*SABAH akşam günde en az iki kez tekrarlanmalı, tazelenmelidir: Rabb olarak Allahü Tealadan, Kitab olarak Kur’andan, din olarak İslamdan, nebi olarak Muhammed Mustafa’dan (Salat ve selam olsun ona), Şeriat olarak İslam şeriatinden razıyım… (Şeriat Allahın kitabı olan Kur’andan, Allahın Resulünün Sünnetinden, icmâ-i ümmetten çıkartılmış hükümlerdir.)

*Devamlı olarak akılda tutulmalıdır: Ezelde Allahü Teala biz insanlara “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye sormuş, insanlar da “Evet Sen elbette bizim Rabbimizsin” demişlerdi. Ben elhamdülillah ezelde Allah ile yapmış olduğum ahd ü misaka sadık bir mü’min ve müslimim.

*Lütfen ezberleyiniz: Allahü Teala, Kur’anda ve Sünnette bildirildiği üzere, kemal sıfatlarla sıfatlıdır ve noksan sıfatlardan münezzehtir. (Ehl-i Sünnet ilmihal kitaplarında yazılı olan, Allahın on dört sıfatını, manalarını bilmek ve unutmamak şartıyla yirmi dört saat içinde ezberleyiniz.)

*İmandan sonra İslamın ikinci temel emri ve şartı beş vakit namazı dosdoğru kılmaktır. Sadece cuma namazı kılmak yetişmez. Kılmıyorsanız beş vakit namazı kılmaya hemen başlayınız. Bazen kılıp bazen kılmıyorsanız, düzgün ve eksiksiz kılınız.

*İslam dininin ahlak kuralları vardır. Bu kurallar Kur’andan, Sünnetten ve hikmet-i islamiyeden çıkartılmıştır. Bunları doğru olarak öğreniniz ve hayatınıza uygulayınız.

*Allah her türlü azgınlığı=fuhşiyyatı yasak ve haram kılmıştır. Azgınlıklardan uzak durmalıyız.

*İsraf (savurganlık) büyük bir azgınlıktır.

*Zina büyük bir azgınlıktır. Başından evlilik geçmiş kimse zina ederse cezası idamdır. Zinayı suç olmaktan çıkartan bir toplum iflah olmaz.

*Riba=faiz büyük bir günahtır. Ribaya helal diyen kafir olur. Ne darülislamda, ne de darülharbte Müslümanlar birbirleriyle riba muamelesi yapamaz. Bu hükmü inkar eden dinden çıkar.

*İslam ailesinin reisi erkektir.

*Her mü’min Ümmet-i Muhammed (Salat ve selam olsun ona) denilen mübarek ve muazzez bir topluluğun üyesidir, bunun bilincinde olmalıdır.

*Ümmetin başında İmam-ı Kebir, Emîrü’l-mü’minîn veya Halife-i Resulullah unvanını taşıyan ehliyetli, liyakatli, ihlaslı, taqvalı, adaletli, dirayetli, kiyasetli, müeyyed, yerine göre sert, yerine göre merhametli bir başkan bulunmalı ve her Müslüman bu zata biat ve itaat etmelidir.

*İnsanın en büyük düşmanı kendi nefs-i emmaresidir. Olgunlaşmak ve kurtulmak için onunla mücadele ve ona muhalefet edilmelidir.

*Çocuklarını tâğut okullarında okutanlar onları mânen öldürmüş ve öldürtmüş olur. Müslüman, oğullarını ve kızlarını İslam mekteplerinde okutur.

*Feminizm bir küfür ideolojisidir, İslam feminizmi olamaz.

*Müslüman, Müslümanın kurdu değil, meleğidir.

*İslam Allahın hak dinidir. İslamda reform, değişiklik, yenilik, sulandırma, eksiltme, çıkartma yapılamaz.

*Allah bütün mü’minleri kardeş kılmıştır. Bu kardeşliği bozanlar hain ve zalimdir.

*Ümmet birliğini yıkan, iman kardeşliğini zedeleyen ve parça holiganlığı yapanlar sapıktır.

(İkinci yazı)

Yunanistan… İktisadî kriz… Türkiye…

Krizden önce Yunanistan’a gitmiştim. Her şey yolundaydı. Bir bolluk, bir rahat, bir keyif, bir yan gelip yatma vardı ki tarif etmek mümkün değil. Yunanlılar bilhassa sıcak mevsimde öğleden ikindiye kadar yan gelip yatarlar. Yunanistan AB üyesi, AB yardım ediyor… Fonlar, krediler, destekler, projeler devlet ve belediye bütçelerini yiyen yiyene. Haddinden fazla memur alınmış… Maaşlar o biçim… Sosyal tesisler… Gezmeler tozmalar… Yolluklar… Saçıp savurmalar… Avantalar, vurgunlar,voliler, rüşvetler, komisyonlar…Oh kekah gel keyfim gel…

Sonra bozuk düzen binasının duvarlarında çatlaklar belirdi… Kulak asmadılar, çatlakları alçıyla sıvadılar. Sonunda sistem çöktü.

Krizden sonra gitmedim. Durum kötüymüş. Dar gelirliler ve emekliler sıkıntı çekiyormuş. Çöplüklerden ekmek parçası toplayanlar bile varmış.

Cenab-ı Hakk Türkiyemizi böyle bir felaketten korusun…

Şu anda ülkemizde dehşet verici bir israf vardır… Lüks vardır… Aşırı tüketim vardır… Bin türlü azgınlık ve çılgınlık vardır.

Günde 6 milyon ekmek çöpe atılıyormuş…

Büyük şehirlerimizde belediye kamyonları çöpleri toplamaya yetişemiyor.

Ekmek bayatlamış at çöpe!.. Ne güzel kapaklı cam kavanoz, at çöpe!.. Bu çanta daha çok kullanılabilir, hayır istemem at çöpe!.. Çocuk annesine: Anne yemeğimi bitiremiyorum… Annesi: Yavrum at çöpe… Bu gömlek daha giyilir, istemem at çöpe…

Ekmek en büyük nimet… Onu tahkir eden, onu çöpe atan zamanı gelince silleyi yer. Çocukluğumda ekmek vesika ileydi. Vesikası olmayan lokantaya gidip çorba bile içemezdi.

Boğazdaki lüks lokantalardan birinde bir tabak alaska yengecinin fiyatı 196 liraymış…

Önümüzdeki sonbaharda İtalya’dan terziler gelecek, ölçüler alacak, süper zenginler elbiseler dikecek. Bir elbise 10 bin lira... Bir palto 20 bin…

Resullullah Efendimiz ( salat ve selam olsun ona) ’ Kanaat tükenmez bir hazinedir’’ buyurmuşlar. Türkiye’nin bir kısım Müslümanları kanaate savaş ilan etmiş.

Dostlarımdan biri çok ısrar etti. Kuruçeşme’de içkisiz bir sahil restoranına gittik. İki fincan çay içtik. Hesap 8’erden 16 lira!

Geçenlerde lüks baklava satan bir dükkânın önünden geçiyordum. İftara 4 saat vardı. Dükkânın önünde uzun bir kuyruk…

Hepsi için söylemem ama bazı zenginlerimize temiz ama ucuz yemek yedirseniz zehirlenebilirler. Zehirlenince ne olacak? Onlar ucuz hastanelerde yatamaz, lüks hastaneye gidilecek.

Laf lafı açtı, konu yayıldı, dağıldı. Yazmak istediğim şudur: Türkiye bu israf ekonomisi ile, bu lüks hastalığı ile, bu tüketim çılgınlığı ile selamete değil felakete gitmektedir.

Allahü Teâla Kur’an-ı Kerim’de müsrifleri, israf edenleri, saçıp savuranları şeytanın kardeşleri olarak vasıflandırmıştır. Şeytanla kardeşlik edenler iflah olmazlar. Bu günah ve isyanlarından rücû’ ve tövbe etmezlerse belalarını bulurlar.

Yunanistan Munanistan… Türkiye… Kriz mriz…