Sosyal Güvenlik Destek Primi
Hani Nasrettin Hoca’nın fil hikayesi vardı ya...
Timur’un köylüye vermiş olduğu filden ahali oldukça rahatsız.
Ortalıklarda yiyecek namına bir şey bırakmadığı gibi kırıp döküyormuş.
Geri verecekler de cesaret işi...
“Hoca, bu fili ancak Timur’a sen verebilirsin.”
“Hay hay da bir şartım var, siz de benimle geleceksiniz.”
Hoca önde, köylü arkada saraya kadar gitmişler.
Ancak, sarayın kapısına vardıklarında Hoca ne görsün, arkasında bir tane köylü kalmamış, Timur’un korkusundan hepsi kaçmış.
Divana dikilen çaresiz Hoca’ya, Timur sormuş:
“Hayrola Hoca neden geldin?”
“Efendim, köylüye bahşettiğiniz fil durmuyor, yanında bir de dişisini istiyor.”
“Öyle mi, al sana bir dişi fil daha.”
Köylü Hoca’nın bir fille gidip iki fille döndüğünü görünce söylenmeye başlamış.
“Aman Hoca biriyle başa çıkamadık, şimdi ikisi…”
İşte böylesine, böyle…
İyi de bu emekliler kime ne yaptı?
Kaçmadılar, yerlerinde sabit durarak bu iktidara oy verdiler.
O halde neden ikinci fil?
Altmış beş yılını ver, saçını sakalını ağart...
Hangi akıllı bu ağırlığı emekli kesimin sırtına yüklemişse.
Niçin çalışıyorsun?
Aldığı emekli maaşı yetmiyorsa neden çalışmasın?
Başka ne yapsın, kadın ticareti mi yapsın? Esrar mı satsın?!.
Namusunla çalışırsan biz de senin maaşının % 15’ini keseriz…
Bu uygulamanın başlangıcı 1986’dır. Sigortalı emekli olup da ek bir iş yapanlardan devlet destek primi alıyordu. Bu primi işveren ödediği için çalışan emekliye pek de yansımazdı. Daha sonra 1.1.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı kanun işi iyice azıttı.
Artık devlet emeklisinin “Emek Karnesi” sayılan parasının %15’ini kesmeye başladı.
Emekli sandığı emeklileri için kesinti kaynaktan olacağı için hiç kimse üzerinde durmadı. Sosyal Güvenlik Kurumu da kesintiyi süresinde yapmayınca fil iki oldu.
Beş yıllık birikim…
Örneğin, 1500 TL emekli maaşı alanın biriken beş yıllık borcu aşağı yukarı 12.000 TL.
Çıkarılan bir yasa ile bu birikimi 18 aya kadar taksitlere bağlamak da sorunu çözmüyor. Kabahat Sosyal Güvenlik Kurumunda, ceremesi emeklilerin sırtında. Emekli bir takside çalışıyor, veya bir yerde bekçilik yapıyorsa bunun eti ne budu ne?
Bu 12.000 TL’yi nasıl ödeyecek?
Bunun adına sosyal devlet denmez, çağın “sosyal komünizmi” denir.
Öyle ya, emeklinin maaşını icra dairesi bile kesemezken sen nasıl kesersin?
Devlet hazırı tercih ediyor… Emekliler adeta cezalandırılırken milletvekillerine kıyağın kıyağı.
Onlar hem emekli maaşlarını alırlar, hem de milletvekilleri maaşlarını.
Her neyse ki şu anda yapılan düzenlemede 59 yaş sınırı getirileceğini basından okuyoruz.
Yaşı 59 olan emekli ek bir iş yapsa da destek primi ödemeyecekmiş.
İyi de önceki biriken borçlar ne olacak?
Hem o, hem de 59 yaş altında kalanlara da haksızlık olmasın diye kesintiler maaştan değil, ek kazançtan olsun ki yapılacak düzenleme bir işe yarasın…
Mağdur durumda binlerce emekli, yeni düzenlemeyi dört gözle bekliyor…
Hadi bakalım “Sosyal Güvenlik”, sosyal olduğunu göster de görelim…
Değilse, alma emeklinin ahını, çıkar aheste aheste…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.