Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Kentsoylularla Köysoyluların Mücadelesi

Kentsoylularla Köysoyluların Mücadelesi

Kentsoylularla Köysoyluların kavgası, yüz elli yıldır süren bir mücadeledir.

Kurtuluş Savaşı’nı Köysoylular kazanmıştır ama Cumhuriyeti elit tabaka kurmuş ve halk dışlanarak Kentsoyluların tekelinde kalmıştır.
İlk mecliste Köysoylu milletvekillerinin sayısı çoğunlukta iken, ikinci mecliste bu sayı olabildiğince azaltılmıştır.
Bu ülkenin savaşta ve barışta en zor zamanlarını hep Köysoylular sırtlamış ama kaymağını Kentsoylular yemiştir.
İşte bugünkü kavganın temelinde, cefa çekenlerle sefa sürenlerin mücadelesi vardır.
¥
80 yıllık Cumhuriyet tarihinde, Menderes, Özal ve Erbakan hükümetlerinden sonra ülkemiz ilk defa on yıldır Köysoylular tarafından idare edilmektedir.
Cumhuriyet tarihi boyunca sürekli ötelenen ve Kentsoylularla birlikte bütün insanları besleyen Anadolu’muz, ilk defa bir kalkınma hareketi yaşamaktadır.
Başını CHP’li Kentsoylu elit tabakanın çektiği ve bir türlü kabullenemedikleri gerçek, Ak Parti iktidarının on yıl gibi kısa sürede ülkeyi derleyip, toparlayıp ayağa kaldırmasıdır.
Zenginliklerini 80 yıldır devlet sırtından elde eden ve iktidarlara hükmetmeyi; “olmazsa olmaz” şart sayan Kentsoylu sermaye sahipleri, iktidara hükmedemeyince sponsorluklar yaparak teröre destek olmaktadırlar.
¥
Yakın geçmişe tekrar dönelim. Rahmetli Menderes’in başına gelen tüm musibetlerde bu Kentsoylular vardır.
Rahmetli Özal’ın zehirlenmesi başta olmak üzere, partisinin dağılmasında bu kesimlerin rolü büyüktür ve baş aktörlerdir.
Rahmetli Erbakan hocanın iktidardan nasıl ve neden uzaklaştırıldığını sanırım bilmeyen yoktur.
Ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmadan, memleketin başına bela olanlar; yıllarca “Devlet verecek biz yiyeceğiz” diyen Kentsoyluların kurduğu bir tezgâhtır.
28 Şubat’ta Anadolu sermayesine yani Köysoyluların sermayesine göz dikenler ve onları bitirenler, sonra hangi bankalarda buluştular herhalde bilmeyen yoktur.
Bu kadarla kalsa iyi, bir de malum bankaların hortumlanmasına sebep olanlara bakıldığında görülmektedir ki, “gezi parkı” adı altındaki kaos yapılanmanın baş mimarıdırlar.
Bugünkü isyancı kesimlerde de aynı fotoğraf görülür. Hepsinin ortak özelliği, istisnasız varlıklı kesimlerden olmalarıdır.
Bu çevrelerin kullandığı figüranlar ise yine ayın kesimlerin genetik yapılarından meydana gelmiş kimseler olduğu aşikârdır.
¥
Toplumun huzuruna kasteden bu bozguncu kesimlerin, ister uzak geçmişlerine ister yakın geçmişlerine bakılsın, memlekete dair taş üstüne taş koydukları vaki değildir.
Bu memlekette taş üstüne taş koyabilmek için öncelikle milletin değer yargılarıyla barışmak gerekir ki, ülkeye hizmet etmiş olsunlar.
Gezi parkı adıyla terör estiren çevreler, bir kere milletin dini ve milli değer yargılarıyla kavgalılar.
Sağ kulağına ezan, sol kulağına kaamet okunmuş bazı istisnalar hariç, Kentsoyluların ortak özelliği, “Ezan”düşmanı olmalarıdır. Geriye kalanları saymaya lüzum var mı?
Kısacası Kentsoyluların penceresinden baktığımızda kolay değil. Çünkü Çankaya’da bir Köysoylu var. Başbakanlıkta bir Köysoylu var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi