Dün Türkiye’de de 100.000’e yakın camide, cuma hutbesinde zulüm konusu işlendi ve Mısır’daki binlerce insanın hayatına, on binden fazla insanın yaralanmasına sebeb olan kanlı saldırı lanetlendi.. Birçok camide “Tebbet yeda” suresi okundu.. 100’e yakın ilçede toplu cenaze namazları kılındı, 81 ilde de..

Fatih Saraçhane parkında gençlerin Adeviye nöbeti gece boyunca devam ediyor..
İslam ümmeti, liderler, krallar ve şeyhlerin suç ortağı olduğu bir komplo ile karşı karşıya.
İslam ümmetinin arınmaya ihtiyacı var.. Eğer liderleriniz, örgütleriniz, hocalarınız, şeyhleriniz size ümmetle kucaklaşmaktan alıkoyuyorsa, onlarla bağlarınızı kopartın.. Onlar sizin ilahınız ve Rabbiniz değildir.. Kafanızı kiraya vermeyin onlara; gözünüze at gözlükleri takmasınlar.. Özgür insanlar olarak sözü dinleyin, doğrusuna katılın, yanlışına karşı çıkın..
Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz.. Haksızlık kimden gelirse gelsin kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana zalimlere karşı duracağız. Zalim babamız ya da şeyhimiz de olsa, halife de olsa, mazlum düşmanımız da olsa. Çünki “bir kavme olan düşmanlığınız sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin” ayetini hatırlayın! Aynı Allah’a Resule, Kitaba iman eden sizler tek bir ümmet, tek bir cemaatsınız. Asıl ihvan sizsiniz!
Sizi kendi tarikat ve meşreplerine, fırkalarına çağırıp diğer kardeşlerinizle aranıza mesafe koymaya çağırıyorlarsa oradan uzaklaşın.. Sizi Allah’a, Resulüne ve Kitaba çağıran, Ümmetin birliğine çağıranlarla yolunuza devam edin..
Önünüzde gidenler, bilgili, akıllı ve hikmet sahibi kimseler mi? Dürüstler mi, güçlüler mi? Yoksa sizin üzerinizde içeride ve dışarıda iktisadi ve siyasi rant pazarlıklarına mı girişiyorlar, ona bir bakın.. “Uysal koyun” olmayın!
Aynı Allah’a, Resülüne ve Kitaba iman edenler tek bir cemaattir. Kim 2. bir cemaatten söz ediyorsa, haşa kendine ya yeni bir ilah, ya yeni bir Resul, ya da yeni bir Kitap edinmiştir.. Biz tek bir cemaatiz! İşlerimiz istişare ve şûra iledir. İttifak ettiğimizde birlikte hareket eder, ihtilaf ettiğimizde birbirimizi mazur görürüz.. Bir konuda ille de anlaşmak zorunda isek, hakeme gideriz.. Hiç birimiz gaybın bilgisine sahip değiliz. Hepimiz için, bize hayır gibi gelen şeyler de şer, şer gibi gelen şeylerde hayır olabileceğinin farkında olmamız gerek. Kimsenin bilgisi mutlak değildir.. Din büyüklerimizi ilah ve Rab edinmeyeceğiz! 
Biz Müslümanlardanız diyenden daha güzel sözlü kim olabilir..
İnkar etmedikten sonra Allah’ın emrine iteat etmezseniz haram, Resulün sünnetine uymazsanız mekruh iken, “benim gibi düşünmezseniz kendinize din arayın” diyenlerin peşinden gitmeyin. Musalla taşında meyyid gibi olmayın, bilmediğiniz şeyin peşine düşmeyin! Yoksa Suriye’de, Mısır’da yaşanan acı tecrübeleri biz de yaşamak zorunda kalırız, Allah korusun.
Mısır, Filistin, Suriye bizim için bu anlamda bir mektebe dönüştü. Vehhabiliği, Sufiliği ve Şiiliği bu anlamda yeniden sorguluyoruz..
Allah’ın dinini, öz olarak değiştirmeseler de algı olarak ve sosyolojik anlamda bu kadar çok fırkalara ayıran şeytan, sizin hacı-hoca şeyhlerinizin anlattıklarını kim bilir kaç parçaya ayırmıştır.. Sakın kulakdan dolma bilgilerle hemen hükme varmayın.. Akaid bilgisine sahip olmadan kelamda yoğunlaşmayın, usulü bilmeden esasa geçmeyin, sonra zannınızı din edinir de, Kur’an ayetlerinin muhkemlerini bırakıp, müteşabihlerinin arkasına saklanarak, onları te’vil ettikten sonra size kardeş yapmak üzere gönderilen Allah’ın ayetlerini, dillerinizin ucuna ya da mızraklarınızın ucuna takarak birbirinizi tekfir eder, boyunlarınızı vurursunuz da, bir hidayet rehberini Kerbela senaryosuna malzeme yapabilirsiniz.. Sakın şeytan sizi liderleriniz, örgütleriniz, şeyhleriniz ve Kur’an’la aldatmasın! Modern Lavransların hilelerine karşı uyanık olun. Unutmayın ki ağuyu altın tas içre sunarlar ve bal da onun suç ortağıdır. 28 Şubat’ta yolları birbirine karışmış şeyh ve fahişeleri hatırlayın.. Unutmayın ki, niyetler amellere göre olsa da bazan cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşenir.. Ve Allah cahil ve zalim topluluğa hidayet nasib etmez biliyorsunuz!
Dini Allah’a (cc) has kılalım. Liderimizi, örgütümüzü, şeyhimizi dine eklemeyelim, ve dinden bir şey çıkarmayalım. Dinin önüne ve sonuna başka sıfatlar eklemeyelim. Kim ki dine bir şey ekler ya da çıkarırsa, kişi eklediği ve çıkardığı ile baş başa kalır ve din aradan çekilir..
Haşa Allah’ın yetmeyen gücüne güç, yetmeyen parasına para, yetmeyen aklına akıl yetirecek değilsiniz haşa! O, kadiri mutlaktır, görür, bilir, duyar ve hüküm sahibidir. O, sübhandır.. Allah’ın bize ihtiyacı yok. Bizim O’na ihtiyacımız var. Dualarımıza, namazımıza da ihtiyacı yok. Kestiğimiz hayvanların eti, kanı, derisi de Allah’a ulaşacak değildir. Allah’a ulaşacak olan bizim takvamızdır.. Allah bize ikram etmek için vesile halketmektedir sadece. Ve bütün bu olanlar bizim için bir imtihandır. Allah’ı ne kıyamete zorlayabilir ne de O’nu iktidara zorlayabilirsiniz..
Birtakım canavarlar aç kurtlar gibi çevrenizde toplanıp dolanıyorlar..
Ergenekoncular nasıl da Sisi’ye destek veriyorlar.. Nobel barış ödülüne sahip bir bilim adamı nasıl maskesi düşünce darbecilerin adamı oluveriyor bir anda.. Gerçekleri nasıl çarpıtıyorlar..
Aslında Mısır, Filistin, Suriye, Türkiye aynı cephede. Topyekûn saldırıyorlar..
Dökülen Mısırlı Müslümanların kanı olunca cici demokrasileri nasıl da bir anda helvadan puta dönüşüverdi.. Nasıl maskeler iniverdi. Kafirleri kendine veli edinen işbirlikçiler, münafık, Ebu Cehil’in, Ebu Leheb’in zihniyet ikizleri, varisleri nasıl da deşifre oluverdiler..
Gezi parkı olaylarını hatırlayın. CNN, Reuters neredeler şimdi. Binlerce insan hayatını kaybediyor, on binden fazla insan yaralı. Gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, kalpleri var hissetmiyorlar.. Gezi’den 8-10 saat canlı yayın yapanlar bu gün Kahire’de yoklar.. Onlar için on ağacın reçinesi, 10.000 insanın kanından daha değerli.. Onlar darbeye “darbe” bile diyemediler.
Gezi için bir otelin garajına stoklanan 2.000 sedyenin sebebi hikmeti şimdi daha iyi anlaşılıyor. İlk günlerde Reuters’in geçtiği 500 ölüm haberinin sebebi de anlaşılıyor. Gezi bahanesi ile Taksim’i Adeviye’ye çevirmek istemişler meğer..
Ergenekoncular, Balyozcular, Mısır cuntasının zihniyet ikizleridir.
Mısır’ı unutmayın; ya aynı acıları paylaşacağız ya da birlikte kurtulacak ve yeni bir medeniyetin öncüleri olacağız.. Anca beraber, kanca beraber.. Yaşasın İslam ümmetinin birliği, yaşasın Türkiye, Suriye, Filistin, Mısır halklarının kutsal ittifakı. Selâm ve dua ile..