Kadir Gecesi, Sultanahmet ve Bayram Namazı
Kadir gecesinde Sultanahmet’te büyük bir kalabalık vardı.. Tabiri caizse iğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık.. Namazı kılanı kılmayanı, başı açığı kapalısı, büyük bir kalabalık.. Kadir gecesini idrak etmeye mi gelmişler, piknik yapmaya mı o da belli, değil ama 02.30’da ben ayrıldığımda hala büyük bir kalabalık vardı..
Valilik, Büyükşehir ve İlçe Belediyesi, Diyanet bir durum değerlendirmesi yapmış olmalı.. Bayram namazında daha büyük bir kalabalık olabilir.. Onun için mutlaka ulaşım yollarının ve tahliye yollarının açık tutulması şart.
Gece 01.00’dan sonra deniz trafiği durmuştu. Motorlar çalışmıyordu. Tramvay yetersizdi.. O gün sabaha kadar kara, deniz, raylı sistem ve metrobüsün çalışması gerek.. Eminönü’nden Harem’e feribot seferlerinin de aynı şekilde tam kapasite devam etmesi gerekecek..
Araç sahiplerininin de Sultanahmet’e girmek yerine, ana çıkış yollarına araçlarını parketseler iyi ederler.. Gece yatsı namazından sonra gelecekler için Fatih Saraçhane parkı, Beyazıt meydanı ve Sultanahmet Meydanı toplanma yerleri olabilir belki.. Oralarda farklı sohbetler, halkalar, etkinlikler olabilir.. Asıl program Sabah namazı ile Bayram namazı arası ibadet ve ardından hediyeleşme ve bayramlaşma.. Özellikle Sabah namazı ile bayram namazı arasında arada satıcıların olmaması iyi olur..
Belediye içme ve abdest suyu ile tuvalet ihtiyacı sağlayacaktır umarım.. Yine aynı şekilde ambulans desteği de önemli.. Sanki bana kadın, yaşlı, çocuk ve engelliler için daha uygun alan Ayasofya’nın önü gibi geliyor..
Marmara sahilde Sultanahmet’e giriş trafiği o gün ve saatler için yeniden düzenlenebilir gibi geliyor bana.. Kadırga’dan ya da Beyazıt’tan Sultanahmet’e giriş ve çıkışın da gözden geçirilmesi gerek. Kadir gecesi o bölgede trafik kilitlendi..
Eminönü’nden Kabataş’a çıkışta da yol çalışmaları geçici olarak durdurulabilir.. Karaköy çıkışında yol daralması trafiği kitliyor..
Sahil yolu, Aksaray ve Karaköy çıkışı önemli..
Anadolu’dan gelenler, yaşlı, engelli yoksa, Avrupa yakasına araçla geçmeseler daha iyi olur gibi geliyor.. Ama bunun için deniz trafiğinin aktif olması gerekir..
Belediye otobüsleri belli noktalardan tramvay, metrobüs ve vapura yolcu taşısalar mesela. İDO da aktif olsa keşke..
Biliyorsunuz, herkes seccadesini de alıp geliyor. Bir defa araçla gelenler, araçlarında boş koltuk bırakmamalılar, akraba, komşu, arkadaş kim varsa alıp gelmeliler..
Yine biliyorsunuz bayram namazı sonrası bayramlaşmanın hemen ardından hediyeleşme var. Mutlaka bir kardeşinize verecek bir hediyeniz olsun yanınızda. Bu kitap ya da çocuklar için oyuncak da olabilir..
Yanınızda içme ve abdest tazelemek için mutlaka su bulundurun.. Bir orayı piknik alanına çevirmeden, yanınızda, açlığınızı giderecek bir kaç şey de getirin..
Telefonunuzun şarjı tam olsun. O gece sosyal media kullanıcılarına büyük iş düşecek. Hatta bayram namazına davet için kardeşlerimiz şimdiden kolları sıvayabilirler.. (Hash Tag’lar) şunlar:#BayramnamazındaSultanahmetteyim #BayramnamazındaKardeşlerimleyim #DuayaAçılanEllerimizleSultanahmetteyiz #BayramdaBirlikOlmakİçinSultanahmetteyiz
Gelirken de, giderken de sabırlı ve acele etmeden hareket edelim..
Yatsı namazından sonra girişlerin başlayacağını düşünüyorum. Bu sayı gece yarısından sonra sabah namazına kadar artarak devam edecek. Bayram namazı arkasından bayramlaşma ve hediyeleşme ile sona erecek..
Namaz sonrası değişik vakıf, dernek, sendika ve kuruluşların, meydanların farklı yerlerinde bayramlaşmalar yapacağını düşünüyoruz.. Programın bitişi ise sanki 09.00 gibi olacağını tahmin ediyorum.. Şimdi, bazıları bu toplu bayram namazı nereden çıktı diyebilir.. Hemen söyleyeyim ki, Bayram namazı zaten böyle kılınır.. Bu gelenek unutulmaya yüz tutmuştu.
Bizde vakit namazları, cami ve mescidlerde cemaatle kılınır.. Cuma namazları ise o yerleşim merkezinin en büyük camisi (Ulu cami/ Kamii kebir/Selatin cami) de kılınır.. Bayram namazı ise normal de camide değil, açık alanda (Musalla’da) kılınır.. Bu yerlere de “Sahra Mescidi” denir.. Osmanlı da bayram namazı Ok Meydanında kılınırdı.. Üsküdar Harem de aslında Sürre alaylarının hareket ettiği başlangıç noktası, “Amin alayları”nın düzenlendiği bir mekandı ve onun için oraya “Harem” denir..
Bu gelenek sadece bize has bir gelenek değil, İslam dünyası için bu böyledir.. Bir çok ülkede de hala böyle kılınır. Kadın-erkek, zihinsel engelliler, Lohusa kadınlar da namaz kılmasalar da duaya iştirak etmek için gelirlerdi. Bizim yapmaya çalıştığımız bu geleneği ihya etmekten ibarettir. Bu, bu seneye has değil. Bundan sonra bunu hep talep edeceğiz. Sadece İstanbul’da değil, tüm Türkiye’de!
Bu alanlar vakıf alanlarıdır ve buraların boşaltılıp, aslına döndürülmesini talep ediyoruz. Eğer mümkün değilse, bu ibadetler için bize mekan gösterilmesi gerekir.. İstanbul’da tek mekanda kılacaksak, İstanbul’da Cuma cemaati 5 milyonu bulduğu düşünülürse 8-10 milyon insanın geleceği mekanlara ihtiyaç var.. Bu alanlar aynı zamanda bir İslam medeniyeti kültür parkı olarak da dizayn edilebilir.. Tabi dini bir mekan olduğu gözetilerek..
Halimiz başbakanımıza arzedilir.
Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.