İsrail’in bir komplosu Türkiye’de uygulamaya konulacak, buna bu halk ses çıkartmayacak.. Birilerini ikna edebilirsiniz, tehdit ve şantaj yolu ile birilerini yanınıza çekebilirsiniz, Mediayı kullanarak bir destekçi grub da toplayabilirsiniz, ama bu halk böyle bir oyunu kabul etmez..

Erdoğan’ı ve AK Parti’yi tasfiye planı geri teper.. Bu planın sahipleri Sisi ve Baradey’in durumuna düşerler.. Erdoğan Mursi olur, AK Parti İhvan’a dönüşür..Daha doğrusu Mursi Mısır’ın Erdoğan’ı değil mi? İhvan, Mısır’ın AK Partisi değil mi?
Bu oyun deşifre oldu artık.
Gezi/Taksim olayları deşifre olmadı mı sanıyorsunuz? Bu kirli plana CHP tabanı da gelmez, MHP tabanı da..
Birileri plan tutmazsa, Türkiye’yi iç savaşa sürükleme kartını masaya koyabilirmiş. Evet bu kartı da masaya yayabilirsiniz.. Kürtler, Aleviler, Solcular, herkesi sokağa çekemezsiniz.. Türkiye’yi bir avuç çapulcuya bırakmaz bu halk! Bu halk isyan eder ve bu kirli planın sahiplerini bu işe kalkıştıklarına pişman ederler..
Önümüzde Irak, Suriye, Mısır tecrübesi var.. Türkiye için hangi planlar uygulanıyorsa, Mısır ve Suriye için de o planlar masada.. Aynı plandan söz ediyoruz..
İş savaş çıkartsanız, suikastler gerçekleştirseniz, bölünme senaryolarını uygulamaya koysanız bile, sonunda ne olacak? Bu planların hiç biri kalıcı olmayacaktır. Sel gidecek kum kalacak ve millet bu işin arkasındakilerden ve onlarla işbirliği yapacak olanlardan hesap soracaktır..
İşte rahmetli hocanın dediğine geliyor bu iş; “Kanlı mı olacak kansız mı?”
Aslında şimdi Balyoz ve Ergenekon planlarında da var o ifadeler, gerekirse 1 milyon kişinin hayatına malolacak “topyekun bir savaş” planı yapmışlar! “Bir milyoncu”dan alışveriş etmek kadar kolay olmaz bu iş öyle! Hoca kan dökülmesi diye çabalıyor.. Karşı tarafın kanlı bir senaryosu var.. Kan dökmek isteyen karşı taraf. Hoca “İnşallah kan dökülmeden bu badireyi aşarız” anlamına gelen bir temennide bulunuyor ve yine de tereddüt dolu o ifadeyi kullanıyor. Kurtla kuzu hikayesini biliyorsunuz değil mi: Kurt yukarıda, kuzu aşağıda, Kurt kuzuya “suyu bulandırma” diyor. Kuzu “Aman efendim, siz yukarıdasınız, ben aşağıda, suyu nasıl bulandırabilirim ki” diyor. Kurt hışımla “Şuna bak bir de cevap veriyor” diyor ve kuzuyu yiyor..
Hoca “Kanlı mı olacak kansız mı” dedi diye malum media tarafından  aynı şekilde saldırıya uğramış ve sonunda kurt kuzuyu yemişti hatırlarsanız..
Mısır halkı, Sisi’ye itaati, Mursi’ye isyanı meşru gören Suudi kuklası olan bir kısım Vehhabinin fetvasını da, Ezher şeyhinin fetvasını da yırtıp attı! Kafasını kiraya vermiş Medyumlar sürüsü değildir halk! Halkın kafası kiralık kasa değil, içine istediğinizi koyup, istemediğinizi alacağınız. Gezi olayları dolayısı ile iyi kullandığınız sosyal media dediğiniz şey sizin aleyhinize kullanılabileceğini hesaba katmanız gerek!
Böyle kirli bir oyunda kendilerine başbakanlık, bakanlık vadedilenlerin hali, Sisi’nin önünde, koltuk için onurunu satan Baradey’den daha şerefli bir makam olmayacaktır.. Gidecek kimileri şantaja boyun eğecekse, onların kirli çamaşırlarını ortaya dökmek konusunda tek arşiv onların arşivi değildir herhalde! O zaman aslında şimdiden bunları çağırıp, yedikleri haltın kendilerine anlatılması ve üzerlerinde oynanan oyun konusunda uyarılması gerek..
Erdoğan ve Davudoğlu. Birileri bu ikiliyi hedef tahtasına oturtmuş durumdalar.. İsrail’in korkusu ve öfkesi aklından büyük. Bu açıdan CHP ve Ergenekonculara çok benziyorlar. Aynı şekilde öfkesi ve korkusu aklından büyük içeride de kendine uygun çevreler bulma konusunda sıkıntı çekmiyorlar.. Ancak bunlar çok dar çevreler. Halkı peşlerine takmak için her yolu deneyecekler.. Her cemaatlardan ve cemiyetlerden kendilerine yakın duran kim varsa, kimi kanaat önderlerinin yakın çevresinde kim varsa devşirmeye çalışacaklar.. Ergenekonun avukatlığını üslenen CHP ve MHP çevreleri tabii müttefik gibi görülüyor. Solcular, sosyalistler, Marksistler, Marjinaller ve tabi ki, Gay ve Lezbiyenler..
PKK, Terör örgütleri ve barış sürecine karşı çıkan tüm unsurları devreye sokmaya çalışacaklar..
CHP, normal yollardan iktidara gelme umudunu kaybetti. Kemalizm ve ulus devlet bitti. Şimdi olağanüstü şartlardan ve yabancı devletlerin komplolarından medet umar hale geldiler. Oysa işleri bitince iplerinin çekileceğinin hiç farkında değiller gibi sanki!
Aleviler, özellikle Tunceli ve Hatay Alevileri yani muhaberat destekli Nuseyrileri harekete geçirmek için bu çevrelere yönelik saldırılar, komplolar gerçekleştirilebilir. Bu anlamda hem sünni hem alevi çevrelerde nokta hedeflere saldırabilirler.. Mesela Mavi Marmara dolayısı ile İHH’ya kin besledikleri biliniyor!
Liberaller, batı yanlıları olmadan bu iş olmaz zaten. O çevreden mutlaka birileri olacaktır. Liberalizm ve demokrasi adına, bu etiketle etiketlenmiş bir çözüm paketi üzerinde çalışacaklardır..
İstihbarat ve Stratejik plan, hayati öneme sahip konulardır.. Ancak bu kadrolar birbiri ile kontrolsüz bir şekilde ilişkilendirilir ise iş maceraya dönüşür ve komplolar tehlikeli bir hal alır. “Keskin sirke”ye döner. Küpüne zarar verir!.. Önce yapılan bu işin istihbaratının ve stratejik planının yapılması gerekir.. “Ava giderken avlanırsınız” sonra.. Benden söylemesi. İktidar hesapları yapmayı bırakında nasıl hesap vereceksiniz onu düşünün!
Kim ne yaparsa yapsın, sonunda Allah’ın dediği olacak. Elhamdülillahi Rabbil alemiyn! Yine aynı şeyleri söyleyeceğim: Bize hayır gibi gelende şer, şer gibi gelende Allah hayır murat etmiş olabilir (Buna plan yapan stratejistler, kapalı kapılar arkasında toplanıp tuzak kuranlar dahil. Allah hepsinden haberdardır ve plan kuranların planını boşa çıkartan, hüküm sahibi olan kadiri mutlak olandır.)
Hıh! 15 Ağustos’ta harekete geçeceklermiş, 29 Ekim’e kadar tırmandıracaklarmış! İşte meydan! Hak şerleri hayreyler / Sen sanma ki gayreyler / Görelim Mevlam neyler, Neylerse güzel eyler! Selam ve dua ile..