M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Ilıca Kaplıcalarındaki Safa

Ilıca Kaplıcalarındaki Safa

SEVGİLİ kardeşim… Modern ılıcalardaki tatilin nasıl geçiyor?.. Konaklama nefis, yemekler enfes, istirahat gel keyfim gel… Öğleyin biraz kaylule, ardından ulu çınarlar altında semaverde çaylar, bademli kekler ve sohbetler… Dünyayı Cennete çevirdin a mübarek!

Ilıcalardan sonra Mekkeye doğru lüks ve turistik bir umre yapacakmışsın. Sanırım Zam Zam Tower’in üst katlarında asansörü ve kapıları elektronik kartlarla açılan dupleks bir dairede kalırsın. Aman dikkat et, yukarıdan Kabe-i Muazzamaya bakarken başın dönmesin, düşüp param parça olursun. Zam Zam Tower’in kahvaltı ve yemekleri nefis değil enfesmiş. Al eline tepsi gibi büyük bir tabak ve doldur doldur doldur. Tabiî bunların hepsi yenilemediği için yarısı kalıyor ve çöpe gidiyormuş.

Haaa… Sen ılıcalarda iken bak neler oldu? Siyonistler Kudüs müftüsünün evini bastılar ve hocaefendiyi gözaltına aldılar. Yooo… O kadar korkma, İsrail Yahudileri Kudüs müftüsünü İskilipli Âtıf Efendi gibi asmazlar. Ankara Yahudileri daha sertti.

Arakanda vahşet devam ediyor. Müslümanlar diri diri yakılıyor. Korkunç ve vahşi bir katliam var.

Irak’ın durumu berbat. Sünniler kan kusuyor.

Suriye bir cehenneme döndü.

Filistin yanıyor.

Somalide patlamalar oluyor, ölüler, yaralılar.

Nijeryada Müslümanlara çok zulm ediliyor, kan kan kan.

Malide Fransız ordusu Selefilerle çarpışıyor.

Doğu Türkistandan silah ve patlama sesleri, kan kokusu geliyor.

Mısırda, Libyada huzur yok.

Türkiyede bildiğin gibi zina, riba ve bina işleri gırla gidiyor. Birileri Müslümanlık ilerliyor diyor ama Cuma ezanı okununca, Ehl-i İslam esnaf dükkanlarını kapatmıyor.

Geçenlerde bir toplantıda, “Allah gerçek bir Janustur=Hoda Janus-i hakikî est” diyen (İslam Şinasi kitabında) İranlı bir zındığı Türkiyeli İslamcılar çok övmüşler, alkışlamışlar, o büyük bir mücahid ve şehiddir demişler, hatırasını taziz etmişler.. Kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh Allahü Teala hazretlerini iki çehreli bir Roma putuna benzeten kişi nasıl mücahid oluyor acaba?

Yaaa işte benim kadim dostum, siz şu anda ılıca kaplıcalarında ve yakında Mekkede Zam Zam Towerde sefalar sürerken, sürecekken İslam dünyası yanıyor, tutuşuyor, kanlar akıyor, feryad ü figanlar göklere yükseliyor.

Az daha unutacaktım, birkaç gün önce İstanbulda acayip bir vak’a oldu. Polis pornografik filimler gösteren iki sinemayı bastı. Meğerse eşcinsel filimler gösteriliyormuş ve karanlıkta birleşme yapılıyormuş. Bu kadarına M. Kemal Paşa bile izin vermez, yakalananların canına okurdu.

Neyse bu üzücü lafları bırakayım da sadede geleyim.

Ilıcalardaki etler yayla etleri, yoğurtlar ve ayranlar doğaldır ve tabiî çok lezzetlidir. Mineralli kaplıca suları, temiz hava, rüzgar, kuş sesleri insanı acıktırır. Ye babam ye. Aman dikkat et, kilo almayasın.

Zam Zam Tower… Türkiyenin bazı zenginleri onun en lüks, en pahalı dupleks dairelerinde kalıyormuş… Mekke sıcaktan yansa bile binanın içinde püfür püfür klima serinliği…

Sana bol ılıcalar, bol lüks umreler, bol nefis yemekler, bol eğlenceler dilerim.

Vaktin olur mu bilmem… Suriye, Arakan, Somali, Doğru Türkistan, Nijerya, Filistin şehitleri için Mescid-i Haramda bir Fatiha okuyuverir misin? Malumun, kardeşlik vazifesi…

 

* (İkinci yazı)

Güçlü ve Vasıflı İslam Kadın ve Kızları

Bugün Türkiye’de Kur’ana, Sünnete, Şeriata dayanan İslamî bir düzen veya sistem yoktur. Müslümanlar, içinde bulundukları siyasi, sosyal, kültürel kontekste göre çalışmalıdır. Bugünkü resmi ideolojili vesayet sisteminde İslam kadınları ve kızları olağanüstü büyük hizmetler edebilirler. Bendenizin şahsi görüşü, dindar Müslüman kızların erkeklerden daha çalışkan, daha fazla vazife ahlakına sahip, daha gayretli oldukları yönündedir.

Bu ideolojili laik, bozuk sistemde şunları yapmalıyız:

1- Büyük Millet Meclisi’ni yarı yarıya başörtülü güçlü ve vasıflı Müslüman kadın vekillerle doldurmalıyız.

2-Siyaset ve kültür hayatında zeki, ahlaklı, faziletli, istidatlı, kabiliyetli İslam kadınlarına makamlar, mevkiler, hizmetler verdirmeliyiz.

Şimdi biliyorum bazıları itiraz edecek…İtirazları boştur, temelsizdir.

Fetva kitaplarında yazılıdır:

Düşman bir İslam şehrinin surlarını aşıp içeriye girse İslam kadınları ellerine balta, bıçak, satır, sopa ne bulurlarsa alırlar, velilerinden izin almaksızın düşmana karşı çıkarlar ve çarpışırlar.

Günümüzde bütün İslam kaleleri açık veya sinsi düşmanlar tarafından fethedilmiştir. Erkek kadın, genç ihtiyar İslam’ı korumak için bütün Müslümanlar, olanca gayretleriyle çalışmalı, hizmet etmelidir.

Türkiye’deki Müslümanların yarısı kadındır, elbette onlar da hizmet edecektir.

Bazı Müslümanlar kendilerini Hz. Ömer, Fatih Sultan Mehmed, Kanuni Sultan Süleyman zamanında sanıyorlar.

Unutulmamalıdır ki Darülislam’da caiz olmayan bazı şeyler Darülharbte’de caiz olabilir.

Şu hususu da belirteyim ki dinimiz teröre izin vermez. Hizmetlerin yasal ve meşru sınırlar içinde yapılması gerekir.

İslam kadınlarının erkeklerden daha iyi ve daha başarılı şekilde yapabileceği hizmetler, vazifeler, işler vardır.

Milyonlarca İslam kadını ve kızı çeşitli sanatlar ve zanaatlar öğrenmelidir.

İslam kadın ve kızları ilim, irfan, kültür, hüner, marifet konusunda; yabancılaşmış, İslam’dan uzaklaşmış kadın ve kızlardan üstün olmalıdır.

Her Müslüman evi bir atölye gibi ürün vermelidir.

Büyük şehirlerin barolarındaki perişan ve zelil halimizi görüyorsunuz. Bu utanç verici esaretten kurtulmak için en kısa zamanda binlerce tesettürlü Müslüman kadın avukat yetiştirmeliyiz.

Ticarette, sanatta, zanaatta, çeşit çeşit hizmetlerde İslam karşıtlarını geride bırakmalıyız.

İslam, düşmanlığı ve rekabeti yasak ediyor ama hayırlı işlerde yarışmayı emr ediyor. Biz düşmanlık ve rekabet etmemek kaydıyla tüm hayırlı işlerde en önde olmalıyız.

Bırakalım İslam düşmanları çeşitli şehvetler içinde eğlensinler, gezsinler, tozsunlar, zevk u sefa sürsünler. Biz onlara imrenmemeliyiz. Zaruret olmadıkça tatil yapmamalı, dinlenmemeliyiz.

Medeni ülkelerin üniversitelerine gruplar halinde kız öğrenciler göndermeliyiz, onların başlarında, çekip çevirecek hoca hanımlar bulunmalı; bu kızların hepsi özel yurtlarda disiplinli bir şekilde barınmalıdır…

Paris’te, Londra’da, Berlin’de, Viyana’da, Stockholm’de bu anlattığım şekilde Müslüman kızlar yetiştirmeliyiz. Öyle vasıflı, üstün, kültürlü, irfanlı kızlar ki onlardan birinin kuyuya attığı hayırlı bir taşı bin kâfir veya münafık çıkartamasın.

Müslümanlar kültür, sanat, ticaret, ziraat, sanayi ve çeşitli hizmetler sahasında İslam karşıtlarından daha üstün olmazlarsa kurtulmaları çok zordur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi