Bugün tüm dünya insanlığının her şeyden daha çok birbirini dinlemeye, anlamaya ve dostluk köprülerini kurmaya ihtiyacı vardır.

Acil açlık ve ihtiyaç hissettiğimiz “dostluk” denilince akla gelen ilk isim elbette Hz. İbrahim (a.s.) dir.

Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in ana hedeflerinden biri de “İbrahimî dostluğu” tesis etmektir. Birçok ayet bize gerçek dostun Allah olduğunu söyler.
Risale-i Nur ise pek çok yerde Allah için sevmeyi, Allah için dost olmayı tavsiye eder. Peygamberler şehri Şanlıurfa ise bu İbrahimî dostluğun başladığı yerdir.
İşte bu güzide şehrimizde; “Risale-i Nur ekseninde, ‘Hz. İbrahim ve Dostluk Sempozyumu’ yapılacak.”
Devlet millet kaynaşmasına ve dostluğa bir örnek olarak sempozyum; Urfa Valiliği, Urfa Belediyesi, Risale Akademi ve Akademik Araştırmalar Vakfı tarafından, 22-24 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

¥

Bilindiği gibi Hz. İbrahim (a.s.) insanlığa gönderilmiş bir tevhid kahramanı ve sahih imanın özünü ve esasını oluşturan tevhid geleneğinin en büyük ıslahatçısıdır.
Kur’an- Kerim’in ifadesiyle; “Allah’a gönülden yönelip itaat eden hidayet önderi örnek bir muvahhittir.”
Dolayısıyla o, Kur’an-ı Kerim’de belirtildiği gibi; “Ne bir Yahudi ne de bir Hıristiyandı. O, Allah’ı bir tanıyan dosdoğru bir Müslümandı.”
Nihayet yüce Allah, Hz. İbrahim’i kendisine dost (Halil) edinmek suretiyle, O’na verdiği değeri göstermiştir.

¥

Kur’an’da geçen ifadelerle; “nimete şükreden, misafirperver, sözünün eri, vefakâr bir insan, görevini tam olarak yerine getirdiği için Allah’ın, kendisini insanlara önder yaptığı bir Peygamberdir.”
İşte bütün bu güzel özellikler, onun iman ve tevhid mücadelesini kolaylaştıran unsurlar olmuş ve İbrahim (a.s.) bu özelliklerini yaşadığı topraklara miras olarak bırakmıştır.     
Miras olarak bırakılan bu insani ve ahlaki değerler, inşa edilmiş toplumların hayatını devam ettirmesinde önemli rol oynayan temel taşlarıdır.
Bu değerlerin toplum içinde hüküm sürmesi neticesinde; “huzur, refah ve emniyet” devam eder. Değerler birbirlerine zincir halkaları gibi bağlıdırlar ve birbirlerinden etkilenirler.
İslam’da “kişi sevdiğiyle beraberdir” beyanı, dostluğa anlam katan bir ifadedir. “Dostun dostu dosttur” ilanı ise bu anlamda Müslümanlığın önemli ilkelerindendir.

¥

Dostluk, özelde ülkemizde ve genelde dünyada kaybolmaya yüz tutmuş, toplumsal ve milletlerarası ilişkiler tesisinde, yedekte bekletilen bir duygu olmaktan öte her an yaşanmasına ihtiyaç duyulan bir olgudur.
İnsanların farklı özellikleri itibariyle çok çabuk ötekileştirildiği günümüzde bu değerin önemi daha bariz bir biçimde ortaya çıkmaktadır.
Kötülüğün hep pusuda beklediği bu zamanda; dostluğu, kardeşliği, sevgiyi yeniden inşa edip; kini, nefreti, ırkçılığı, düşmanlığı yok etmek için bu sempozyum, inşaallah büyük katkılar sağlayacaktır.
Bu katkıya destek veren Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, Belediye Başkanı A. Eşref Fakıbaba, AKAV Başkanı Prof. Dr. Gürbüz Aksoy ve Risale Akedemi’den İsmail Benek, dostluğa harç koyanlardan.