Yeri geldikçe yazıyor ve söylüyoruz.
İslam bir hayat dini, Müslümanlık bir hayat tarzıdır.
Anne karnından çıkıp toprak karnına girinceye kadar devam edegelen hayat serüveninde insanoğlunun karşılaşacağı her şey, esasen İslam’ın ilgi alanına girer.
Bunlarla ilgili olarak, İslam’ın ana kaynağı Kitap ve buna bağlı Sünnet referanslı çeşitli düzenlemeler, emirler, nehiyler, kurallar mevcuttur. Ve bunlar; kadın-erkek, genç-yaşlı herkesi kapsar.
***
İslam dinini diğer din ve sistemlerden ayıran özelliklerin biri de, onun hem dünya hem ahirete dönük bir yapıda olmasıdır. Bu açıdan İslam, hem hayata hem de hayat ötesine hitap eder. Başka bir ifadeyle, hem dünyayı dizayn eder, hem ahireti şekillendirir.  
Ahiret hayatının nasıl şekilleneceği, dünya hayatındaki inanç ve davranışlara bağlıdır. Bu inanç ve davranışların nasıl olması gerektiğini de bize bildiren Allah ve O’nun Resulü Hz. Muhammed aleyhisselamdır.
Bu dini tebliğ etmekle görevli olanlar da bu çerçevede hizmet ederler, etmelidirler. Bu konu gündeme geldiği zaman gözler, her zaman Diyanet görevlilerinin üzerine çevrilir.
Cami merkezli yürütülen hizmetler, maalesef toplumsal işlev görmekten veya sosyal hayatı etkilemekten uzak kalmıştır. Camiye hapsedilmiş bu görev; namaz kılmak ve kıldırmaktan öteye geçmemiş, konuşmalar da ancak kürsü ve minberde yapılmaktan ibaret kalmıştır.
Halbuki, bir ayağı merkezde olan ve diğer ayağıyla hayatın her alanını kuşatan bir pergel misali, ferdi ve içtimai olarak insanı çepeçevre saran İslam dini bu fonksiyonel özelliğini Müslümanlar eliyle göstermeli değil mi?
***
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, müftülere, TÜİK ’in suç, evlenme-boşanma, sokak çocukları ile alkol-uyuşturucu kullanan çocuk sayısı verilerini gün be gün takip etmelerini söyleyince sevindim.  
TÜİK'in evlenme-boşanma verilerine göre 2012 yılın ilk 4 ayında 107 bin çift evlenmiş, 33 bin çift de boşanmış. Görmez diyor ki; “Geçen yılın ikinci dört ayında 173 bin aile kurulmuş, 33 bin 193 aile de boşanmış, son dört ay içerisinde ise 184 bin aile kurulmuş, 25 bin 295 aile dağılmıştır. Bu tablo Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bize görevimizi hakkıyla yerine getirmediğimizi gösteriyor.”
***
Diyanet’in, din hizmetini camiden sokağa çıkarması, topluma ve kamusal alana yayması, öteden beri beklediğimiz bir çalışmaydı. Umarız, bundan sonra çalışma ve faaliyetler bu doğrultuda devam eder.
Böylece, İslam’ın hem ferdi hep de toplumsal manada gerçek bir hayat nizamı olduğu gerçeği fiilen ortaya çıkmış olur.   

twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin