Mısır’da yaşananları başından beri darbe zannediyorduk.. Yanılmışız.. Başta Mursi olmak üzere, Sisi ve adamlarınca tutuklanan yönetim kadrosundan, meydanlara sıkılan kurşunlarla şehit düşen 200’den fazla Mısırlı’dan ve binlerce yaralı vatandaştan özür dileriz.. Meğer bizim “darbe” diye adlandırdığımız şey “demokrasinin geri getirilmesi çalışması” imiş.. ABD Dışişleri Bakanı Kerry öyle diyor.. Bu bir restore faaliyetiymiş meğer.. Böyle alçakça bir tanım, bir izahat ne duyulmuş, ne görülmüş şey.. Küfür desen değil, hakaret desen değil.. Tarihe kara bir leke olarak geçecek bir beyanat.. Ve bu beyanat, Mısır’daki darbenin kurmay zekasının da ikrarı.. Sisi kuklasının kuklacısını gösteren bir itiraf.. Zaten başından beri “darbe” diyemeyen ABD, bu açıklamayla neredeyse “darbeyi ben yaptım” demiş oldu.. Bunun teknik sonucunu da söyleyeyim size.. Yarın yeniden bir sabah namazı katliamı olduğunda Mısır’da (ki bu şartlarda olmaması için hiç bir sebep yok) artık uluslararası meşruiyeti olacak ölümlerin.. Niye? Çünkü bu dünyada ABD ve ABD’nin desteklediği katiller ateş ettiğinde cinayet sayılmıyor.. “demokrasinin tesisi” kabul ediliyor.. Afganistan’da taş üstünde taş bırakmadan getirilen demokrasiden biz böyle anladık.. 1 milyondan fazla sivilin öldüğü Irak’ta da demokrasi böyle geliyordu.. Dolayısıyla şimdi Mısır’da da binlerce kişi ölürse, bu katliam sayılmayacak.. Ya ne? Demokrasi..
YA ABD’DE OLURSA!?
Hatırladınız mı Başbakanlık dış politika Başdanışmanı İbrahim Kalın, CNN İnternational’da, Christian Amanpour’un yayınına telefonla katılmıştı. Hani Amanpour’un tahammül edemeyip yayını kestiği o bağlantı.. Gezi olayları hakkında ABD’nin tavrını eleştirirken demişti ki; “ellerinde molotoflarla insanlar Beyaz Saray’a yürüse sizin tavrınız ne olurdu?” Eli kanlı diktatör Sisi ve alçak işbirlikçisi ABD’ye bugün aynı soruyu bir kez daha soruyoruz.. Obama’ya karşı insanlar protesto gösterisi yapsa.. OccupyWallStreet gibi mesela.. ABD Ordusu, müdahale edip, makineli tüfeklerle vatandaşlarını öldürürse, bu meşru-demokratik bir müdahale mi olacak?
BU SUÇA ORTAKSINIZ
Bu alçaklığı demokrasi diye pazarlamaya çalışan darbe teorisyeni ABD ve onun Körfez işbirlikçileri.. Tarih sizi affetmeyecek. Mübarek Ramazan günü, mübarek Kadir Gecesi, sokakta sabahlayan milyonlarca Mısırlı’nın, şehit olan yüzlerce, yaralanan binlerce garibanın elleri yakalarınızda olacak. Saraçhane’de edilen duayı yaptıramayan Kabe İmamları.. Mekke ve Medine’den Adeviye’ye selam gönderemeyen basiretsiz yöneticiler.. Hepiniz bu insanlık suçuna ortaksınız. Mekke, Suud işgali altında olabilir.. Ama müslüman her yerde müslümandır... Kutsal topraklarda bunun bilincinde olan hiç kimse yok mu? Hele de ABD’nin, “demokrasi” dediği noktada, çıkıp lanetlemiyorsunuz ya bu yapılanları.. Hepiniz ortaksınız bu suça, kaçarı yok..
YORGUN DEMOKRATLAR
Ve siz Türkiye’de kendini “demokrat” diye yutturanlar.. Bakın demokrasi deyince ABD’nin aklına ne geliyormuş. Ne tuhaf değil mi? Bizim de sözüm ona liberal demokratlarımız, sosyal demokratlarımız ABD ile aynı safa düşmüş durumdalar. Başta dedim ya, biz yanıldık. Demokrasiyse demokrasi.. Sadece şunu söyleme hakkımız olsun lütfen bırakın da... “yerin dibine batsın sizin demokrasiniz” Kalın sağlıcakla.