Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Zapparlar çetesi!

Zapparlar çetesi!

Felaketlerin üst üste yığıldığı bir dönemden ve zaman diliminden geçiyoruz. Felaketlerin en büyüğü de manevi felakettir. Manevi felaketlerin başında da dini alanda gevşeme ve ramazana ve küdsi değerlere yabancılaşma gelmektedir. Aksine, son sıralarda kadınlara veya azınlıklara tanınan pozitif ayrımcılık veya imtiyazlar haktan ziyade desecration denilen kutsal değerlere hürmetsizlik hali ve hürmetin kırılması durumunu aksettiriyor. Sözgelimi, geçmişte ‘göbeğini kaşıyan adam’ veya ‘bidon kafa’ diye bir tip üretilmiş ve bunun üzerinden kaba saba adamlar tefe konulmuştu. Veya bir kısım maganda tipler teşhir edilmişti. Veya muhafazakarlar ima edilmişti! Lakin durum veya ezber kadına gelince onun yaptığı bu davranış kutsal hale geliyor. Şimdi ‘göbeğini sarkıtan kadın’ kutsal hale geldi. Ömer Tuğrul İnançer adapla ilgili bir iki hatırlatma yaptı diye; yer gök inledi, vaveyla ve bir kayık suda fırtına kopardılar. Hamileliğin son aylarında (7, 8, 9) kadınların göbeklerini sarkıtmaktan kaçınmalarını tavsiye etti. Derli toplu, adabıyla gezmelerini tavsiye etti. Ne var bunda? Vay sen misin bunu diyen? Aleyhinde cadı avı başlattılar. Sözlerini ağzına tıktılar. Yorumları şöyle oldu: Hamileler sokağa çıkmasın dedi. Kadınların sokağa çıkmamasını istedi. Adamın aklından zoru var. Akıl hastanesine kapatılmalı. Bu çağda bu kafa! Anadolu’dan aktrist olmak için Yeşil Çam’ın yolunu tutan ve onun bunun tezgahından geçerek üne kavuşan kimi haspalar geçmişte çektirdikleri hamile fotoğraflarını piyasaya sürdüler. Geçmişteki yanlışlarını teşhir ederek meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Tövbe yerine teşhiri seçiyorlar. Bunu da onur olarak görüyorlar. Daha önce de Avustralya Müftüsü Taceddin Hilali ve Sakarya eski Müftüsü Ahmet Şark kadınların giyim kuşamlarında daha dikkatli olmalarını istedikleri için aforoza uğramışlardı. 


İmam nikahına veya dörde kadar evliliğe ateş püskürürler. Bununla birlikte, teninin hafızasını tutanlar ve yatağından 20 bin, 12 bin kadın geçtiğini söyleyen tipler kahraman olur. Warren Beatty, Musevi asıllı Gene Simmons gibi bir takım şöhretlerin hayatından binlerce kadın geçtiği yazılıyor. Bütün bunların nedeni nedir? Burada hiç kimse suçlanmıyor. Ne erkek ne de onun sayısız kadın partnerleri. Sanki her şey normal. Kadın onuru ayaklar altında değil mi? Kadınlar odalık mı? Hadislerde Allah’ın zevkperest kadın ve erkekleri sevmeyeceği ifade edilmektedir. Bugün ise sadakat ve vefanın yerini hedonizm ve zevvaklık almıştır. Hadiste ifade edildiği gibi ahirzamanda insanlar yol ortasında çiftleşecekler ve en hamiyetli insanlar bile rica ve minnet yoluyla onlara ancak şu ikaza yapabilecek: Bu melanetinizi biraz daha kenarda yapamaz mısınız? Adabı ve ahlakı hatırlatan insanlara bu bed muamele hızla o yola girdiğimizi göstermektedir. Suç teşhircide değil onu ikaz edendedir. Ömer Tuğrul İnançer ahlakın ve adabın dobra sesinin son örneğidir. Onu da susturacaklar. Tecavüzcü erkeklerin hadım edilmesiyle alakalı olarak buna azmettirenlerin de suçlu olduğunu söylediğinde yine tasavvufi konularda uzman olan Konya İlahiyattan Orhan Çeker hoca da bir linç kampanyasıyla karşı karşıya kalmıştı. Eskiden aforoz yetkisi Katoliklerde ve dini kurumlarda olurdu. Şimdi ise laik kurumlar veya kitleler aforoz yetkisine sahipler. Dilediklerini yükseltiyor ve dilediklerini değersizleştiriyorlar. Zamanın ve Süleyman’ın mührü onlarda!

Denildiği gibi milletin çivisi çıktı. Tuz bozuldu. Hocalar ramazanda reyting rekorları kırarken Cezayir’in Diyarbakır’ı olan Tizi Uzu’da gün ortasında oruç bozma veya kırma eylemi yapılıyor. Cezayir’de metrekareye en çok caminin düştüğü mekan olan Tizi Uzu’da ramazanda yerel yetkiler tarafından bir kahvehanenin kapatılması üzerine tepki gösteren zapparlar çetesi toplu oruç kırma eyleminde bulunuyor. Cezayir olayları sırasında fail-i meçhule kurban giden efsanevi Berberi şarkıcı Matub Lones’in (Lounès Matoub) anıtı önünde toplanan Berberi ayrılıkçılar kahvenin kapatılmasına tepki olarak oruç bozma eyleminde bulunuyorlar. Bunu da Kabail bölgesinde (Berberi) oruç tutmayanlara karşı sindirme kampanyasına bir tepki olarak yaptıklarını beyan ediyorlar. Şeair-i İslamiyeyi kurmak yerine, kırmak ve yıkmak istiyorlar. Türkiye’de de Gezi Parkı olaylarının içki kullanma yerlerinin veya satış yerlerinin kısıtlanması girişiminin ardından patlak vermesini hatırlayalım. Adamlar hayat tarzlarını ülkeye dayatmak istiyorlar. Üsküdar’da da kamusal alanda içki sınırlandırması üzerine akşamcılar çetesi harekete geçmişti. Üsküdar Belediyesi’nin açık alanlarda içki içenlere para cezası vermesi kararı endişeli akşamcıları tepkiye sevk etmişti. Belediyeyi protesto etmek için bir araya gelen “akşamcı çetesi’ ‘Kız Kulesi’ne karşı kadeh tokuşturmuştu. Cumhuriyet gazetesi yazarı Deniz Som’un ısrarlı çağrılarıyla bir araya gelen 300 kadar “akşamcı” “Bugün Hayyam günü, Mehmet Çakır’ın (Üsküdar Belediye Başkanı) şerefine” diyerek kadeh kaldırmışlardı! Daha sonra Üsküdar Belediyesinin bu kararına benzer bir kararı CHP’li Kadıköy Belediyesi almak zorunda kalmıştı. Gerçekten de Batılılaşma süreciyle birlikte İslam dünyasında referans sisteminde ve hayat tarzında bir ikilem oluştu ve İslami değerleri duyduklarında kimi laikler cinnet geçiriyor. Çılgın Türklerden sonra çılgın laikler de sahneye çıkıyor. Basim Cisr adlı Arap yazarın ifadesiyle Arapları Araplardan kim koruyacak? Ya da Türkleri Türklerden kim koruyacak? Kutsal kıran, laf anlamazlar topluluğu ile karşı karşıyayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi