Okullarda İbadet Mekanları
Okullarda, istek olursa ibadet yeri (mescid, namaz odası) açılabilecekmiş. Millî Eğitim Bakanlığını, bu doğru ve çok isabetli kararından dolayı tebrik ediyorum. Bir okulda spor salonu, laboratuarlar, atölyeler olabiliyor da niçin (gerekiyorsa) bir ibadet yeri olmasın?
Duyduğuma göre Galatasaray lisesinde beş kadar öğrenci namaz kılıyormuş ve bunların merdiven altında minicik bir mekan da olsa ibadet edebilecek bir yerleri yokmuş. Doğru mudur bu?
Kemalist, Sabataycı, Laikçi (laik değil) medya, okullarda gerektiğinde açılabilecek bu ibadet yerlerini pek soğuk ve somurtkan karşıladı. Haksızlar.
Ülkemizdeki misyoner papaz okullarının kocaman kiliseleri olabiliyor da, devlet okullarının niçin namaz odaları, mescidleri ve camileri olmasın?
İngiltereden ibret alalım: Oradaki kolejlerin kocaman kiliseleri var. İnternetten Eton Kolejinin resmini bulun, kilise binası okul binasından yüksek ve her sabah orada, derslere başlanmazdan önce öğrenciler ibadet ediyor.
M. Kemal Paşa, Manastır askerî mektebinde ve İstanbuldaki Harbiyede okurken, diğer bütün büyük mekteplerde olduğu gibi, okulun camiinde resmî imamın ardında beş vakit namaz kılmıştır.
Yine birileri itiraz edecek ve bazı öğrenciler abdestsiz namaz kılmıştı diyecekler. Bunu kabul ediyorum ama kimler abdestsiz namaz kılmıştır? Bu sorunun cevabı basittir: Sabataycı çocukları… Sabataycı çocukları…
İslamî düzen ve devlette Müslümanların farz namazlarını eda etmeleri mecburîdir. Dinde ikrah=zorlama yoktur hükmü, Müslümanlar için değil, gayr-i Müslimler içindir.
Bendenizin parası olsa ve bir İslam Mektebi (lisesi, koleji, idadî veya Sultanîsi) açabilsem, bütün Müslüman talebelere vakit namazlarını, okulun camiinde, okulun imamının ardında cemaatle kıldırırım. Yahudi ve Hıristiyan öğrencilerim olursa onlar da kendi ibadetlerini yapabilir.
Doğrusu Sabataycı, çağdaş, Kemalist okur-yazarlarımızın bir kısmı çok bağnaz=fanatik. Okullarda açılabilecek küçük namaz odalarından çok rahatsız oluyorlar. İşveçlilerden ibret alıp utansınlar. Orada tesettürlü bir hanıma saldırılınca, nice Hıristiyan ve ateist kadın ve erkek başlarına eşarp bağlamak suretiyle, saldırıya uğrayan kadıncağızı savunmuşlardı.
Onlara haber veriyorum: İleride bu memlekette, bütün Müslüman öğrencileri beş vakit namazı cemaatle kılan İslam Mektepleri açılacaktır. Bundan hiç şüpheleri olmasın. 1912’ye kadar Galatasaray Sultanîsinde olduğu gibi. Peki o zaman dıştan Müslüman görünen Sabataycı çocukları ne yapacak? Sabataycı olduklarını, Müslüman olmadıklarını ispat ederlerse namazdan muaf tutulacaklardır.
Namaz Müslümanlar için farz-ı `ayndır, mecburîdir.
Gayr-i Müslimlere elbette namaz konusunda baskı yapılmaz.
Din hürriyeti budur.
Laiklik mi?.. O, din, inanç ve inandığı gibi yaşamak hürriyetinden sonra gelir.
• (İkinci yazı)
Din Hizmetkârlarının Zenginliği
DİN ilimleri, din hocalığı, dinî hizmetler zengin olmaya alet edilemez.
Mücahitler, elbette ganimet payı alarak zengin olabilirler ama zamanımızda İslam devleti yoktur, gerçek mânada cihad fi sebilillah yapılmamaktadır, binaenaleyh ganimet de toplanmamaktadır.
Saf Müslüman halkı soyarak, kaz gibi yolarak, inek gibi sağarak zenginleşenler mücahid değildir, lanetli din sömürücüleridir.
Cami imamları elbette, fetva ve ruhsat ile maaş alabilirler ama imamlığı, hocalığı alet ve istismar ederek zengin olamazlar.
Resulullah (salat ve selam olsun ona) Efendimizin eline muazzam miktarda ganimet malı geçerdi de, onların hepsini dağıtır ve zat-ı risaletpenahileri bazen aç kalırdı. Aylar geçerdi de, Muhammed Mustafanın ocakları tütmezdi, çünkü pişirecek bir şeyi olmazdı.
Ne buyurmuştu o?..
“Uhud dağı kadar altınım olsa, borç ödemek için bir kenara koyacağım bir altın dışındaki paranın, bir gece bile yanımda kalmasını istemem, hepsini sadaka olarak Allah yolunda dağıtırım…”
İslamda, Müslüman zengin olmaz diye bir hüküm yoktur. Lakin bazı zenginlikler haramdır.
Din ticareti, mukaddesat bezirganlığı ile zengin olmak haramdır. Böyleleri karı satanlardan daha alçaktır.
Müslümanların, birbirleriyle riba muameleleri yaparak zengin olmaları Darülislamda da Darülharbte de haramdır.
Şeriatın, fıkhın bey’ bi’l-bâtıl dediği yollarla zengin olmak caiz değildir.
İhtikâr yaparak zengin olmak haramdır.
İhalelere fesat karıştırarak zengin olmak haramdır.
Rüşvet alarak zengin olanlar mel’undur.
Haram komisyonlar alarak zengin olmak haramdır.
Zengin olmanın meşru ve helal yolları vardır… Üretir, ticaret yapar, ithalat ihracat, ticarî hizmetler, özel okullar ve hastahaneler açar ve saire…
Amaaaa…
Özel okul açtı, orada putperestlik ve tağut eğitimi yapıyor, çocuk ve gençlere sapık ideoloji aşılıyor, mesela Darwinizmi doğruymuş gibi gösteriyor. Kazancı haram olur.
Özel hastane açtı, para kazanmak iç in lüzumsuz yere ameliyat yapıyor, faturayı şişirmek için lüzumsuz ilaçlar veriyor. Kazancı haramdır.
Müfessirlik ehliyeti ve icazeti olmadığı halde, zengin olmak için kendi re’y ve hevasıyla tefsir veya din kitabı yazıyor veya yazdırıp yayınlıyor. Bu yolla kazanılan para da haramdır.
Müslüman zenginin serveti helal ve tayyib olmalıdır.
Başta din sömürüsü olmak üzere bütün haram kazançlar dünyada rezillik ve rüsvaylık, öteki dünyada ateş ve azaptır.
Cami imamı, aynı zamanda hattat. Hattatlıktan para kazanmış, zengin olmuş, ona kim ne der.
Din hocası, temiz niyetle telif ve tercüme yapmış, bundan bir miktar ücret almış. Buna bir şey dediğimiz yok.
Para kazanmak, zengin olmak hırsıyla içleri yanlış bilgilerle, bid’atlerle dolu şişirme din kitapları yazmış; işte böylesi kınanmaya layık bir kişidir, kazancı da haramdır.
Parayla Kur’an okuyarak, hatim indirerek zengin olmuş. İşte bu da haram bir zenginliktir.
Eski devirlerde cihada iştirak etmiş, gazi olmuş, toplanan ganimetlerden Şeriat taksimiyle eline geçen para ve mal ile zengin olmuş… Ne güzel, ne helal, ne tayyib bir zenginlik.
Bana sövüp sayan çokbilmiş, soruyorum sana: Bu devirde cihad var mı, ganimet var mı?
Resulullah Efendimiz, Hayber gazasında, bir çift sarı deriden pabucu ganimet olarak alıp saklayan ve bilahare öldürülen kimsenin cenaze namazını (gulül yaptığı için) kılmamışlardır.
Din ilimleri zengin olmak için öğrenilmez. Böyle bir niyet fasittir.
Kur’anın, Sünnetin, Şeriatın, fıkhın meşru ve helal görmediği kirli ve kara yollarla zengin olanlar fasık ve facirdir.
Kur’an okuyarak, hatim indirerek zengin olanlar facir ve fasıktır.
Bu Ümmetin başına gelen musibetlerin yüzde doksanı din sömürücülerinden gelmiştir.