Fatih’in Edirnekapı’daki askeri Bizans’ın nüfusundan fazla idi. Ordusundaki gayrimüslim asker sayısı ise Bizans’ın ordusundan fazla..

Alparslan’ın ordusu da saf Türk ya da Müslüman değildi. Zulme karşı direnen halkın ortak gücü idi. Dışarıdan gelip Anadolu’yu işgal etmediler bir de.. Bu; bu halka iftiradır. Biz Anadolu’nun işgalcileri ya da yağmacıları değiliz.. Fetih diye anlatılan şeyler aslında çok da fethin mantığına uygun olan şeyler değil.. Ya da Çanakkale’de askerlerimizin fedakarlıkları ayrı bir şey, savaşın başlangıcı, bitişi, sonuçları farklı.. Osmanlı’da darbeyle yönetime el koyan o günki Ergenekoncuların (!?) Alman yandaşlığı sonucu Almanya safında ülkeyi savaşa sokmak için izledikleri saldırgan bir politikanın sonucu, bir Alman generalinin komutasındaki talihsiz bir savaştır.. Savaşın sonunda bir imparatorluğu kaybettik. Hem de 3 yıl iki ayda..

Bugün Kürecik’i, Patriotları tartışıyoruz, Ergenekonu yargılıyoruz. Bu İ.Terakkiciler neydi? Liman Von Sanders kimdi ya hu! Anzak ayini imiş! Peh!

Çanakkale’de savaşan, Anadolu’yu fethe gelen ya da İstanbul’un fethinde görev alan askerlerin çoğulculuğu üzerine bir hayal kurmayı başarabilsek aslında gelecek bizim olacak..

Birileri tarih diye bir efsane uydurdu, zorla onu çocuklarımıza ezberletiyorlar..

Geçen gün “En fazla Müslümanın yaşadığı on ülke” diye bir haber yayınlandı.. Dünyada 49 ülkede Müslümanlar çoğunlukta iken, Müslümanların çoğunlukta olduğu tek kıta Afrika. Başta Endonezya, Pakistan ve Hindistan olmak üzere Güney Asya Müslümanların en fazla bulunduğu bölge iken Endonezya aynı zamanda en büyük Müslüman nüfusa sahip ülke konumunda. Müslümanlar Hindistan’da nüfusun yaklaşık %15’ini oluştururken, bu oran Endonezya’da %86’ya, Müslümanların çoğunluğunu oluşturduğu diğer ülkelerde ise, % 90’nın üzerine çıkıyor. İslamiyet yeryüzünde en fazla inananı olan ikinci din. Yaklaşık 1.62 milyar inananı ile dünya nüfusunun %23’ü İslam’ı kabul ediyor. Türkiye en fazla Müslüman çoğunluğun olduğu 8. ülke olurken en fazla Müslümanın yaşadığı ilk 10 ülke şöyle sıralanıyor: Endonezya, Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Mısır, Nijerya, İran, Türkiye, Cezayir ve Fas..

Pakistan’da yaklaşık 180 milyon Müslüman yaşıyor. Hindistan’da da bir o kadar. Bangladeş’te 150 milyon civarında. Üçünün toplamı 510 milyonu buluyor.  Hindistan’ın nüfusu 1.2 milyar.. Nerede ise yarısı Müslüman. Bir el, Pakistan ve Bangladeş’i Hindistan’dan kopardı ve Müslümanların iktidarda olduğu bir devlet olan Hindistan’ı kaybettik.. Bugün de Pakistan ve Bangladeş ulus devlet olmaktan çıkar, anayurtlarına geri dönerlerse bütün Hindistan hepimizin olur.. “Küçük olsun, benim olsun” anlayışı ile bir yere varılmaz.  

Türkiye’nin nüfus yoğunluğu açısından ilk 3’e girmesi için Büyük Hindistan birliğinin kurulması ve mübadele ile çoraklaştırılan Anadolu’nun yeniden eski günlerine geri dönmesi yeter..

Bugün çeşitli sebeblerle Avrupa’da ve Amerika’da ya da bu bölgede yaşıyan Osmanlı bakiyesi milyonlarca insan var.. Onları vatandaşlığa çağıralım. Sadece Avrupa’daki Türk vatandaşlığını kaybetmiş olanları kayıt altına alın, 80 milyonu geçersiniz.. 100 yıl önce bu topraklarda yaşayan Rumları, Ermenileri, Süryanileri geri çağırın, Osmanlı yıkıldığında buradan gidip, dışarıda kalanlara kapınızı açın 100 milyona ulaşırsınız..

Bu hedefe “ulus devlet” kafası ile ulaşamayız. “Türkiye Türklerindir” kafası ile de..

Adalet, barış ve özgürlük yolundan bu hedefe ulaşabiliriz. Bilgili, dürüst ve cesur insanlar el ele vererek, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı durabilirler bu başarıyı elde edebiliriz..
Bu da Kemalizmle olmaz! Kemalizm bir zaruret değil, bize dayatılan bir mecburiyetti..
20’den fazla Arap ülkesi var. Aslında 4-5 Arap ülkesi yeter.. Eski Şam eyaletinin topraklarında bugün 5 devlet var.. Somali, Eritre ve Cibuti yeniden Etiyopya ile birlik kursalar ne var sanki.. Biz Suriye, Irak, Gürcistan, Nahcıvan, Ermenistan , Kıbrıs’la sınırlarımızı kaldırsak.. O kadar “Türk Cumhuriyeti” neyin nesi sahi!

Balkanlar, Kafkasya 40 parçaya bölündü..

Yeni bir dünya kurulacak ve biz de o dünyadaki saygın yerimizi alacağız..  Bu devletlerin çoğunun sınıflarını dünya savaşlarının galipleri çizdi. Rejimlerini ve iktidarlarını da onlar tayin ettiler. Darbeler, iç savaşlar, terör hep bu düzenin devamı için gerekli idi.
Artık bu oyuna gelmemeliyiz.. Bu kanlı ve kirli oyun bitmeli.. Birileri bizim, bu ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine servet ve iktidar üretmemeli.. Biz her türlü, dini, mezhebi, ideolojik, politik, felsefi ve vicdani kanaat farklılıklarımıza rağmen barış içinde bir arada yaşamanın bir yolunu bulmalıyız..

Volkan Vural’ın teklifini yabana atmamak gerek. Zaten ben bu konuyu zaman zaman dile getiriyordum.. Milliyetçilik, Laiklik, Ulus, Ümmet, Hilafet, Açılım, Barış ve Özgürlük tartışmaları arasında bu konu maya tutacak gibi geliyor.

Evet, 100 milyonluk, yeniden büyük Türkiye! Selâm ve dua ile..