Ramazan’a bir hafta kaldı!
Ramazan’a bir haftadan daha az bir zaman kaldı..
Birileri en büyük destekçileri şeytanlar bağlanacağı için üzülecek ama, bu böyle!..
Birileri adeta, yangına körükle koşuyor. Şeytan boş durmuyor.. Ellerinden geleni artlarına koymuyorlar..
Aslında farkında değiller; yaptıkları ile sadece kendi cehennemlerine sırtlarında odun taşıyorlar..
Bu dünya bizim için bir imtihan yeridir ve her insan kendi elleri ile kendi amel defterini doldurur yapıp-ettikleri ile..
Ramazan Kur’an-ı Kerim’le yüzleşme zamanıdır.. Rahmet ayıdır, dua zamanıdır.. Arınma vaktidir..
İçinde Kadir Gecesi olan bin aydan daha hayırlı bir zamanı gizler Ramazan bağrında..
Bu sene Ağustos ayının ilk haftasının sonunda kutlayacağız Ramazan bayramını..
Bu sene Ramazan yine yaz ayına denk geliyor. Gündüzlerin en uzun olduğu günler bu günler..
Biliyorsunuz bizler günlük ibadetlerimizi güneşe, yıllık ibadetlerimizi aya göre yaparız. “Ay ve güneş (aynı zamanda, bu anlamda) Allah’ın iki ayetidir” bizim için.. Ay ve güneş arasındaki zaman farkı, Şemsi ve Kameri denilen zaman farkına sebep olur. Bu fark sebebi ile, dini gün ve geceler güneşe göre yılın bütün zamanına, bütün mevsimlere yayılır..
İstanbul, Ramazan’a bir hafta kala, hâlâ yoğun. Bir takım aileler, “tatil”e çıkmak için sanıyorum Ramazan’ı bekliyorlar..
Laikçiler şimdiden sahilin yolunu tuttular bile. Geleneklerini koruyanlar Ramazan’dan sonra, belki bayrama doğru bir de anne-babalarını ziyaret edip öyle gideceklerdir nereye giderlerse..
Bu sene bakalım belediyeler, kültürel faaliyetlerde neler yapacaklar ya da hangi sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirecekler.. Dilerim işin ibadet ve ruhani boyutu ihmal edilip, bu iş geleneksel bir törene, ya da sadece kültür ve vicdani sorumluluğa indirgenmez.
Umarım bu günlerin bereketi ile şu gerginlik ortamı, kavgalar-gürültüler de sona erer.. Büyük şehirlerde yaşayanlar Anadolu’ya giderler; ya Anadolu’da ruhları sükûna erer, ya da kendi streslerini Anadolu’ya taşırlar.. Aylardan Ramazan olunca, şeytanlar da bağlanacağına göre, kazanacak olan Anadolu olacaktır diye düşünüyorum..
Ramazan, azgın ihtiraslar için aynı zamanda manevi bir balans ayarı oluyor bu anlamda..
Şeytan boş durmuyor. İns ve cin yardımcıları ile birlikte sonuna kadar direniyor.. Barış sürecini engellemek için etnik, mezhebi, laikçi, ulusalcı refleksleri harekete geçirmeye çalışıyor..
Ramazan’dan sonra birileri yine kaldıkları yerden yollarına devam edecek ama, daha zayıf bir şekilde..
Bir kere deşifre oldular, yöntemleri de belli oldu.. Nokta hedeflere saldırabilirler.. Daha lokal, ama ses getiren eylemler... Siber savaş teknikleri uygulayarak, haberleşme, enerji, su gibi toplum hayatını radikal şekilde etkileyecek hedeflere saldırabilirler. Ama artık millet bunları tanıdığı için tutunamazlar. Daha da dışlanırlar.. Suçüstü olurlar..
Bunların kim oldukları, kimler tarafından desteklendiği biliniyor artık..
Aslında Türkiye’nin bir an evvel kendi Milli Bilgi Bankasını kurması gerekiyor.. Siber güvenlik için bu şart. Kamu güvenliği için de..
Bu arada zenginlerimiz, şimdiden zekatlarını hesaplamaya başlasalar. Ne yazık ki, bu konuda bir muhasebe yazılımımız yok.. Zekat bir sosyal sorumluluk projesi değil bu arada, bir borç! Fitre de öyle! Diyanet fitrenin asgari rakamını açıkladı, ama bana kalırsa herkes kendi durumuna göre bir hesap yapmalı..
Bu arada Anadolu, şehirden gelenleri karşılarken, Ramazan geceleri insanlığın, İslam dünyasının, ülkemizin geleceğini de düşünmeli, konuşmalıyız..
Din, semboller ve ritüellerden ibaret değil.. Şahitlik ve kulluk bilincini yeniden ihya etmemiz gerekiyor.. Bu anlamda çocuklarımızın geleceği ve Müslümanların evrensel sorumlulukları üzerine yeniden düşünmeliyiz. Ciddi okumalar yapmalıyız..
Bayram sırası ya da sonrası, öncesi bir yere gidecekseniz, bunun adı “tatil” olmasın. Bizim boşa harcayacak bir kuruş paramız, boşa geçirecek bir saniye zamanımız, feda edecek bir tek insanımız yok. Sakın “zamanı öldürmeyin”, sakın “malayani” söz ve işlerle vakit geçirmeyin.. Ya da sıla-i Rahim yapın, ya ziyaret edin ya da şahitliğinizi pekiştirmek için dünyanın başka yerlerine gidin, “yeryüzünü dolaşın”. Afrika’ya, Asya’ya, nereye giderseniz gidin, ama Allah’a hesabını veremeyeceğiniz şeyler yapmayın!. Küskünleri barıştıralım bu arada! Dostlarımızı ziyaret edelim.. Yoksullara yardım edelim.. Okuma halkalarımızı gözden geçirelim.
Ramazan kapımızda, şimdiden Ramazan için düşünmeye başlayalım inşallah. Ben şimdiden Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum. Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.