Vermeden almak olmaz
Çevrenizde bazı insanlar görürsünüz, kimse beni sevmiyor, kimse benim için bir şey yapmıyor diye yakınır ve bir ömür sevgi dilenciliği yaparlar. Bu insanların durumu, “gökten yağmur yağsa da ağzıma su düşse” diye bekleyen hazırcı kimselerin durumuna benzer. Onları bakışlarından hemen tanırsınız. Vermeyi hiç sevmezler çünkü almaya odaklıdırlar ve aldıkça da cimrileşirler. Vermek, onların alışık olduğu bir davranış değildir. O yüzden bir süre sonra sevgi dilenciliğine başlar ve herkesten ilgi beklerler.
Halbuki yoksun olduğumuz bir şeye ulaşmak istiyorsak, önce biz verici olmalıyız. Eğer sevilmek istiyorsak ilk adımı biz atmalıyız, ilgi ve saygı ile karşılanmak istiyorsak önce biz saygı göstermeliyiz. Vermeden almak, yaşadığımız dünyanın doğal örgüsüyle örtüşmez… O yüzden almak istiyorsak önce vermeyi öğreneceğiz.
Vermeden almaya alışan insanların bazı özellikleri vardır. Mesela bu kimseler sürekli beklenti içinde olurlar ve “kimse beni anlamıyor, benim için bir şey yapmıyor” söylemini çok sık ifade ederler. Onlara “peki sen insanlar için bir şeyler yapıyor musun“ diye sorduğunuzda ise derin bir sessizlikle karşılaşırsınız… Çünkü dilenmek zaman içinde bu insanlardan çok şeyler alıp götürmüştür. Bu nedenle, sadece kendi ihtiyaçlarına yoğunlaşır ve ötekinin varlığını hissedemezler…
Bir komşum, “apartmanın bodrum katında yaşayan yaşlı bir çift dilenerek geçinirlerdi ama kendileri hafta sonları apartman temizliği için gelen hanıma su dahi vermezlerdi” diye anlatmıştı. Hayatın bir dengesi var, severiz sevdiğimiz kadar seviliriz, paramızdan malımızdan bir şeyler veririz verdiğimiz kadar değer elde ederiz. Hiçbir şey tek taraflı değildir ve yaptığımız hiçbir şey zayi olmaz.
Evrende her an devir daim eden bir alış veriş vardır ve bütün varlık alemi bu akışın içinde yer almaktadır. Güneşten, toprağa, topraktan meyveye, meyveden canlılara kadar her şey bu alış verişe dahildir. Doğada insan hariç hiçbir varlık cimri değildir. Her şey doğasına uygun olarak bu alış veriş şantiyesindeki yerini alır. İnsan ise her konuda olduğu gibi bu konuda da zaaf sahibidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.