Bu ülke tam 90 yıl boyunca “irtica” yaygaralarıyla soyulup soğana çevrildi. Artık bu gerçeği bilmeyen kimse kalmadı.

Israrla inanmayanlar varsa, onlar için de yapılabilecek bir şey yok. Üç maymunu oynayanlara henüz bir çare bulunmuş değil.
Gerçek irtica, “kayıp kitap”la ortaya çıktı. Yakın tarih araştırmacısı ve gazeteci yazar Mustafa Armağan, bu ay “Derin Tarih Dergisi’nin ilavesi olarak kayıp kitapçığı dağıttı.
Meğer gerçek irtica 1934 yılında ortaya çıkmış. Kimin yazdığı belli değil. Müstear bir isimle yazılmış ve sonra yasaklanmış.
Bu yeni dinin sahibi kimse, adını bile adam gibi yazamamış ama kitaptaki önerileri, daha sonra bir bir uygulanmaya kalkılmış ve milletimiz epeyce bedeller ödemiş.

¥

Mesela kıblemiz neresi olacakmış biliyor musunuz? Zinhar “Kâbe” olmayacağı gibi Kudüs de olmayacak ve Sakarya olacakmış.
Kayıp kitabın kapağının en üstünde şöyle yazıyor.
“Her Türk Okusun.” Bu talimattan sonra büyük harflerle; “Milli Din Duygusu” ve “Öz Türk Dini.” Yazan A. İbrahim. Türkiye Matbaası 1934 yazıyor.
Kurtuluş Savaşı’nda ve bundan sonraki savaşlarda, Mehmetçiklerimizin; “Allah... Allah...” diye savaşmak yerine; “Vatan... Vatan...” diye savaşmaları lazımmış.

¥

Evet kitabın kapağındaki “Milli Din Duygusu” başlığıyla İslam dini veya tahrif edilmiş; Musevilik, İsevilik kastedilmiyor.
Direk yeni bir din icadedilmesi isteniyor ve “İslam Dini, Arap dini” diye ötelenerek, yavaş yavaş bu dinin, Türkiye’de biteceği ifade ediliyor.
“Öz Türk Dini nasıl olur” diye biraz kafa yordum. Ben “Öz Türkler’denim. Atalarımın dinine baktım hepsi de Müslüman ve birer Kur’an aşığı, Peygamber aşığı.
Üstelik bin yıldır da İslam’ın bayraktarlığını yapmaktalar. Yüzyıllarca dünyaya kelime-i tevhidi yaymak için mücadele etmişler.
Bu kitabı hazırlattıranlar veya yazanlar, hangi “Öz Türk’ten” söz ettiler ve kimleri kastettiler bilemiyorum.

¥

Her ne kadar bu kitap yazıldıktan ve basıldıktan sonra kaybedilse de içinde yazılanlar kısım kısım uygulamaya geçilmiş.
1930’ların başından itibaren “Türkçe ibadet,” “Türkçe Kur’an” ve “Türkçe Ezan” bunlardan bazıları.
Hacı Bayram Camii başta olmak üzere camilere sıralar konulması, ayakkabılarla girilmesi, ibadet sırasında batı enstrümanlarıyla müzik çalınması gibi teklifler bu kitaptan.
Daha bunlar ne ki; kitabın uydurma yazarı A. İbrahim adlı kişi, ahireti inkâr ediyor, Allah’ın yaratıcı sıfatını yok sayıyor, medeniyetin ilerlemesiyle insanların insanlara tapması gerektiğini vurguluyor.
Bitmedi daha.
Binlerce defa Haşa! Rabbim affetsin! Şu kısmı da aktarmalıyım.
İlgili meçhul kişi; Efendiler Efendisi Peygamberimiz (s.a.v.) in Allah’ın elçisi olmasını anormal buluyor ve Müslüman milletimize öfkesini şu sözüyle kusuyor:
“Kur’an’a, ‘Allah kelamı değildir’ demekle dinsiz olmayız.”

¥

Haşa, “Kitabımız Kur’an Allah kelamıdır.”