Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Yeni hasta adam

Yeni hasta adam

11 Eylül’den birkaç gün sonra tehditle 16 Eylül 2013 günü sabah saatlerinde Amerikan saatiyle 8.00 sularında Teksas’ın Forth Worth bölgesinden kafası bozuk bir siyahi Deniz Piyadelerinin Karargahına (the US Naval Sea Systems Command) girerek gelişigüzel sağa sola ateş etmeye başlıyor. İlk belirlemelere göre 12 kişinin ölümüne neden oluyor. Bu arada kendisi de vuruluyor. Haber Türkiye’de pek yankı uyandırmadı. Nedeni, Türk kamuoyunun başka gündem maddeleriyle meşgul olması. Yeni gösteriler ve Suriye meselesiyle yakından ilgilenmesi. Bir de ABD’de failleri Müslüman değilse bu tür saldırıların adiyattan sayılması. Özellikle de BM uzmanlarının kimyasal silah kullanımıyla ilgili raporu gündemin baş sıralarını işgal etti. Raporda ilginç bir ayrıntı, kimyasal silahların atılmasında kullanılan füzelerin Şam rejiminin silah envanterinde mevcut olduğunun belirtilmesidir. Türkiye’nin Suriye politikasının yanlışlığına inanan veya iman eden müzevirler tayfası Han Aseli ve Guta’da kimyasal silahları rejimin değil de muhaliflerin attığına dair asparagas haberler üretiyor veya bu tarz haberlerden medet umuyorlar. Kimse ayranım ekşi demiyor. Doğruyu kabul etseler Türkiye’nin politikasının yanlışlığını nasıl ispat edecekler? Esat’la birlikte her geçen gün taraftarları da manevi bir bataklığa saplanıyorlar. Türk kamuoyunu meşgul eden ikinci önemli olay da, Suriye’ye ait bir helikopterinin Türk uçakları tarafından düşürülmesiydi. Geç olmakla birlikte doğru bir hamle. Bugüne kadar bu hamlenin yapılmayışı içeride ve dışarıda Esat taraftarlarını cesaretlendirmiş ve ötesinde azdırmıştır. Washington saldırısı bu gelişmelerin gölgesinde kaldı.


ABD yapısal bir kriz geçiriyor. 11 Eylül de bu arızanın dışa vurumuydu. ABD 21’inci yüzyılın hasta adamıdır. İsrail’i destekledikçe adaletten sapıyor, İslam dünyasından kopuyor ve rakipleri karşısında da aciz kalıyor. Suriye konusunda Rusya ile ittifak yapmasının arkasında da İsrail’in gözetilmesi var. Siyahi saldırgan Aaron Alexis’in Teksas’lı olması manidar. Böylece Teksaslı siyahi saldırgan Washington’ı yeni Teksas haline getirmiştir. W. Bush’un da çiftliği Teksas’da idi. Teksaslaşma bütün ülkeyi kuşatıyor. ABD hem ferdi hem de devlet düzeyinde Teksaslaşma eğilimi yaşıyor. Amerikan devleti dünyanın her yerinde masumları öldürürken Amerikan halkı da pür silahlı vaziyette birbirini öldürüyor. Her seferinde de biraz da Yahudilerin kışkırtmasıyla failleri Müslümanlar arasında arıyor. Halbuki Deniz Üssüne yapılan saldırının içerden olma ihtimalinin yüksek olduğu ilk andan itibaren ortaya çıkmıştı. Adam içeriye elini kolunu sallayarak girmişti. Bu da içeriden biri olma ihtimalini gündeme getiriyordu. Beklendiği gibi çıktı ve Aaron Alexis’in eski bir üs elemanı olduğu ortaya çıktı. Deniz Üssünü basan Aaron ile W. Bush arasında ne fark var? Birisi 11 Eylül’ü bahane ederek dünyayı bastı, diğeri de Deniz Üssünü bastı. Bush şüphesiz daha saldırgan ve tehlikeli idi. Devletin bütün silahları elindeydi ve onları da kullanmaktan çekinmedi. Aaron Alexis ise bir yalnız kurt. Ferd-i ferid.

 Amerikan rüyası kabusa dönüştü. Bunun nedeni yapısal arıza ve kötü idarelerdir. Liderlik sorunu dışında, iki yapısal sorunu var. Bunlardan birisi kapitalizmin merkez üssü olması diğeri de yine bununla bağlantılı olarak örgütlü Yahudilerin güdümünde ve kuşatması altında bulunmasıdır. ABD’yi ensesinden veya kuyruğundan yakalayan örgütlü Yahudiler onu istedikleri istikamete sevk ediyorlar. Adaletsizliğin gölgesindeki ABD giderek suç üssü haline geliyor ve huzur veren ülke, huzursuz etmeye başlıyor. Melting pot yani kaynaştırma potası olarak da anılan ABD, bu özelliğini kaybediyor. Olayın patlak verdiği Washington ve diğer Amerikan şehirleri sınıflar arasında eşitsizliğin hüküm sürdüğü ve yaygın olduğu mekanlara dönüştü. Zenginler daha zengin fakirler daha fakir oluyor. 2008’den itibaren ABD’de egemen olan ekonomik gerileme ve ardından gelen ekonomik hamleler yeterli olmamış, büyüme hedefleri tutturulamamıştır. ABD’yi bir arada tutan şey ise ekonomik istikrardır. Ekonomi geriledikçe toplumsal doku gevşeyecek ve uyumsuzluk ve gerilim artacaktır. Geçmişte hakaret nedeni olmasına rağmen Amerikan halkı arasında kendisini aşağı tabakalara nispet edenlerin sayısı ve oranı artıyor. Orta direk Amerikalı eriyor. Daha önce kendisini çalışan sınıf veya orta direk içine yerleştiren Amerikalılar son demlerde kendilerini alt tabakaya nispet ediyorlar (http://www.latimes.com/local/la-me-lower-class-20130916,0,5616335.story ).

 Kapitalizm ve Siyonizm ABD’yi hasta adam etmiştir. Hasta adam içeride ve dışarıda şiddet üretiyor. Bu şiddet dalgası da onu boğuyor. W. Bush’un inandığı İncil ve kutsal kitaplar “Kılıç çeken, kılıçla ölür” diyor. ABD de şiddet girdabına ve anaforuna yakalanmış durumda. Şiddet Amerikan halkını hasta ediyor ve hasta vücut da şiddet üretiyor. Sonunda şiddet fasit daire haline geliyor. Washington saldırısının anlamı budur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi