3 günlük gezinin ardından... Kütahya notları
Biraz “gürültülü-patırtılı” geçmiş olsa da; Cuma günü başlayıp, Pazar akşamı sona eren “3 günlük Kütahya gezimiz”den de sağ-salim döndük.
“Gözlem”lere geçmeden önce, 3 günde neler yaptığımızı özetlemek istiyorum.
İlk gün; şehrin tarihi mekânlarından Samanpazarı’nda bulunan bir köftecide karnımızı doyurduktan sonra, Akil İnsanlar Heyeti Ege Bölgesi Grubu Başkanı Tarhan Erdem ve Grup Sekreteri Arzuhan Yalçındağ, CHP Kütahya İl Başkanı Mehmet Akif Gün’ü ziyaret ettiler... Daha sonra da, hep birlikte Kütahya Belediye Başkanı Mustafa İça ve AK Parti Kütahya İl Başkanı Kamil Saraçoğlu ile AK Parti Merkez İlçe Başkanı Emin Sarıkaya’yı ziyaret ettik... Oradan, yine hep birlikte Dumlupınar Üniversitesi’ne gittik... Önce Rektör Prof. Dr. Ahmet Karaaslan ve hocaları ziyaret ettik, birer kahve içtikten sonra “öğrenciler”le bir araya geldik, onların “görüş”lerini aldık, “soru”larını cevaplandırdık.
Akşam da, bir otelde “iş adamları” ve “STK temsilcileri” ile bir araya gelip, “çözüm süreci”ni konuştuk.
SOKAK’TAN MASA’YA
Ertesi gün, yani Cumartesi sabahı “STK temsilcileri”yle yapacağımız “kahvaltı” için aşağı indiğimizde gördük ki; otelin önüne “250-300 kişilik bir kalabalık” birikmiş.
Artık “bizi” mi protesto ediyorlar, yoksa “Çözüm Süreci”ni mi pek bilemiyoruz ama, ellerinde “Türk bayrakları” olduğu halde sürekli bağırıyorlar, sürekli “slogan” atıyorlar...
Grup üyeleri olarak diyoruz ki; “İnelim aşağıya, gidelim yanlarına, ne istediklerini öğrenelim.”
Bu tür gösterileri yakından izlemiş biri olarak Avni Özgürel diyor ki; “Hepimiz inmeyelim... Ben ineyim ve ne istediklerini sorayım.”
İndi aşağıya ve çoğunluğunu “MHP’liler, ülkücüler, İP’liler, ADD’liler” ve “TGB’liler”in oluşturduğu kalabalıkla konuşmaya çalıştı...
Ne var ki;
Kalabalıktan birkaç kişinin “saldırı girişimi” üzerine, güvenlik kuvvetleri tarafından otele getirildi... Öfkeli kalabalık ise, bir süre daha slogan attıktan sonra dağıldı.
Bu arada; belki de “bir ilk”i gerçekleştirerek, MHP İl Başkanı ve Ülkü Ocakları Derneği’ne telefon açıp, seçecekleri “temsilciler”le görüşebileceğimizi söyledik.
Teklifimiz kabul edildi.
Heyet üyesi arkadaşlarımız yan salonda “STK temsilcileri” ile görüşürken, Avni Özgürel ve ben, Kütahya Ülkü Ocakları Başkanı Selçuk Alıç başkanlığındaki “7 Ülkücü” ile görüştük... Hayli “gergin” ve bir o kadar da “elektrikli” bir ortamda başlayan görüşmeye; daha sonra Tarhan Erdem ve diğer heyet üyeleri de katıldı... Öfkeli grup, “iki buçuk saatlik görüşme”nin sonunda, sakin bir şekilde ayrıldı otelden...
Ayrıntıları, inşaallah yarın anlatırım.
ESNAFTAN TAM DESTEK
Bu görüşmelerin ardından, Samanpazarı mevkiindeki “esnaf” ile görüştük... Dükkanlara girdik, hal-hatır sorduk, “süreç”le ilgili düşüncelerini öğrendik.
Açıkça söylemek gerekirse;
Bir tek kişiden bile tepki görmedik. Hemen herkes; “Akan kan dursun, analar ağlamasın” görüşünde... Bu arada; hemen belirteyim; epey “Akit okuyucusu” ile karşılaştım ki, bu beni son derece mutlu etti. Daha sonra, Germiyan Sokağı’nda bulunan ünlü çini ustası Mehmet Gürsoy’un atölyesine gittik... Aynı zamanda “çini hocası” olan Mehmet Gürsoy, bugüne kadar 55 çini sergisi açmış... Bunun 20 tanesini de ABD’de açmış, iyi mi?..
ABD’de yayınlanan “Türk el sanatları” ile ilgili bir kitapta, 52 sayfa, Mehmet Gürsoy’a ayrılmış...
Bu arada; Mehmet Gürsoy’dan öğreniyoruz ki; Kütahya çinicilikte “mutfağa” hitap ederken, İznik “saraya” hitap etmiş... Kendisi, Kütahya’da “İznik Çiniciliği”ni yaşatıyor.
Ziyaret devam ediyordu ki, sokakta “düğün fotoğrafı” çektiren evli ve nişanlı birer çift gördük... Onlara da “mutluluk”lar diledikten sonra, otele döndük...
Çünkü, akşam “19.00’da” başlayacak bir toplantımız var... Bir saatlik bir istirahatten sonra, “İş adamları, Saadet Partisi ve DSP’nin de aralarında bulunduğu parti temsilcileri, sendika temsilcileri ve STK temsilcilerinden oluşan 30-40 kişilik bir grupla” görüştük... Onlar “görüş”lerini açıkladılar, “soru”larını sordular, bizler de cevaplar vermeye çalıştık.
TARİHİ MEKÂNDA DUA
“3,5 saat” süren toplantının ardından; heyet üyeleri olarak kendi aramızda kısa bir değerlendirme yaptık, sonra da odalarımıza çekildik.
Ertesi gün; bazı heyet üyelerimiz İstanbul’a döndükleri için; Tarhan Erdem, Avni Özgürel, Fadime Özkan ve ben, Ersin Güral Hanımefendi’nin daveti üzerine, sabah kahvaltısını “Güral ailesi” ile birlikte yaptık. Kahvaltıya Kütahya Valisi Kenan Çiftçi ve muhterem eşi de katıldı... Daha sonra, “ilçe, belde ve köy”lere gittik...
Simav’ı gördük, Gediz’i gördük, Şaphane’yi ve Çitgöl’ü gördük... Buralarda “kahvehane”lere girip, hem çay içtik, hem de “gazi babaları” ve vatandaşlarla görüştük.
Yolumuzun üzerinde olduğu için Çavdarhisar’da bulunan Aizonai Antik Kenti’ni gezdik, “dünyanı ilk borsası”nı gördük...
Gezimizin son durağı Altıntaş ilçesi oldu... Altıntaş ilçesinde, Kurtuluş Savaşı’nda şiddetli çarpışmaların yaşandığı alanları gezdik...
Zafertepeçalköy Beldesi’ndeki Zafer Anıtı’nı ziyaret edip, burada “İstiklâl Harbi şehitlerimiz” için dua ettik..
Zafertepeçalköy Beldesi’nin, Türkiye’nin tarihinde çok önemli bir yeri var...
Atatürk’ün;
“Ordular!.. İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” dediği yer, işte bu beldedir.
Bu beldenin meydanında bulunan çay bahçesinde çay içip, belde halkı ile sohbet ettik.
BAŞBAKAN’DAN TALEP
Gerek İstiklâl Savaşı’nda, gerek PKK ile mücadelede şehitler vermiş olan belde halkı, hâlâ heyecanlı, hâlâ dipdiri...
Yalnız, bir “talep”leri var.
Bu taleplerini de, Sayın Başbakan’a iletmek üzere, özellikle beni görevlendirdiler.
Talepleri şu:
“Belde belediyeleri”nin kaldırılıp, yerine “mahalle muhtarlığı”nın getirildiği son yasa değişikliğinden sonra, Zafertepeçalköy Beldesi de “2 bin nüfusun altında” kaldığı için, “belediye” olma statüsünü kaybedecek.
Sayın Başbakan’dan talepleri şu:
“Bizim beldemiz Başkomutan Meydan Muharebesi’nin yaşandığı bir beldedir... Dolayısıyla, pozitif ayrımcılık yapılıp, beldemizin belediye olarak kalmasını Sayın Başbakan’dan istirham ediyoruz... Ne olur, Sayın Başbakan’a bu talebimizi iletin.”
Ben ve heyet üyelerimiz, nihayetinde “halkın elçileri”yiz... Elçiye zeval olmazmış... Zafertepeçalköy Beldesi’nden gelen bu talebi de, Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan’a aynen iletiyorum.
Umuyorum ki, bir “yasa değişikliği” ile bu talebe olumlu bir cevap verir.
Haa, şunu da ekleyeyim:
Zafertepeçalköy Beldesi halkı; “Bunu istemeye hakkımız yok... Çünkü çok göç verdik ve nüfus olarak 2 binin altına indik” deyip, ekliyor: “Bütün umudumuz Sayın Başbakan’da... Teröre çözüm bulduğu gibi, bizim sorunumuza da bir çözüm istiyoruz kendisinden.”
Sayın Erdoğan’ın, bu talebi karşılıksız bırakmayacağını umuyorum.
Bu ümitle de yazıya son veriyorum... Çünkü, “Meydan Muharebesi”nin başladığı beldede, bizim gezimiz sona erdi.
Artık İstanbul’a dönebiliriz...
Ziyaretler boyunca bize eşlik eden İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü Mustafa Bakırdemir’in şahsında tüm yetkililere ve güvenliğimizi sağlayan “emniyet mensupları”na teşekkür ediyorum.
Gördüğünüz gibi;
Bugün, hiçbir yorum katmadan Kütahya’daki gezi programını anlattım.
Allah nasip ederse;
Durumlar ve yorumlar yarın...
Kütahya’ya ve tarihine kısa bir bakış
l Milattan önce 6. yüzyılda tarih sahnesine çıkmış olan Kütahya, 1075-1078 yıllarında Türk egemenliğine katılmış... Domaniç yöresiyle, Osmanlı’nın kuruluş mekânı olmuş, 1429’da Osmanlı vilâyeti olmuş... Cumhuriyet tarihinin temeli sayılan Kurtuluş Savaşı’nın en önemli meydan muharebesine ve Büyük Zafer’e sahne olmuş.
l Deniz seviyesinden yüksekliği “969 metre”... Bundan dolayı “yamaç paraşütü”ne son derece uygun... “Termal tesisleri” kadar “çini ve seramik başkenti” olmasıyla da ünlü.
l İl nüfusunun yüzde 40’ı köylerde yaşıyor, geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlıyor... Gediz ve Simav bölgelerinde, yol boyu “kiraz bahçeleri” var ve kirazlar şu an “çiçekte” olduğu için, bahçeler “gelinlik” gibi bembeyaz...
l İl genelinde toplam 520 okul var ve bu okullarda 100 bine yakın öğrenci ve 6 bin civarında öğretmen var... Okur-yazar oranı yüzde 95.5 civarında... Dumlupınar Üniversitesi’nde 43 bin öğrenci öğrenim görüyor... 950 civarında da öğretim elemanı var.
l Kütahya’nın Zafer Havaalanı 3 ay önce hizmete açılmış... Şu ana kadar “6 bin yabancı yolcu, 25 bin yerli yolcu” taşınmış... Havaalanı Uşak ve Afyon’a da hizmet veriyor.
l Kişi başına düşen orman alanı ortalaması 10.500 metrekare... Türkiye ortalamasının 2.900 metrekare olduğu düşünülürse, Kütahya, “Dünyanın Yeşil Başkentleri Yarışması”nda “8 ilden biri” olmayı haketmiş...