Bana kalırsa Erdoğan’ın bu ABD ziyareti, daha önceki ziyaretlerden çok farklı bir ziyaret olacak. Sadece Türk-Amerikan ilişkileri konuşulacak. Üslup, kapsam, yöntem itibariyle, biçim ve öz itibariyle farklı bir görüşme olacak. Artık ucuz asker deposu, IMF kapısında 300 milyon dolar kredi için 3 ay bekleyen 30 sente muhtaç, batının sıçrama tahtası, ileri karakolu bir Türkiye yok.

İki lider birlikte Avrupa’nın geleceğini de konuşmuş olmalılar, dünyanın geleceğini de. Balkanlar’ı da konuşmuş olmalılar, Kafkasya’yı da. Sadece Irak ve Kürt sorununu değil, dünya barışını da.. Çin ve Hindistan, dünya ticareti, İran, Arap dünyası ve Afrika da masadaki konular arasında olmuştur elbette.

Suriye zaten öncelikli bir konu. Suriye kendinden ibaret bir ülke değil. İran, Ürdün, Filistin, Lübnan, İsrail hepsi Suriye’nin geleceği ile ilgili. Suriye’nin geleceğinden öte Suriye sonrası bölgede olabilecek gelişmelerin de konuşulmuş olması gerek. Bu görüşmeler, öyle sanıyorum ki değişik seviyelerde devam edecek.

ABD şunun farkında: Bölgede Türkiye olmadan kalıcı bir çözüm mümkün değil.
Öyle sanıyorum ki, Başbakan’ın ABD’den dönüşünün ardından yaşanacak gelişmelerin yakından izlenmesi gerek. İran’da seçimler var. İran seçimlerinin sonucu oluşacak iktidar yapısının içerideki ve dışarıdaki yansımaları da önemli.

Önümüzdeki günlerde barış sürecine ilişkin rapor hükümete sunulmuş olacak. Hükümetin de bir yol haritası açıklaması bekleniyor.

Biz Doğu Grubu olarak Tatvan, Bitlis ve Muş’tayız. Bölge halkının yaşadığı acıların hikayesini dinliyoruz. Kesinlikle bu iddiaların soruşturulması gerek. Söz konusu cinayetlerle ilgili adı geçen kişiler hâlâ aramızda yaşıyorlar. Bu iddiaların mutlaka soruşturulması gerek.

Burada, Bitlis’te bizi bir sürpriz bekliyordu. İnegöl’den okul öğrencileri gelmişler. Şiirli öğrencilerle beraber kardeşçe bir arada oyunlar oynuyorlar. Yakında buradan bir grup öğrenci de İnegöl’e gidecekmiş.

3 aydır toplum büyük ölçüde rahatlamış. İnsanlar yıllardır ilk kez yaylalara çıkmaya hazırlanıyorlar.

Önümüzdeki günlerde 19 Mayıs’ı, 27 Mayıs’ı, 9 Mayıs’ı konuşacağız.. Bu arada Üç Aylar başladı. Regaib Kandilinizi tebrik ediyorum.

60 günun sonunda Ramazana kavuşacağız. O zamana kadar herkesin bir şeyler yapması gerek. Bu arada ayağımızda bir pranga olan şu darbe anayasasından bir an evvel kurtulmamız gerek.

Bugünkü parlamentoda muhalefeti temsil eden bazı partilerin inanılmaz engellemelerine rağmen elde edilen başarı küçümsenmemeli.

Birileri bu ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmek istiyor. Bu oyuna gelmemek gerek. Ergenekon kardeşliği boş bir slogan değil.
Türkiye hâlâ derin devlet kamburundan tümüyle kurtulmuş değil.

Sonuçta bugün gelişmeler doğru yönde ileri doğru. Önemli olan da bu. Sonucu tayin edecek plan Allah’ın planıdır. Herkes yaptığı, söylediği ile ancak kendi amel defterini dolduracak..

Selam ve dua ile..