Eskiden bayram tebrikleri yazardık. Bayram ziyaretleri olurdu. Şimdi artık sosyal media var.. Her gün insanlar en uzaktaki yakınları ile görüntülü konuşuyor.. Arada bir perde olsa da konuşuyorlar sonuçta..

Ama yine de bizim sıla-i rahimi elden bırakmamamız gerek. Yani bayram dediğimiz şey, bir eğlenceye, tatile dönüşmemeli.. Yoğun geçmeli bayramlar.
Bayram namazlarımızı da yeniden düşünmeliyiz..
Namaz platformu olarak birkaç yıldır konuşuyoruz, düşünüyoruz.. Hatırlarsanız ben birkaç kez yazdım. Okmeydanı ve Harem’in eskiden sahra mescidi olduğunu anlatmıştım ve yeniden bu tarihi mekanların ihya edilmesi gerektiğinden söz etmiştim.. Harem aynı zamanda Sürre alaylarının çıkış noktasıdır. Eskiden Hacca oradan uğurlanırdı hacılar..
Bu sene Bayram namazını İstanbul’da tek bir mekanda kılalım dedik. Bugün basın açıklaması yapıldı.. İstanbul’da tek mekanda Bayram namazı kılmak zor. Çünki kadınlar ve çocuklar gelmeden 5 milyon insan var bugün İstanbul’da Bayram namazı kılan, kadınlar ve çocuklar da katılırsa bu sayı 10 milyonu bulur. Hadi yarısı tek mekana 5 noktada toplansa her biri bir milyonluk 5 büyük cemaat oluşur.. Tuzla, Gürpınar, Okmeydanı, Sultanahmet ve Üsküdar diyelim. Bu bile muhteşem bir olay olur... Bu davetin namaz platformunun sekreteryası ile aslında Diyanet’in, müftülüğün de işin içinde olduğu, diğer vakıf, dernek, sendika ve benzeri, değişik dini vakıflar ve cemaat topluluklarının katılımı ile gerçekleşeceğini söyleyelim..
Kadın-erkek, çoluk çocuk, engelli, herkes tek bir mekanda buluşalım. Yüzbinlerce Müslüman dünyaya kardeşliğimizi gösterelim. Birlikte dua edelim ve dua alalım inşallah!
Mesela herkes namaza gelirken kardeşlerine hediye etmek için bir şey alsın gelsin. Şeker, lokum, oyuncak, başörtüsü, eşarp, gömlek, ne bileyim ben, kalem, kitap eli boş gelmeyin ve hiç tanımadığınız bir kardeşinizi kucaklayıp, bayramını tebrik edin ve hediyeleşin mesela..
Allah bizim saflarımızın sık ve doğru olmasını istiyor. O bize yeryüzünü mescid kılmak istiyor..
Bizi yeryüzüne varis kılmak istiyor.. Bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istiyor..
Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz.. “Kenarı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu, gelir adli ilahi sorar Ömer’den onu!” Yıkık bir köprüden geçerken ayağı sürçen topal keçinin sorumluluğunu nefsinde duyan bir Müslüman kimliği ile yeniden yeryüzü sahnesinde kıyama durmalıyız.. Karşılıksız, daha doğrusu insanlardan bir karşılık beklemeden, karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek, bütün insanların malları, canları, namusları, akılları, inançları ve nesillerinin koruyucusu olmamız gerekir.. Fıtratın koruyucusu olmamız gerekir. Adaletin, barışın ve özgürlüğün yeryüzünde yüceltilmesi için, fitnenin son bulması adına sorumluluklarımızı kuşanmanın şimdi tam zamanıdır. Bu dualarla meydanları doldurmamız gerekiyor..
Hadi gelin vahdet duası yapalım Bayram namazında..
Biz kardeşiz.
Başka İslam ülkelerine gittiğimde, orada açık alanlarda kılınan mahşeri Bayram namazlarını görürdüm.. Bizde niye olmasın bu.. Ve burada Müslümanların birliği ve beraberliği için, buradan verilen mesaj canlı yayın araçları ile, sosyal media kanalından bütün dünyaya duyurulabilir. Bizim bu coşkulu Bayram namazımız diğer ülkelerdeki kardeşlerimizin umutlarını artırır..
İnsanın aklı ile vicdanını barıştırmalıyız. İnsanı insanla barıştırmalıyız, insanı tabiatla barıştırmalıyız ki Allah’la barışmış olalım. Zaten İslam demek de bu demek değil mi? Zaten Allah’ın bir diğer adı da Selam/Barış değil mi?
Biz yaşadığımız zamana ve mekana şahid tutulacağız.. Bu dünyada yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız her şeyden hesaba çekileceğiz..
Hiçbir Müslüman dünyada olup bitenleri, görmezden, duymazdan, bilmezden gelme hakkına sahip değildir.. Evet “Bütün insanlığın hayrına olmayan bir çözüm önerisi, bizim önerimiz olmamalıdır”.. Yeryüzünün bütün mazlumları, açları, ümmetin yetimidir.. Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istemektedir..
Gelin tearüf edelim. Allah bizi, bilişelim diye yarattı. Kederlerimizi ve mutluluklarımızı paylaşalım diye! Zira kederler paylaşıldıkça azalır ve mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır!
Gelin saflarımızı sık ve doğru tutalım. Bu bayram herkes, şirketler, dernekler Sultanahmet’e gelsin.. Bu bir başlangıç olsun. Bir sünneti ihya edelim..
Gelin birlik olalım.. Bizim Allahımız, Kitabımız, Resulümüz bir, Kıblemiz bir! Müminler birbirinin kardeşidir.. Selâm ve dua ile.