Yavuz Bahadıroğlu

Yavuz Bahadıroğlu

Bayram ve ölüm

Bayram ve ölüm

Bayramla ölüm en yan yana gelmeyecek kelimeler gibi gözükse de, biz de eş anlamlı hale geldi…

Her bayram tatilinde yollardan ölü topluyoruz!..
İşin garibi kanıksadık artık, bayramda ölmek normal gibi görünmeye başlandı.
Buyurun: Üç günlük bayram tatilinde trafik kazalarında ölenlerin sayısı 70 civarında...
350 civarında da yaralı var…
Ölenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılara âcil şifa…
Bitmedi…
İstanbul’un Karadeniz sahillerinde bir gün içinde 12 kişi boğuldu…
Ölenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı...
“Devlet gibi” konuştuğumun farkındayım, zira devlet her ölüm ve yaralanmanın arkasından bu türden mesajlar yayınlar:
Ölenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılara âcil şifa…
“Yahu tedbir” diyorsunuz, “takdire tedbir neylesin” diyorlar.
Avrupa ülkelerinde de trafik ve deniz var: Peki bu kadar insan ölüyor mu?
Ölmüyor…
Neden?..
Çünkü devlet “tedbir” alıyor, vatandaş “takdir” ile kurallara uyuyor.
Bizde ise “kural” var, “uyan” yok…
Direksiyon başına geçen herkes, kendini pilot zannedip alçak uçuş yapıyor.
“Yapma” deseniz cevap hazırdır:
“Bir şey olmaz abi!”
Kurallar?..
“Kuralımız kuralsızlıktır!”
Sanki trafik levhaları süs olsun diye dikilmiş. Çoğumuz keyfimize göre otomobil sürüyor, canımız nereden isterse oradan denize giriyoruz.
Hepimize az çok “Bana bir şey olmaz” havası hâkim.
Beni bir televizyon kanalına götürüp getiren alçak uçuş pilotu şoför arkadaş da her uyarıma böyle cevap vermişti:
“Bir şey olmaz!”
Sonunda olan oldu, korkuluklara tosladık. 
“Ne haber?” dedim, buna da cevap hazır:
“Görünmez kaza abi!”
Oysa görünmez filan değildi, göz göre göre tosladık. Bereket ikimize de bir şey olmadı.
Trafikte ve yüzmede ölüm, bir geri kalmışlık göstergesidir, dostlar…
Eğitim ve gelir düzeyiniz hangi seviyeye gelirse gelsin, altınızda ne kadar lüks araba olursa olsun, eğer trafik kurallarına aldırmıyorsanız, medeniyetten nasipsizsiniz demektir.
Medeni seviye, yani insani gelişmişlik parayla, makamla, mevki ile ölçülmez, sorumluluk duygusunun gelişmişliğiyle ölçülür.
Bizde bu duygu gelişmemiş. Özellikle trafikte vahşileşiyoruz. Kimseyi de uyaramıyorsunuz, çünkü herkes barut gibi…
Selektör dahi yapamıyorsunuz.
Yolun ortasında duran birine yaptım, az daha başım belaya giriyordu. 
“Benden daha mı akıllısın, yoksa daha mı zenginsin?” diye sordu camı indirip.
“Daha zengin olup olmadığımı bilmem” dedim, “ama yolun ortasında durmayacak kadar zeki ve sorumlu olduğumu biliyorum.” 
Bazılarımız yolları tapulu malımız gibi kullanıyoruz.
Polise enselendiğimizde de bin türlü hikâye anlatıyoruz.
Bundan sonrası için kazasız-belasız bayramlar diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Bahadıroğlu Arşivi