Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Başbakan’ın sorgusu son bulmuş(mu?)

Başbakan’ın sorgusu son bulmuş(mu?)

Fırında odun yanar, plajda hanım yanar,
Şehirde çocuklarım, dağda ormanım yanar,
Dıştaki yangınların sönmesi mümkün amma;
Despotları gördükçe yüreğim, canım yanar.


Medya savcısı özkök'e bakarsanız, hem son bulmuş, hem de asla son bulması düşünülemez..
Anayasa Mahkemesi kararı açıklanır açıklanmaz Ertuğrul'un ‘havuzuna mesajlar akmaya başlamış’..
"Hadi ne duruyorsun? Başbakan'ı sorguladığın yerden devam et.. Neleri sordun, ne cevaplar aldın" diyorlarmış..
Kimler oluk oluk mesaj akıtmış, belli değil.. Tahminler; Hürriyet yazarlığı yaptırılan kalemli askerlerden olsa gerek.. Ya da Ertuğrul, hiç gereği yokken yalan söylüyor..
Salı gününe ait gazetesinde müstemleke savcısı edasıyla oturmuş, ne gereği varsa, Tayyip beyi ve yanında başörtülü Emine hanımı, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile eşi Zeynep Babacan'ı, sorgulama dosyasına ekleyivermiş Ertuğrul..
Kendi ağzıyla "tarassut köpeği" olduğunu söyleyen bir gazete müdürü bilir ki; halk fotoğraflara bakar.. Gerisi aksesuardır..
Başbakan, "Cumhurbaşkanı ve başörtüsü geçen cümlelere uzak duruyormuş.."
Niye acaba?
Ertuğrul yalan söylemiyor ya.. öyle çekiniyormuş işte..
Mesela, "Türk milli takımında Hamit Altıntop"un yer almasını çok istiyormuş.. Burada hiç çekinme yok..
Başbakan'a sorulan sorular, ateşlenmiş dinamit fitiline benziyor.
Maşallah; Başbakan ne sorulursa sorulsun hiç rencide olmuyor, bildiği kadar cevaplandırıyor..
Soruya / ya da sorguya bak:
"Cumhurbaşkanlığı için danıştığın 3 kişi kimdir?"
Başbakan ne demiş?
Edepli ol, saygılı ol demiyor, diyemiyor.. çanak sorulara gıcır gıcır karşılık yetiştiriyor Sayın Başbakan..
Gazetecilik değil, müstemleke savcısı adam..
"Bülent Arınç, Gül olsun diye baskı yaptı mı?"
6 senedir gördüğü rüyaları, yandaşlarından işittiği mavraları sormuş Ertuğrul özkök..
Bu soruların cevaplarını AYM kararından sonra yayınlayın ricasında bulunmuş Başbakan.. Karar yayınlandı, röportaj yayına girdi..
Başbakan, içine ukde olan bir hususu da Aydın Doğan'ın gazete müdürüne açmış:
"Sezer'le oturup ailecek yemeyi isterdim.. Ben kendi ülkemde 5.5 yıl Cumhurbaşkanımın misafiri olamadım.."
Merak ettiği şeye bak..
Cumhurbaşkanlarını, Başbakanları sorgu suale çeken bir gazete müdürü ile halvet olmanız, çanak sorulara çotanak cevaplar vermeniz az bir şey mi?
Ertuğrul memnun..
Ertuğrul'un patronu haliyle memnun.. Gazetenin ücretli elemanları kat kat memnunlar..
Değil mi ulan Hammat?
Ben neye seviniyorum, biliyor musunuz?
Röportaj YAŞ kararından önceye denk gelmiş, ona.. Eğer YAŞ kararları sonrasına tesadüf etseydi, ne tür yumurtalardan ne çeşit civcivler çıkardı?
Şaşardık tabiî ki..
Kartelin kalemli militaristlerinden en ciddiyetsizi şunları yazdı:
“Silahlı Kuvvetlerden irticai nedenlerle ilişkisi kesilen tek kişi olmadı.. Yüce mahkeme kararıyla ‘laiklik karşıtı eylemlerin odağı’ olmaktan sanık Başbakan, irticai nedenlerle ihraç edilenler olmayınca ‘şerh’ zahmetinden kurtuldu.. Türkiye'nin her santimetresinde irticai faaliyetler artarken, askeriyede irtica yok oluvermiş.. Tebrik ederiz..”
Bu sadece bir örnek.. İrtica sebebiyle ihraç çıkmadığı için hükümeti ve askeriyeyi topa tutan zihniyette insanlık hassasiyeti aramak nafile değil mi?
Baykal efendinin şu sıralarda en ağır topu Kemal Kılıçdaroğlu da veryansın ediyor Genelkurmay'a.. Daha doğrusu, CHP çizgisi dışına çıkan herkese saldırıyor..
İftirayı da beceriyor mübarek siyasetçi.. Biliyorum, canları yanıyor şu günlerde.. AKP kapanmadı, üniversite rektörleri temennilerine ters sayılacak şekilde atandılar.. Dayanılır mı buna?
Muhtemelen gelecek haftalarda röportaj konusu olur..
Merakla cevaplarını bekliyoruz ‘AKP Başbakanı’nın..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi