Sözüm; Mısır’daki katliamı alkışlayan Aydınlık’ın şahsında, tüm “Gezi Ze
Sözüm; Mısır’daki katliamı alkışlayan Aydınlık’ın şahsında, tüm “Gezi Zekâlı”lara!
Size, önce bir “Gezi Zekâlı Mantığı”ndan söz edecek, daha sonra da bunun üzerine bir “yorum” yapacağım...
Ama önce; niye “Geri Zekâlı” değil de, ısrarla “Gezi Zekâlı” ifadesini izah etmek istiyorum...
Efendim;
Merhum Üstad Necip Fazıl, herhalde “seviyesiz” insanlara olsa gerek, şöyle demiş;
“Sana alçak bile diyemiyorum... Zira alçağın bile bir seviyesi vardır... Sen bir çukursun, çukur!..”
Aynen bunun gibi;
“Geri Zekâlı”lık, nihayetinde bir “seviye” belirtisidir... Yani, adamda “zekâ” vardır da, biraz “geri”dir, “az”dır.
“Gezi Zekâlı”lar ise; “Geri Zekâlılar”ın “bir alt seviyesi”dir...
Sizin anlayacağınız;
“Geri Zekâlılar, Gezi Zekâlılardan bir gömlek daha üstündür!”
Çünkü “Gezi Zekâlı”lar; birer “maymun” gibi elâlemi “taklit” ederler de, bunu “Made in Turkey” diye yutturmaya kalkarlar!..
Mesela; adam; “aptal”dır, “şapşal”dır, “manyak”tır, “dunkof”tur ama yine de tırnak ucu kadar da olsa, bir “zekâ”ya sahiptir...
“Gezi Zekâlı”larda ise;
Bu da yok!..
Üstad Necip Fazıl;
Nasıl ki “alçaklık”ta bir seviye olduğunu ifade etmiş ve “seviyesiz” birine “çukur” demiştir, “Geri Zekâlılık” ile “Gezi Zekâlılık” arasındaki “seviye farkı” da böyle bir şeydir.
AYDINLIK’IN GÖZÜYLE KATLİAM!
Bu “izahat”tan sonra, gelelim bir “Gezi Zekâlılık örneği”ne...
Doğu Perinçek’i tanırsınız...
Maoist Doğu Perinçek’e bağlı ve kendilerine “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diyen TGB’yi de tanırsınız...
Eh, bunları tanıdığınıza göre; “Taksim’de bir-iki ölü olsa ne iyi olurdu” diyerek “Gezi eylemleri”ni kışkırtan Ulusal Kanal’ı ve aynı frekansta yayın yapan Aydınlık gazetesini de tanırsınız...
Efendim, işbu Aydınlık;
15 Ağustos Perşembe günkü manşetinde “Mısır’daki katliam”a yer vermiş, ama nasıl;
“Silahlı kalkışmaya müdahale”
Demek oluyor ki; 45 gündür Adeviyye ve Nahda meydanlarında “sivil itaatsizlik” eylemi kapsamında “oturan, namaz kılan, dua eden, Kur’an okuyan” ama yanlarında “çakı bıçağı” bile bulunmayan sivil halk; “Aydınlık’ın niyet okumaları”na göre “silahlı kalkışma” halindedir.
CUNTA DEĞİL HÜKÜMET!!!
“Mısır Hükümeti” de!.. Lütfen dikkat, Aydınlık; “Darbe Hükümeti” veya “Askerî Cunta Hükümeti” deniyor, “Mısır Hükümeti” diyor!..
Bunu yazın bir kenara...
İşte bu “Mısır Hükümeti”(!) ne yapmış biliyor musunuz?.. “İhvan’ın kalkışma(!) girişimlerine müdahale etmiş, çıkan çatışmalarda 149 kişi ölmüş!”
Dahası da var...
Aydınlık’a göre; “Halkın oyu” ile iktidara gelen Muhammed Mursi nasıl devrilmiş biliyor musunuz?..
Diyeceksiniz ki;
“ABD’nin desteklediği darbeyle!”
Yooo... Aydınlık diyor ki;
“Halk hareketiyle devrilen Mursi!.. Meydanlardaki işgal eylemlerine son vermeyen ve polis merkezlerine ağır ve hafif silahların yanı sıra bombalarla saldıran(!) Müslüman Kardeşler!..”
Bu kadar “çarpıtma”yı bir “geri zekâlı” bir “aptal” veya “şapşal” yapsa var ya, derim ki;
“Ohaaa!.. Çüşşş!.. Yuhhh!”
Ama; Aydınlık’ı çıkaran “Gezi Zekâlılar” yapınca, diyecek söz bulamıyorum...
Çünkü Aydınlık, bu haliyle “ümitsiz bir vak’a”dır ve doktorlar, böylelerine; “Ne yersen ye!.. Ne söylersen söyle!” derler...
TGB’NİN YAPTIĞI NE?
Aydınlık’ın yaptığı; “Bu ne perhiz, bu ne turşu?” dedirtecek bir “gezi zekâlılık”tır!..
Şu hale bakın;
“Taksim Gezi Parkı”nda başlayan demokratik eylemleri “işgal” eden, “elegeçiren”, “gaspeden” ve bu eylemleri Türkiye geneline yaymaya çalışan, tabiî bu arada; “molotof” başta olmak üzere “her türlü silah”ı kullanan TGB’lileri destekleyen Aydınlık’ın, 5 Ağustos günü attığı “tam sayfa başlık” unutulmaz...
Demişlerdi ki;
“Her yer Silivri
Her yer Taarruz”
Nedir bunun anlamı?
Açık ve net;
“Kalkışma!.. İsyan!.. Başkaldırı!”
Peki; “silahlı kalkışma”ya karşı ne yapılırmış?.. Elbette, “müdahale!”
Bu “kalkışma”yı Mısır’da İhvan yapmadı ama, Türkiye’de TGB ve uzantıları yaptı!..
Bu “Gezi Zekâlılar” var ya:
“Akım” derken “bokum” dediklerinin farkında değiller... Kendi kendilerini hedef gösteriyorlar, kendi kendilerini ele veriyorlar!..
Demek istiyorlar ki;
“Kalkışmanın karşılığı müdahaledir... Mısır Hükümeti(!)nin yaptığını, AK Parti Hükümeti de bize yapsın!.. Çünkü; İhvan’cıların Adeviyye ve Nahda meydanlarını işgal(!) etmesi gibi, biz de İstanbul’da Taksim Meydanı’nı, İzmir’de Gündoğdu Meydanı’nı, Ankara’da Kuğulu Park’ı işgal ettik, bizi dağıtmak isteyen polislere sapan taşlarıyla, bilyelerle, kaldırım taşlarıyla, çivili toplarla, molotoflarla karşılık verdik!.. Tek hedefimiz vardı, Tayyip Erdoğan’ı istifa ettirmek, hükümet’i devirmek!”
Böyle bir “kalkışma” ve böyle bir “taarruz” kışkırtması yapan Aydınlık, şimdi kalkmış “Mısır halkının direnişi”ne değil de, “Sisi Cuntası’nın katliamı”na destek veriyor ve Müslüman Kardeşler mensuplarına diyor ki;
“Siz kalkışma girişiminde bulunursanız, Sisi de sizi bombalar!”
Bu kadarına da yuh!..
ABD-TGB AYNI KAFA!
İnanın, ne diyeceğimi şaşırdım...
“Bundan daha büyük Gezi Zekâlılık olamaz!.. Bir insan, kendini bu kadar ele veremez, kendini bu kadar ispiyonlayamaz!”
Resmen diyorlar ki;
“Sisi Cuntası, Müslüman Kardeşler’i katletmekte haklıdır... Madem bombalanmak ve kurşunlanmak istemiyorlardı, meydanları işgal etmeselerdi!”
Dedim ya;
“Tam bir Gezi Zekâlılık!”
Böyle demek yerine;
“Mısır’daki Sisi Cuntası’nın; Emperyalist ABD ve AB ile Siyonist İsrail’den aldığı güçle ve onların kuklası olarak gerçekleştirdiği darbe ve daha sonrasında binlerce Mısırlı’yı katletmesi, tam bir vahşettir, tam bir barbarlık ve tek kelimeyle katliamdır!..
Ellerinde çakı bıçağı bile bulunmayan sivil halka yönelik bu katliam kesinlikle onaylanamaz!..
Taksim’de, Gündoğdu’da, Kuğulu Park’ta Gezi eylemcilerine karşı da orantısız güç kullanılmıştır...
Bunu yaşayan insanlar olarak, Mısır’da sivil halka yönelik silahlı saldırıyı kabul etmiyoruz!”
Evet, bunu deselerdi;
“Çok haklı” olurlardı!..
Ama, “Gezi Zekalı”larda nerde o zekâ, nerde o mantık!..
Hâlâ, ABD ve AB ile aynı saftalar!..
Türkiye’de kendilerine “halk” diyorlar ama Mısır’da “halka yönelik saldırı”yı destekliyorlar!..
Bu mudur zekâ,
Bu mudur mantık!?!..
SÖZÜM, TÜM GEZİ ZEKÂLI’LARA!
Açık ve net söylüyorum;
“Geri zekâlı!.. Aptal... Şapşal!.. Angut!.. Dunkof” biri bile sivil halka yönelik bir “katliam”ı desteklemez!..
Ama insan “Gezi Zekâlı” olunca, destekliyor işte!..
Biliyorum, diyeceksiniz;
“İşçi Partisi gibi bir partiyi, Ulusal Kanal gibi bir televizyonu, Aydınlık gibi bir gazeteyi niye bu kadar ciddiye alıyorsun?”
Hayır, onları ciddiye almıyorum...
Benim ciddiye aldığım insanlar; onların “yalan”larına, onların “kışkırtma”larına, onların “çarpıtma”larına inanıp da, “gaza gelen gençler”dir...
Evet, “Gezi Zekâlılar”dır... Kafalarını kiraya veren, “Klavye Gençliği”dir!..
Sizin anlayacağınız;
“Aydınlık” okuyarak “zifiri karanlık”lara saplanan gençleri uyandırmak istiyorum.
“Aydınlık”çılara sesleniyorum ama,
Sözüm, tüm “Gezi Zekâlı”laradır!..
Baradey’in elindeki kanı Nil Nehri’nin suları bile temizleyemez!
Kim, ne derse desin; “halkın seçtiği lidere darbe” yapmakla kalmayıp, “Mursi’ye oy veren kitle”nin üzerine “kurşun”larla, “bomba”larla saldıran, “çadırları, içindekilerle birlikte yakıp, insanları kömüre çeviren” cunta başı Sisi, artık kontrolü tamamen kaybetmiş, çuvallamış ve “yıkılmanın eşiği”ne gelmiştir...
Dün olduğu gibi; sokak ve caddelere “askerleri” değil de, “tankları” yığmaya başlaması Sisi’nin yaşadığı paniği anlatmaya yeter de, artar bile...
Sisi “gidici”dir... “Günleri sayılı”dır...
Peki, yerine “kim” gelecektir?..
“Amerika’nın plânı”na göre; Sisi’den sonra, Mısır’ın başına “musallat” edilmek istenen kukla, Baradey’den başkası değildir...
Hiç şüpheniz olmasın ki;
“Baradey’in istifası”nın asıl sebebi; “katliama tepki” değil, “suç ortaklığından sıyrılma” stratejisidir...
Şimdi “sıvışacak”, elindeki kanları temizleyecek, sonra da “kahraman” edalarında çıkacaktır ortaya... Bu, Baradey’in düşüncesi değil, “Amerika’nın plânı”dır!..
Ne var ki; Mısır halkı bu plânı yutmaz!..
Mısır halkı, çok iyi bilir ki, Baradey; “Cani Sisi’nin yardımcısı ve yatakçısı”dır...
“İstifa” etmiş olması, onu asla paklamaz!..
Baradey’in pisliğini Nil Nehri bile temizleyemez!.. Hoş; Nil Nehri de, şu günlerde sadece “kan” akıyor!..