İnna lillah ve inna ileyhu raciun..
Mustafa Miyasoğlu’nun rahatsızlığını duymuştum ama Birlik Vakfı iftarında oğlundan ameliyat olduğunu öğrenmiştim.. Beyin tümöründen rahatsızdı ve  ameliyat olmuştu.. 1946 doğumlu Miyasoğlu
 67 yaşında 1 Ağustos’ta, Ramazan ayının son cumasında, “Kudüs günü”nde, Kadir gecesi arefesinde hayata veda etti.
Miyasoğlu ile tanışmam 1970’lere dayanır. MTTB Sinema kulübünü kurmuştuk. Orada tanıştık.. O zaman da şiirle, hikâyeyle ilgileniyordu.. Beni Fehmi Gemuhluoğlu ve  Bekir Oğuz Başaran ile  tanıştıran da o idi..
Miyasoğlu, Sinema kulübü oluşumunu erken görüyordu.. Hem paramız yoktu, hem sinema salonumuz. Halk da sinemaya sıcak bakmıyordu. Oyuncumuz da yoktu. Senaryo yazan kimse de yoktu piyasaya sunmaya hazır.. Bu işi nasıl yapacaktık?
Necip Fazıl bazı senaryo  denemeleri yapıyordu ama, teknik senaryo değil, daha tiyatro tadında önce, okumaya dönük çalışmalardı. O da tiyatroya ağırlık veriyordu..
Yücel Çakmaklı Yeni İstanbul’da sinema eleştirileri yazıyordu, o kadar.. O da bu konuda bize her türlü desteği veriyordu. Daha sonra Ali Osman Emirosmanoğlu da bize destek verdi ve Elif Film’i kurdu. Bizim grubdan bir de Orhun Film çıktı. Daha sonra Mesut Uçakan ve Salih Diriklik birçok esere imza attılar. Başka arkadaşlar da önemli eserler kazandırdı sektöre. Osman Sınav da onlardan biri.. Ben gazeteci oldum, Sami Kılıç tekstilci, kimi mimar oldu, kimi müteahhit.
Miyasoğlu’nun tercihi edebiyattan yana idi.. Sanatın diğer dalları için henüz erkendi. 7. Sanat’a değil, edebiyata ağırlık vermemiz gerektiğini düşünüyordu.
“Tamam” dedim, “burada biz şimdiden sinema konusunda çalışmalara başladık, onu sürdürelim, ama bir yandan da sanat-edebiyat konusunda birlikte bir şeyler yapalım..” MTTB Sinema Kulübünde 9-10 kişiydik, sonradan katılanlarla birlikte. İlk çekirdek kadro Salih Diriklik, Mesut Uçakaan, Osman Sınav, Cengiz Özdemir, Mehmet Kılıç, İbrahim Kasaboğlu, Şemseddin Erdem, İbrahim Tabakoğlu, Tufan Güner ve ben’den oluşuyordu. Akın Grub, Burak film. 1974’de  “Gençlik köprüsü”nü çektik.
Miyasoğlu ile bu arada bir sanat dergisi çıkartma konusunda anlaştık.. Daha doğrusu tam sanat dergisi de değil, sanat-edebiyat birlikte olacaktı. Ama 7 sanatın 7’si üzerinde de en azından eleştiriler, teorik çalışmalar yapacaktık.. Sonunda anlaştık, “Yeni Sanat” isimli bir dergi çıkarttık.. Ben fotoğraf ve tiyatro eleştirileri yapacaktım.. O dönemde sinema eleştirmeni vardı da, tiyatro eleştirmeni pek yoktu.. Ben o dönemdeki hemen hemen tüm oyunları izledim..
Miyasoğlu ile o dönemde mutlaka her hafta bir araya gelirdik.. Dergi aylıktı ama, haftalık olarak gazetelerde sanat-edebiyat sayfaları hazırlıyorduk. Ben bir yandan da yayıncılık yapıyordum, gazetecilik yapmaya başlamıştım. Miyasoğlu şiir, roman, hikaye, deneme yazıyordu..
1946’da Kayseri’de doğan Miyasoğlu İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezun oldu.. Liselerde öğretmenlik, üniversitede okutmanlık yaptı. 1988-92 arasında Pakistan’ın İslamabad şehrindeki yabancı diller enstitüsünde yardımcı profesör unvanıyla görevlendirildi. Bir 78-80 arası kopukluk oldu aramızda, bir de Pakistan’a gittiğinde.. 78-80 arasında ise ben Ankara’ya gitmiştim.
Bir ara “Semih Güngör” mahlasıyla da yazılar yazdı..
Necip Fazıl ekolünden, MTTB kökenli, bir sanat-edebiyat, düşünce ve eylem adamı..
Dönem dönem aynı gazetelerde birlikte yazılar yazdık, sayfalar hazırladık..
Birçok ödüller aldı.. 1966 yılından beri şiir yanında deneme, hikâye, tiyatro ve roman türlerinde de eser veren sanatçı, pek çok dergi ve gazetede kültür ve sanat yazıları yayınladı, şiir ve romanlarıyla armağanlar kazandı. T. Millî Kültür Vakfı özel armağanını kazanan Hicret Destanı adlı şiiri Dr. Muhammed Harb tarafından Arapça’ya çevrildi. Ayrıca başka şiir ve hikâyelerinin de İngilizce, Arapça ve Urduca çevirileri yurtdışında yayınlandı. Samsun, Ankara ve Kahire üniversitelerinde eserleri üzerine tezler hazırlandı.
İlk şiiri 1966’da Kayseri’de Filiz dergisinde çıkmış.. Şiir ve yazıları Hisar, Türk Edebiyatı, Edebiyat, Mavera, Millî Gençlik, Yeni Sanat, Sedir dergilerinde yayınladı. Suffe Yayınlarını kurarak 1982’de  Suffe Kültür Yıllığı’nı yayınladı.
Önceki gün Fatih Camii’nden onu rahmeti Rahman’a uğurladık. Ondan geldik ve O’na döndürüleceğiz..
Mustafa Misyasoğlu.. 40 yıllık dostumdu. O Müslümanlardandı!.
Allah rahmet eylesin..