıvas’a kadar geldiler. Savaş 3 cephede birden başladı. İngilizler Filistin bölgesine kuvvet kaydırdı. Fransızlar Hatay bölgesine,
Suriye bölgesine geldi.

Sonuç 3 yıl 2 ayda bir imparatorluk tasfiye edildi. Biz o kadar zaman içinde Etibank’ı bile tasfiye edemedik..
Komünist darbe oldu da Ruslar geri çekildi..

Bu arada Sanders de Mustafa Kemal de Çanakkale’den sonra Filistin cephesine gitti ve burada 3 ordu silahsız ve tayınsız bir şekilde tasfiye edildi. Anadolu’nun işgali başladı..
Anlayacağınız Çanakkale geçildi.. Geçilmedi ise İstanbul nasıl işgal edildi?.. Niye ateşkes anlaşmasını imzalıyorsunuz..

Türkiye bilmiyorum daha ne kadar bu illüzyonla oyalanacak..

Elbette Çanakkale’de şehid olan aziz kardeşlerimizin kahramanlıkları önemli. Ama bu savaşla ilgili gerçekleri görmemize engel olmamalı..

Tarih övgü ya da sövgü kitabı değildir. Tarihten ders alınır.

Mustafa Kemal’i kahramanlaştırma

 Anadolu’da Türk ulusçuluğu temelinde bir ulus “yaratma” inşasının bir parçası olan, Anadolu’nun tarihi kimliğini yok etme politikasının bir parçası olan bu illüzyon artık son bulmalı.

CHP gençliği ve Çanakkale kutlamaları için meraklıları Google’da “CHP Çanakkale Kadeş” yazsınlar, bakalım ne görecekler. Selâm ve dua ile..