Her hayırlı ve iyi sözü kirlettikleri gibi güzelim “gezi” kelimesini de kirlettiler.

Kitaplar arasında gezinti başlığını atınca, aklıma Taksim’deki “harami teröristler” geldi. Neyse benim gezintim kitaplar arasındaydı.
Rabbim şeytana tabi olmuş bu teröristlerden ve onları destekleyenlerden, insanoğlu başta olmak üzere tüm hayvanatı, tabiatı ve daha ne kadar canlı cansız varlık varsa hepsini korusun.
………………..
Önceki gün 12 yaşında bir delikanlı ile Beyazıt Meydanı’nda bulunan ve eski adıyla “Dini Yayınlar Fuarı,” yeni adıyla “Kitap Kültür Fuarı’nı” gezmeye gittim.
“Dini Yayınlar Fuarı” ismiyle anıldığı yıllarda üzerinde epeyce emeği olan birisi olarak bu fuar bana hep sıcak gelir.
Diğer fuarlarda pek görülmeyen; “yayıncı-yazar-okuyucu üçlüsünü samimiyeti” bu fuarda pek hissedilir.
En azından geçmiş yıllarda öyleydi. Son yıllarda pek izleme imkânım olmadığı için şimdi aynı iletişim devam ediyor mu bilmiyorum.
Öğleden sonra uğradık fuara. Dışarı sıcaktı ama içerisi serindi. Yeni kitaplar görücüye çıkmıştı. Sayıları az da olsa özellikle gençlerin kitapları incelemesi güzeldi.
………………
Bizim 12 yaşındaki delikanlı fuarı gezmek yerine koştura koştura Hayat Yayınları’nın standını aramaya başladı.
“Ne var orada” diye sordum, “Çilek Yayınları, Hayat Yayınları’na ait ve orada benim almak istediğim kitaplar var” dedi.
Haliyle düştüm peşine ve bulduk Çilek Yayınları’nı. Kitapları görünce bir sevindi ki, Tuncel Altınköprü’nün “Ufaklık Serüven Peşinde” diye bir macera serisi varmış ve yirmi kitaptan oluşmaktaymış, hepsini tezgâhtan toplayıp kaptı kucağına aldı.
Ben de artık eskime yoluna girdim ama benden daha eskiler derlerdi ki; “Kitap tutan ele sahip çıkmalı, kitap tutan el silah tutmaz.”
Aklıma bu söz gelince kitapları aldık ama doğrusu ben de çok merak ettim. “Ne var bu kitaplarda” diye. Birini alıp tramvayda okumaya başladım ve hemen bıraktım.
Çünkü hakikaten kitapta sürükleyici bir macera var ve başlarsam, “bırakamam” diye hemen vazgeçtim.
Nihayet içinde küfür, hakaret, isyan olmayan, Allah inancı yerine başka inançlara çocukları sevk etmeyen, ahlaki kurallara uygun, aile bütünlüğünü zedelemeyen macera kitaplarımız yazılmaya başlamış. Şükür.
Bu sebeple; Hayat Yayınları yöneticisi Hayati Bayrak’ı tebrik etmeliyim.
…………..
Evine iftara gideceğim bir dostuma, yiyecek hediyesi yerine ben de kitap aldım.
Ertuğrul Düzdağ’ın kaleme aldığı ve Kaynak Yayınları’ndan çıkan merhum Ali Ulvi Kurucu hocamızın hatıralarının yayınlandığı, üç cildi çıkmış, dördüncüsü yolda kitabını aldım.
Türkiye’nin; dini, sosyal, siyasal ve ekonomik tarihinin bir özeti olan bu kitabı mutlaka okumalı. Ben ikinci kez okumaya tekrar başladım.
Ali Ulvi Kurucu ağabeyin ruhu için el fatiha.