Türkiye yeniden yapılanırken kültür hayatı ne âlemde?
Türkiye 21. yüzyılda yeniden yapılanıyor. Değişim ekonomiden sosyal hayata, eğitimden yönetime her alanda kendini hissettiriyor. Şehirler yeni bir çehreye bürünürken, günümüze devreden mimari mirasın korunması -geç de olsa- daha ciddi olarak ele alınıyor.
Manevî hayatın zemini engellerden temizleniyor. Çok sayıda cami, imam hatip, ilahiyat açılıyor. Bu dini, manevi hayatı kontrol eden modernleşmeden vazgeçildiği anlamına geliyor.
Bütün bunlar geleceğin Türkiyesi’nin nasıl şekilleneceği konusunda ipuçları veriyor…
¥
Baharın kendini iyiden iyiye hissettirdiği bir zamanda Aksaray’dan Antakya’ya doğru yol alıyoruz…
Türkiye Yazarlar Birliği’nin 35. yılı. Bu münasebetle “Ankara’dan Siirt’e kültür kervanı” başlıklı bir faaliyet düzenlendi. On gün boyunca güzergâhta bulunan şehirlerde faaliyet yapılacak. Ankara’dan yola çıkan otobüste 25 şair, yazar, ilim ve fikir adamı var. Bu isimlerden bazıları milletvekilliği yapmış veya devlet kademelerinde önemli görevler üstlenmiş. Seyahat boyunca kafileye yeni isimler katılacak.
Aksaray bu faaliyetin ilk durağı idi. Aksaray Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar’ı iki sene önce, rektör seçildikten sonra ziyaret etmiştik. O günden bugüne, üniversitenin fizikî değişikliği kolaylıkla fark ediliyor. Yeni binalar yapılmış, sürüncemede kalan cami inşaatı tamamlanmış. Mustafa Acar, üniversitenin gelişimi hakkında bilgi veriyor. O sırada yanımızdan öğretim üyeleri, üniversite personeli de geçiyor. Rektör, yalnız öğrencilerin değil, personelin ve akademik kadronun da kıyafet serbestisinden yararlandığını söylüyor.
Mustafa Acar’la 30 yıllık tanışıklığımız var. ODTÜ öğrenciliği yıllarında Yazarlar Birliği’nin müdavimlerindendi. Sonra ABD’de lisans üstü tahsilini tamamladı. Bir ayağı ülkesinde, diğeri dünyayı dolaşan, geniş ufuklu, cevval bir üniversite yöneticisi…
Aksaray Üniversitesi’nde şair arkadaşlar şiirlerini okuyor. Vahap Akbaş, İbrahim Eryiğit ve Vedat Güneş’ten sonra Atilla Maraş, Necip Fazıl, Cahit Sıtkı ve Asaf Halet Çelebi’den şiirler okumayı tercih ediyor. Biz yaştakilerin kulaklarının âşina olduğu bu şiirler salonu dolduran gençlerin de ilgisini çekiyor.
Üniversitede yapılan toplantıda Aksaray Valisi Selâmi Altınok ve Belediye Başkanı Nevzat Palta da bulundular. Son yıllara kadar vali, belediye başkanı ve rektörü bir arada görmek nerede ise imkânsızdı. Herkes kendi yoluna gider, otorite çatışması bürokratik ağırlığı koyulturdu. Akşama Antakya’da olacağız, vakit darlığından vali beyi makamında ziyaret edip yola koyuluyoruz.
¥
TYB’nin 15. yılını hatırlayan arkadaşlarımız, açılış toplantısını, yani “Tarık Buğra ile 75 yıl” faaliyetini unutmuyorlar. 1993’te, sol ortaklı bir hükümet var ve Kültür Bakanı Fikri Sağlar. Fikri Sağlar, 15. yılı dolayısıyla TYB’nin kültür hayatımızdaki yerini bütün kapsamı ile ifade eden bir mesaj yayınlıyor.
30. yılda (2008) tek partinin kültürel mirasını içselleştirmiş bir kültür bakanı var, TYB camiasının böyle birinden beklentisi yok. Her şey değişirken, resmi kültür tek partili muhtevasını koruyarak devam ediyor.
Şimdi 35. yıldayız. TYB çok sayıda faaliyet yapıyor, zengin bir geçmişi var. Kültürel alanda gelenek oluşturmuş bir yazar kuruluşu 35. yaşını idrak ediyor. Kültür bakanı değiştikten sonra sanılıyor ki, yeni bakan tek parti yapısını devam ettiren bakanlığa yeni bir hamle yaptıracak. Böylece Türkiye’nin değişimine paralel bir yapılanma için adımlar atılacak.
Türkiye Yazarlar Birliği’nin ise böyle bir beklentisi yok. En azından aradan 6 ay geçtikten sonra bunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Çünkü henüz kültür bakanı ortalıkta görünmüyor. Sağda solda konuşan, daha çok da yurt dışından sesini duyuran bir bakan var ve bu bakan olsa olsa Turizm Bakanı!
Beklentimiz şu: Kültür ve turizm eskiden olduğu gibi ayrılır ve yeni, kültürümüzün dönüşümüne hazır bir kültür bakanı tayin edilir!
Elbette iyimser olmak zorundayız!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.