Yıllardır, ABD&İsrail’in, Türkiye’nin ensesinde Demokles’in kılıcı gibi salladığı kontrol mekanizması PKK terörüydü. Ancak PKK, fazla hırpalanmış ve de eskimişti. Üstelik yer yer başka güçlerin kontrolüne girmesi muhtemel bir şekilde çok başlılaşmıştı da… Obama ve Netanyahu, bu noktada kafa kafaya verdi ve yeni stratejilerinin ürünü olan plan burada devreye girdi.

Obama, seçimleri kazanır kazanmaz, dümeni İsrail’e kırdı. Yeni Türkiye stratejilerinin işaret fişeğini de buradan gönderdi.
İmralı, ateşkes ilan etti. Derken İsrail, tarihinde ilk kez, bir ülkeden özür diledi. Peki, Obama, burada İsrail’e ayar mı çekti yoksa İsrail’e, Türkiye’deki askeri üslerin kapı anahtarını mı verdi?
Elbette bu özür, daha çok İsrail’in işine geldi. Çünkü bu sayede, gittikçe agresifleşen Türkiye-İsrail ilişkileri, daha ılımlı bir hale gelecekti. Üstelik hemen ardından ABD&İsrail’in yeni komplimanı olarak İmralı’dan barış müjdesi geldi. ABD&İsrail, PKK’yla işlerini bitirerek Türkiye’yi kendince yemledi.  
Ben, bu gelişmeyi,  gittikçe radikal İslam’ın etkinleştiği Ortadoğu’da, İsrail’in köşeye sıkışmasının bir sonucu olarak, Türkiye’deki askeri üslere hiç olmadığı kadar muhtaç duruma düşmesine yordum ama tabii ki tek sebep bu değildi!
ABD ve İsrail, PKK tehdidini ortadan kaldırarak hem AKP iktidarının İsrail öfkesini yatıştıracak ve hem de istedikleri tavizleri kopartacaklardı. Lakin gerçekte Türkiye için değişen pek bir şey olmayacaktı tabii… Silahı PKK’nın elinden alıp acilcilerin eline vereceklerdi! Mihraç Ural, Türkiye’nin yeni APO’su olurken, acilciler de pekala Türkiye’nin yeni PKK’sı olabilirdi.
ABD&İsrail’in, Türkiye’nin ensesinde sallayacağı Demokles’in yeni kılıcı,  eski MİT’çi, MOSSAD beslemesi şimdi ise Esed’çi Mihraç Ural… Tabii bir de sırtını Rusya, İran ve Çin’e yaslayarak işi sağlama bağlayan Beşar Esed!

ESED GİDER Mİ?

Üzgünüm ama Esed gidecek diye bekleyenler daha çok bekleyecek. Esed, içindeki katil Hafız Esed’i keşfetti. Korku iktidarını zevkle sürdürecek. Eski MİT’çileri de bir şekilde yeniden güncelledi. Şimdi en az babası kadar vahşi katliamlara gebe…
Esed Reyhanlı katliamıyla, Türkiye’ye sığınan mültecilere, “elim size yetişir” mesajı verdi.
Türkiye’deki İP’siz sapsızlara, beleş bir muhalefet malzemesi verdi.
PKK’nın veliahdıyım dedi.
Beşar Esed Türkiye’de, Suriyeli mültecilere karşı düşman bir sınıf oluşturmaya niyetli. Bu İsrail ve ABD’nin de işine gelen bir kargaşa demektir.
Reyhanlı katliamının Ordu yapımı C-3 veya C-4 patlayıcılarla gerçekleştirilmesi ise, Türkiye’deki barış süreci muhalifi derin yapıların, barış sürecini türbülansa sokma gayreti içinde olduklarının, olacaklarının apaçık delili!
Reyhanlı, Ortadoğu’yu peynir dilimi gibi ikiye bölme ve birbirine kırdırma niyetindeki ABD-İsrail’in, kışkırttığı Şii-Sünni çatışmalarının eşiği…
Bu saldırılar, artarak devam edecek gibi… Bu, Türkiye’yi savaşa çekerek istikrarsızlaştırma girişimi olarak da kabul edilmeli!
Kaos her zaman, teröre kolay eylem yapma olanağı sunar! Savaş mı, barış mı? Halkımız, bastığı yere dikkat ederek hareket etmeli!
Reyhanlı’nın dumanı tüterken, MİT’i hedefe koymak kime ne yarar sağlar? Ne yazık ki acıyı, kanı, fırsata dönüştürmek isteyen odaklar var!
Ne hazindir ki, ordu içerisinde de bu cehenneme odun taşıyabilecek kadar satılmış bazı varlıklar var. AKP düşmanlıkları yüzünden, insanlarını cayır cayır yakacak kadar canavarlaşmış varlıklar!