İnsan bu!
İnsan bu, çiğ süt emmiştir.. Kimse nefsine güvenmesin.. Eskiler, Rabbim beni bana bırakma diye dua etmişlerdir.. Sözkonusu olan para, iktidar, makam, kadın ve silah ise, kimseye sınırsız bir şekilde güvenmeyeceksin. Kendi nefsine bile. Bu işin alimi, cahili, evliyası yok.. Güvensen de kontrol edeceksin..
Şeytan Hz. İbrahim’den vazgeçmedi, Hz. İsmail’den vazgeçmedi, Hz. Hacer’den vazgeçmedi.. Senden, benden, ondan mı vazgeçecek.. Hz. Osman’ı öldürmeye gelenler arasında Hz. Ebubekir’in oğlu da vardı. Kerbela’da birbirine kılıç çekenler kimlerdi?
Hz. Yakub’un 12 veya 13 çocuğundan 2 sabi-sübyan dışındakiler kardeşlerini öldürme konusunda ittifak etmediler mi? Hz. İbrahim’in yeğeni, Hz. Lut’un karısı ve kızları ona ihanet etmedi mi?
Hz. Yunus bile, kavminin başına gelenlerle ilgili olarak “inni küntü minezzalimiyn” derken, bizimkiler liderlerine, örgütlerine, şeyhlerine toz kondurmuyorlar..
Masumiyet sadece Resuller içindir.. Başkaca tamamen masum olan hiç kimse yok!
“Din büyüklerimizi ilah ve Rab edinmeyelim!” Bu konuda ayet gelince Hatem ibni Adiy, “Ya Resulullah biz din büyüklerimizi ilah ve Rab edinmedik ki“ dedi. Hz. Peygamber de şöyle açıkladı: “Hani onlar size bir şey söylerlerdi de, siz o şey üzerinde düşünmeden, o şeyi söylenen şekilde kabul ya da reddetmez mi idiniz, işte bu onları ilah ve Rab edinmek demektir.”
İlah (hüküm koyucu), Rab (terbiye edici) demektir..
İlah ve Rabbimiz Allah’tır, başkası değil. Dine giriş için ilk kelime “La ilahe”dir. Ancak Allah’tır ilahımız ve Rabbimiz.. Yoksa din büyüklerinizin düşünce ve yorumlarını mutlaklaştırır, vahyin mümkün olan tek doğru yorumu tabi olduğunuz kişiyi ilah ya da Rab edinmiş olursunuz.
Kutsal devlet, İlah ve Rablik taslayan melikler böyle ortaya çıktı zaten! Kendilerinin Allah’ın gölgesi olduğunu söylediler.
Kimse gaybı bilmez. “Bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde hayır olabilir. Biz bilmeyiz, Allah bilir”. Allah’ın bilgisi kimsenin tekelinde değildir.. Allah bizden istişare etmemizi, alimlere danışmamızı, halkla konuşmamızı istiyor.. İstişare ve Şûra bize farz kılındı..
Kafamızı kiraya vermeyeceğiz.. Peşinden gittiğimiz kişileri mutlaklaştırmayacağız!
İmamı Azam’a iki talebesi birden itiraz ederse (İmameyn: İmamı Muhammed ve İmamı Yusuf), Hanefi fıkıh usulüne göre, İmamı Azam’ın sözüne değil, talebelerinin sözüne itibar edilir.. Hz. Ali de gaybın bilgileri benim elimin altında demedi, Hz. Osman da öyle, Hz. Ömer de, Hz. Ebubekir de.. Hz Ömer’i hutbede susturan kadına Hz. Ömer, “Vallahi Ömer kadını susturdu” demiştir. Bir başka örnekte, camide kendini eleştiren birine “Ömer yanıldığında onu düzeltecek müminleri vareden Allah’a hamdolsun” demiştir.
Hoca ile ilgili vefatından önce bir yazı yazmıştım. “Hatıralarını yaz ki, peşinizden gidenler sizin yaşadıklarınızdan faydalansınlar ve bu tecrübeden yararlansınlar. Aynı yanlışlar tekrarlanmasın, güzellikler ise korunsun ve geliştirilsin diye. Bir de mal varlığınızla ilgili vasiyette bulunun ki, cemaat ve çocuklarınız arasında bir anlaşmazlık olmasın” diye.
Demediklerini bırakmadılar, bana. “Bu dava için canı-başı ile gece gündüz çalışan insanlar nasıl böyle bir yanlış yapar, sen kime akıl veriyorsun” diye.. Sonra ne oldu.
Din nasihatla kaimdir kardeşler.. Müminler birbirlerinin velileridir.
“Şeyh uçmaz, mürit uçurur” diye bir söz vardır.. Aslında kıraldan fazla kıralcı geçinenler, korumaya çalıştıkları değere / zata zarar vermektedirler. Birilerinin tevazuu öyle bir noktaya geliyor ki, bir başkasının kibrine vesile oluyor.. Biz hepimiz “abd-i aciz” insanlarız ya hu! Ben el öpmem, öptürmem! Mehmet Akif öyle diyor: “Hele o rüku olmasa dünyada eğilmez başlar!” Musafaha edip, salavat getirmek daha güzel aslında!
Kimi Hz. Peygamberle konuşuyor, kimi üçler, yediler, kırklar meclisinden kalkıp geliyor.. Kimi Mesih’le musafaha, kimi Mehdi ile hem hal! Ve bu iddia sahiplerinin hemen hepsi, bir diğeri ile çelişkili haberler veriyor.. Ama herkes kendi şeyhinin söylediklerinden emin! O zaman haşa “öbür tarafta da işler karışık”! Dini böyle tartışmalara malzeme yapmamamız gerek..
Biz Kur’an’ı anlamayı, ona iman etmeyi bıraktık, kendi zanlarımızı İslam’a yamamaya çalışıyoruz ve muhkemleri bırakıp müteşabihlerin peşine düşüp, tevil yolu ile Kur’an’dan bu iddialarımıza delil de uyduruyoruz haşa! Bu kafa ile, İslam’a dışarıdan gelen tecavüzlerden daha fazla zarar veriyoruz aslında..
Çeçenistan’ı Ruslar bitiremedi, kendi yorumunu İslam’ın en doğru tek yorumu olduğunu düşünen ve ötekileri tekfire varan bir şekilde dışlayan ve suçlayan bir Vehhabi, bir Şii ve bir Sufi hocaefendi bitirdi.. Öte yandan Selefi, Sufi, Şii geleneği dışta tutarsanız, 4 halife dönemi İslam medeniyeti mirasından ne kalır geriye!. “Dinde tartışmaya girmeyin” denmedi mi size.. “Size hayır gibi gelen şeyde şer; şer gibi gelende hayır olabilir, siz bilmezsiniz, Allah bilir” denmesi mi. “Bu dünyada tartışıp durduğunuz şeylerin hakikatı size öteki tarafta gösterilecektir” denmedi mi? İttifak ettiğimiz zaman birlikte hareket edip, fıkhi bir temele oturan ihtilaflarımızda ise birbirimizi mazur görmemiz ve / veya hakeme gitmemiz emredilmedi mi? Muhammed İkbal’in dediği gibi “Kaçın Müslümanlardan, sığının Müslümanlığa” diyeceği geliyor bazan insanın. Yusuf İslam’da aynı şeyi söylüyor: “Ben Kur’an-ı Kerim’i tanımadan Müslümanları tanısaydım, korkarım Müslüman olmazdım..”
Yapmayın, etmeyin, dininize mezhebinizi, tarikatınızı, şeyhinizi, liderinizi, örgütünüzü, cemaatlerinizi, siyasetinizi, ideolojinizi, felsefi kanaatlerinizi, törenizi, kültürünüzü eklemeyin ya da ondan bir şeyleri eksiltmeyin. Dini Allah’a has kılın.. Yoksa farkında olmadan müşriklerin yaptığını yapmış olursunuz. Aynı Allah’a, Resulüne ve Kitaba iman edenler, tek bir cemaattir. Kim ki, ikinci bir cemaatten söz ediyorsa, kendine ya yeni bir İlah, ya da yeni bir Resul bulmuştur. Biz Müslümanlardanız ve biz kardeşiz! Müminleri bırakıp kafileri kendinize veli edinmeyin.. Ey Müslümanlar kardeş olun!
Dininizin önüne ya da sonuna bir sıfat ya da ek eklemeyin. “Biz Müslümanlardanız” deyin!
Benden söylemesi. Karar sizin.
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.