Eğer İslam dinini, dinimizin kitabını, Peygamberimizi ve Peygamberlerimizi gerçekten anlamış olsaydık, bugün perişan durumda olmazdık.

Birbirimize pamuk ipliğiyle bağlıyız. “Mü’minler kardeştir” ayetini, sanki “Mü’minler birbirine düşmandır” gibi algılayıp birbirimize öyle davranıyoruz.
Efendimiz (s.a.v.) in; “İman etmedikçe Cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız” hadisi şerifini ısrarla görmezden gelmekteyiz.
-“Ne var ki bunları söylüyor bu adam” denilebilir.
Böyle diyenler evlerine bir tartı koysunlar, her gün kaç gram almış veya kaç gram vermişler, onun hesabını yapsınlar, boş versinler bu gevezenin ne demek istediğini.
İslam dini bir vefa, vicdan ve infak dinidir. Bu dine giren ve sahiplenenler de; asla vicdanlarının ve vefalarının üzerini, cüzdan ve nefisleriyle kapatmazlar.
Geçelim. Dün Necaşi Hz.lerinin türbesinden ve ziyaretimden söz etmiş, bugün de devam edeceğimi kaydetmiştim.
İslam tarihinde kılınan ilk gıyabi cenaze namazı, Necaşi Hz.lerinin namazıdır. Ve namazı kıldıran da Rasulullah (s.a.v.)’dir.
Necaşi Hz.leri vefat ettiğinde daha doğrusu Hıristiyanlarca; “Neden Müslüman oldun ve Hz. Muhammed’e gidiyorsun” diye öldürüldüğünde, Rasulullah (s.a.v.) Efendimizin yanında bulunanlara şöyle dediği rivayet edilir.
-“Habeş’te kardeşiniz Necaşi Hakk’ın rahmetine kavuştu. Cenaze namazı kılınmalıdır” diye kendisi kıldırmıştır.
İşte bu bir büyük vefadır. Çünkü Necaşi Hz.leri, henüz İslam’a girmeden, Efendimizin gönderdiği Müslümanları gözü gibi korumuş ve ihanet etmemiştir.
İhanet etmemesinin neticesinde de İslam ile şereflenmiş, Peygamberimizin; “Kardeşiniz” hitabına mazhar olmuş ve Allah katındaki yerini almıştır.
¥
Başbakanımız ve Müslüman halkımız ise bu vefaya karşı 14 asır sonra bir başka vefa örneği göstererek, Necaşi Hz.lerinin türbe ve çevresini düzenlemektedir.
Tabii bu meseleyi, İslam düşmanlarıyla, dünyalık menfaati Müslüman çevrede bulunanların anlaması mümkün değildir.
Bir kere daha söyleyelim. İslam bir vefa ve kardeşlik dinidir. Elhamdülillah hiç yok da değil vefalılarımız vardır.
Bugün Türkiye’den onlarca sivil toplum örgütü, dünyanın neresinde muhtaç insan varsa oralara gitmekte ve yardım etmektedir.
Necaşi Hz.lerinin türbesinin yanında yine rivayetlere göre 15 Sahabe efendimizin kabirleri var. Onları da görme imkânı bulduk ve Fatiha okuma nasibine kavuştuk.
Bölge ulemaları vasiyetleri gereği, Necaşi Hz.leri ile Sahabe efendilerimizin yanına defnedilmek istemişler. Aynı bahçede çok sayıda ulema mezarları da bulunmakta.
¥
Necaşi Hz.lerinin türbesine vardığımızda bizi köyün ileri gelen Müslümanları karşıladı ve Peygamberimizle Necaşi Hz.leri arasındaki mektuplaşmayı anlattılar.
Söz konusu mektupların metinleri halen türbede duruyor. Yine belirttiklerine göre türbe ilk günden beri Müslümanların idaresindeymiş.
Çünkü Necaşi köyünde Hıristiyan nüfus fazla, Müslüman nüfus az. Yine yerim bitti yarına İnşaallah.