Başbakan’a Mektup
TC Başbakanı Receb Tayyip Erdoğan beyefendiye:
Selam ve ihtiramatımı sunar, Ramazan-ı şerifin milletimize ve zat-ı alinize selamet, âfiyet, bereket, huzur ve barış getirmesini niyaz ederim.
Bu münasebetle bir hususu arz etmeme müsaade buyurunuz:
Büyük bir vilayetimizin kadın müftü yardımcısı, binlerce camiin kadınlara ayrılmış bölümlerindeki kafes ve perdeleri, din görevlilerini, “bu emrimi yerine getirmezseniz canınızı yakarım!” diye tehdit ederek, çıkarttırmıştır.
İslamın kadınlarla ilgili iffet, hayâ, ismet, hicab ve hürmet timsalleri olan bu perdeler 622 senelik Saltanat-ı seniyye-i Osmaniye zamanında, M. Kemal ve İsmet Paşalar devrinde; Celal Bayar, Adnan Menderes, 27 Mayıs Cemal Gürsel, 12 Mart, 12 Eylül Kenan Evren ve 28 şubat zamanında duruyordu.
Din görevlilerinin canınızı yakarım diye tehdit edilmesi ve kadın ve kızların rahat ve huzur içinde kem gözlerden uzak şekilde ibadet etmesini sağlayan kafes ve perdelerin çıkartılması milyonlarca dindar Müslümanı derinden yaralamıştır.
Yukarıda beyan ettiğim tehditler çok sayıda din görevlisine yapılmıştır. Müfettiş tahkikatıyla tebeyyün edecektir.
Bu yapılanların ilahî rızaya ve Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) kurtarıcı Sünnetine aykırı olduğunda şüphe yoktur.
Keyfiyeti arz eder, sıhhat ve hayırlı muvaffakiyetler dilerim efendim.
* (İkinci yazı)
On Bir Uyarı
Birinci uyarı:
Taksim gezisinin ikinci perdesi sahneye konulacaktır. Bu seferki fitne, birincisinden kat kat büyük, yakıcı ve tahripkar olacaktır. Gafil olmayalım.
İkinci uyarı:
Diyanetteki Feministlerin, camilerdeki kadın bölümlerinin önlerindeki kafes ve perdeleri kaldırtmaları büyük bir bid’at ve fitnedir. Bu konuda Ehl-i Sünnet Müslümanları emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmazlarsa genel bir afet ve tokat gelebilir.
Üçüncü uyarı:
Müslümanların büyük bir kısmı zekatlarını Kur’ana, Sünnete ve Şeriata uygun şekilde vermemektedir. Zekat almaması, toplamaması gereken birtakım dernekler, cemaatler, vakıflar, tüzel kişiler fıkha aykırı şekilde zekat toplamaktadır. Bu büyük bir isyandır.
Dördüncü uyarı:
Bugünkü aşırı zenginlik, refah, konfor, lüks, israf ve sefahat keramet değil, istidractır, sonu iyi olmaz.
Beşinci uyarı:
Şeriat ve Tarikat ticarete, şahısların zenginleşmesine alet edilemez. Parayla namaz kılınamayacağı gibi, para karşılığında tarikat âyini ve zikrullah yapılamaz. Para karşılığında sema yapanlar büyük günah işlemektedir ve bu yüzden çarpılabilirler.
Altıncı uyarı:
İstanbulda oruç tutanların nisbeti yüzde 40, İzmirde yüzde 20 imiş. Ellerinde imkan ve fırsat olduğu halde halkı oruç ibadetine ve namaza davet etmeyen bilenler, sorumlular büyük vebal altındadır. Korksunlar…
Yedinci uyarı:
Ülke çapında bir ilmihal öğrenme ve öğretme kampanyası açılmalıdır. İlmihalini öğrenmek erkek kadın her Müslümana farzdır. Bu konuda vazifelerini yapmayanlar gafil ve haindir.
Sekizinci uyarı:
Halkın vebali ulemanın, fukahanın, müftülerin, meşayihin, bilenlerin üzerinedir. Onlar halka nasihat etmekle, halkı uyarmakla, aydınlatmakla, bilgilendirmekle, yönlendirmekle yükümlü ve vazifelidir.
Dokuzuncu uyarı:
Müslüman halka evcil domuz, yaban domuzu, eşek eti, haram gıdalar yedirilmektedir. Piyasadaki gıdaların ve içeceklerin büyük kısmı sağlığa zararlıdır. Diyanetin helal ve sağlıklı gıda konusunda rehberlik yapması gerekir.
Onuncu uyarı:
Düşük faizli mesken kredisi caizdir fetvası batıldır, geçersizdir. Bu konuda Müslüman halkın uyarılması ve aydınlatılması gerekir.
On birinci uyarı:
Bazı tesettür kıyafetleri ve örtüleri İslama, Kur’ana, Sünnete, Şeriata uygun değildir. Bu konuda kadın ve kızlarımızın uyarılması ve bilgilendirilmesi gerekir.
* (Üçüncü yazı)
Sapık ve Bozuk Mezhepler
Peygamberimiz “Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bunlar, biri dışında Cehennemliktir” buyurmuş, kurtulacak fırkanın kendisinin ve Ashabının yolunda yürüyenler olduğunu bildirmiştir.
Bugün ülkemizde Müslümanlar kasıtlı, planlı ve programlı olarak bir yığın bozuk fırkaya ayrılmıştır. Bazılarını zikr ediyorum:
1. Fazlurrahmanın Tarihsellik mezhebi.
2. İslam feminizmi mezhebi.
3. Sünnet karşıtı mezhepler.
4. Mezhepsizlik ve fıkıhsızlık mezhebi.
5. Hadîsleri AB norm ve standartlarına göre ayıklama mezhebi.
6. İslamın Allah katında tek hak din olduğu inancını kabul etmeyip, zamanımızda üç hak ibrahimî din vardır inancına sahip mezhep.
7. Neo Haricî teröristlerin mezhebi.
8. Kemalist ilahiyatçılar mezhebi.
9. Kaderi, şefaati ve kabir ahvalini inkar edenlerin mezhebi.
Her Ehl-i sünnet mezhebi dinini, imanını, ebedî saadetini bu bozuk mezheplerin saldırılarından korumalıdır.
Bütün bozuk mezheplerin, Ehl-i Sünnete aykırı bütün inançları, iddiaları, görüşleri yanlıştır.
Onlar Ehl-i Sünnet ile çatışan bir tek iddia ve görüşlerinde bile haklı, isabetli, doğru değildir.
Sapık ve bâtıl mezheplere karşı gereken redler, cerhler, savunmalar, iptaller yapılmazsa din konusunda büyük bir kaos, anarşi, bozukluk olacaktır.
Türkiyede Ehl-i Sünnet İslamlığı yıkılırsa büyük bir çöküş olur.
Feministlerin camilerde kadınlara ayrılmış bölümlerdeki kafes ve perdeleri yıkmaları ve parçalamaları vahim bir isyan ve azgınlıktır.
Bu konuda din görevlileri tehdit edilmiş ve bunları kaldırmazsanız canınız yanar denilmiştir.
Bid’atçiler iyice azıtmışlardır.
Pek yakında “Ayıklanmış Hadîs Külliyatı” piyasaya çıkartılacaktır.
Ehl-i Sünnet Müslümanları!.. Din, Şeriat, Sünnet, sahih itikad elden gidiyor. Uyumayınız.