Ramazana ve Oruca Dair
RAMAZAN hepimize mübarek ve feyizli olsun. Oruç tutanları tebrik ediyorum. Tutmayanların da inşallah tutmalarını niyaz ederim.
Oruç tutmayanlardan, tutan vatandaşlara saygılı olmalarını rica ediyorum.
Oruç tutan Müslüman kardeşlerime birkaç sözüm olacak:
1. Oruç bir sınavdır. Zaten şu dünya hayatı bütünüyle bir sınavdır.
2. Oruç sadece açlık susuzluk değildir.
3. Oruç ile ilgili hükümler, Şeriatin bir bölümüdür. Şeriata bağlı olalım.
4. İsraf büyük günahtır. Ramazanda ve diğer aylarda israf etmeyelim; lüksten, gösterişten uzak duralım.
5. Ramazanda kilo almayalım, fazla kilolarımızı verelim.
6. Kur’andaki emirlere, yasaklara uyalım, öğütleri tutalım.
7. Peygamber Efendimizi (Salat ve selam olsun ona) en güzel örnek ve model olarak kabul edelim, onun Sünnetine yapışalım.
8. Ramazan ayında Kur’ana, Sünnete, Şeriata aykırı kadın erkek karışık şenlikler, etkinlikler, çılgınlıklar, edepsizlikler yapmayalım, bunların yapıldığı mekanlara gitmeyelim.
9. Ramazanda kendimizi ıslah edelim: İyi Müslüman, iyi insan, iyi vatandaş olmaya çalışalım.
10. Nefs-i emmaremizi dizginleyelim, engelleyelim; nefs-i levvame derecesine yükselelim.
11. Ümmet ve İmamet şuuruna sahip olalım.
12. İtikadımızı tashih edelim; Kur’an, Sünnet, Cemaat, Sevad-ı Âzam Müslümanı olalım.
13. Taqiyye yapan sinsi Mutezile, Haricî, reformcu, değişimci, yenilikçi, Fazlurrahmancı, mezhepsiz bid’atçilerin tuzaklarına düşmeyelim. Onların yanlış ve sapık ictihadlarına ve fetvalarına kulak asmayalım.
14. Dinimizde teravih namazı vardır.
15. Sahur vaktinin bitiminden sonra yenilmez içilmez, güneş batmadan iftar edilmez. Aksini iddia edenler sapıktır.
16. Dinî konuları muteber, güvenilir Ehl-i Sünnet ilmihallerinden, fıkıh ve ahlak kitaplarından öğrenelim. Mezhepsizlerin ve reformcuların kitaplarını alıp okumayalım.
17. Oruçlu iken öfkelenmeyelim, tartışmayalım.
18. Oruç tuttuğumuz için ‘ucba düşmeyelim.
19. Zekatlarımızı Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun şekilde gerçek kişilere verelim, tüzel kişilere (Cemaat, hizip, fırka, dernek) vermeyelim.
20. İslamcı feministlerin tuzaklarına düşmeyelim. Camiler aşna fişna mekanları değildir. Kadınlar kafes ve perde ardında namaz kılmalıdır. Bu onların şeref, haysiyet ve iffetlerine uygundur.
21. Ramazanda dilimizi gıybetten, nemimeden, tecessüsten, başkalarının ayıplarını ifşa etmekten, fitne ve fesat çıkartmaktan koruyalım.
22. Din sömürücüsü hainlerin ve rezillerin tuzaklarına düşmeyelim.
23. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerimi re’y ve heva ile yorumlamayalım. Böyle bir şey büyük saygısızlık ve küfürdür.
24. Dünyevîleşmekten, laikleşmekten, seküler Müslüman olmaktan ateşten kaçar gibi kaçalım.
25. Bize yetecek kadar ilmihal bilgilerini öğrenelim, ezberleyelim, hayata uygulayalım.
26. Sakın ruhbanları erbab haline getirmeyelim.
27. Birtakım istidracları keramet sanmak sapıklığına düşmeyelim.
28. Ramazanda namaza başlayacaklar, bayramdan sonra terk etmesinler.
29. Cemaat, tarikat, klik, grup, parça; holiganlığı, militanlığı, fanatizmi yapmayalım.
30. Âhir zamanda yaşadığımızı hiç unutmayalım.
31. Dedikodulara, polemiklere, şeytanî çekişmelere kulaklarımızı tıkayalım.
Allah oruçlarımızı kabul buyursun.
Allahın rızasını kazanan kullardan olalım.
Allah akıbetimizi hayr eylesin.
* (İkinci yazı)
Darbeler Önlenebilir
EVET, sandıktan çıkan Mısır meşru iktidarı darbeyle devrildi. Bu hadise göstermektedir ki, İslam ülkelerinde demokrasi kolay işlemiyor.
Demokrasiyi din gibi benimseyenlere ders olsun.
Soru: Mursi darbeyi engelleyebilir miydi?
Cevap: Engelleyebilirdi ama bunu beceremedi. Bir yıl önce iktidara geldiği gün, hemen, an kaybetmeden darbeyi engelleme planlarını yapmaya başlamalıydı.
Halkın oyuyla başa geçmiş bir iktidar Allahın izniyle darbeleri önleyebilir. Yeter ki, tedbirlerini almış, sebeplerine tevessül etmiş olsun.
Mursi’nin hataları olmuştur ama o şu anda yüzde yüz mağdur ve mazlumdur.
Darbelerle ilgili şu temel kuralı kafamıza iyice yerleştirelim: İyi hazırlanan, tutarlı bir planla yapılan darbeler başarılı olur… Madalyonun arka yüzü: Gerekli tedbirleri alan, esbabına tevessül eden iktidarlar darbeleri engeller, püskürtür.
Mısır darbesi Türkiyedeki Dönmelere, Kriptolara, vesayet rejimi taraftarlarına, solcu faşistlere cesaret ve ümit verdi.
Önce Mısırda, sonra Türkiyede demeye başladılar.
Taksim Gezisi hadiseleri bir darbe teşebbüsü idi. Başaramadılar.
Gezi fitnesine benzer isyanları tekrar deneyeceklerdir, bundan kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın.
İslam dünyasındaki bu gibi fitnelerin arkasında BOP vardır, bundan da kimse gafil olmasın.
Ülkemizde, vakti gelince uygulanacak ikinci Gezi trajedisini engelleyecek, başarısızlığa uğratacak, püskürtecek dâhi strateji-satranç uzmanı kaç kişi vardır acaba?
Bence 76 milyon Türkiyeli içinden bu çapta üç (cin fikirli) dâhi zor çıkar.
Sayın Başbakan bu üç kişiyi bulmalı ve onları kendisine danışman yapmalıdır.
Sanırım ondan şunu isteyeceklerdir: Hoşunuza gitse de gitmese de, size her şeyi söyleyebilmeliyiz ve siz bize asla darılıp kızmamalısınız.
Bu üç danışman belki maaş bile almayacaklardır.
Darbelere karşı en büyük yanlış: Halk beni destekliyor, ben burada halkın iradesiyle bulunuyorum, darbeciler bana hiçbir şey yapamaz.
Bu ölümcül bir hatâdır. Bu hatâyı yapan kurtulamaz.
Alınacak bazı tedbirler:
1. Gerektiği günlerde çıkartılacak, beş milyon adet basılacak, bedava dağıtılacak, çok merak uyandırıcı, çok vurucu, çok uyarıcı küçük (dört sayfalık) fakat ateş gibi bir gazete. Bu ülkede böyle bir gazeteyi çıkartabilecek çapta ancak üç gazeteci bulunabilir. Bu iş sadece parayla olmaz, öncelikle büyük, usta, sıra dışı gazeteciyle olur. Katarda el-Cezire’yi çıkartan gazeteciler ayarında üç kişiden birine verilir bu vazife. Gazetenin misyonu, siyasî iktidarı korumak değil, millî kimliği korumak, vesayet sisteminin hortlamasına mâni olmaktır, darbeyi önlemektir.
2. Darbeciler mutlaka bölünmeli ve birbirine düşürülmelidir.
3. Darbecilerin insanlık dışı halleri teşhir edilmelidir. Birinci misal: Yirmi üç yaşındaki başörtülü genç annenin dövülmesi, bebeğinin tırmalanması, bayılan annenin üzerine işenmesi. Yapmayın etmeyin diyen yaşlı vatandaşın hırpalanması… Bu konuda 15 dakikalık bir film çevrilmelidir. Rasgele başarısız sönük bir film olursa emekler boşa gider. Ateş gibi bir film olmalıdır. Seyr eden milyonlar hop oturup hop kalkmalıdır.
4. Dolmabahçe camiinin işgal edilmesi, kutsal mekana ayakkabı ile basılması, elde delil varsa içki içildiğinin teşhiri, içeride badminton oyunu oynanması…
5. Gezi fitnesinde yabancı uyrukluların oynadığı rol. Bu konuda da son derece vurucu dokümanter bir film hazırlanmalı ve on milyonların bunu seyr etmesi sağlanmalıdır.
6. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 darbelerinin rezilliklerini teşhir eden, içyüzlerini gösteren başarılı filmler çevrilmelidir.
7. Adnan Menderesin idamı… İdam edilmeden önce darbeci rezillerin cinsel taciz yapmaları…
8. Darbeleri destekleyen ve finanse eden faiz çetelerinin vurgunları…
Darbeyi engellemek için daha çok tedbirler vardır. Hepsini yazmıyorum.
Yukarıda yazdığım hizmetler (tekrar ediyorum) sadece parayla, maddî imkanla olmaz. Ehil, uzman, çok başarılı elemanlar bulunacak ve onlara yaptırılacaktır. Aksi takdirde fiyasko olur. Darbe olur…