Amerika’nın başkenti Washington DC yine bir saldırı ile sarsıldı. Bu sefer Deniz Kuvvetleri alanında gerçekleşen kitle ölümleri yine içeriden birinin marifetiydi. Yani daha önce Deniz Kuvvetlerinde görevli Aaron Alexis adında otuz dört yaşında birinin işiydi. Ağustos ayı sonu başkente gelmiş ve bir otele yerleşmişti. Pazartesi günü de sabah sekiz sularında gittiği Deniz Kuvvetleri donanma alanında önüne gelene üç, beş defa ateş etmeye başlamış. Önce ne olduğunu anlayamamış insanlar, sonra silah sesleri ve çığlıklar yakınlaştıkça, kaçışmalar arasında elinde silahla oraya buraya ateş eden birinin öldüğünü farketmişler. Alexis, on iki kişiyi öldürdükten ve aralarında polislerin de olduğu sekiz kişiyi yaraladıktan sonra yapılan aramalar sonucunda bulunup güvenlik kuvvetlerince vurulmuş. Şimdi ABD bu saldırıyı konuşuyor. Ama nasıl?

Alexis bir zenci. Ne adı ne de soyadı Müslüman ismini andıracak bir isim değil. Müslüman değil zaten. Böyle olunca verilen bilgiler, yapılan yorumlar, hazırlanan haberler hep failin zihinsel hastalığı olduğu üzerinde duruyor. Akıl hastalığı semptomları taşıdığı söylenen Alexis’in daha önce de vukuatları olduğu, yakalandığı, hapse atıldığı ve sürekli anormal davrandığı vurgulanıyor. Akıl hastası olduğu yönünde oy birliğiyle kamu oyu oluşturuluyor. Kimse de çıkıp bu bir terör olayı değilse terör nedir demiyor. Amerikan Deniz kuvvetlerinde çalışan biri, yani askeri güçlerin mensubu çıkıyor, on iki kişiyi tak tak öldürüyor, bu terör saldırısı “olamıyor.” Çünkü köşesinden bucağından, sağından veya solundan İslam’la veya müslümanlarla yakından veya uzaktan bir ilişkisi yok Alexis’in.
Bir de düşünün ki, en yakın arkadaşı mesela bir Mısırlı olsaydı. Veya bir Filistinli olsaydı, Alexis de İslam’a sempati duyan ve hatta müslüman arkadaşlarıyla çokça vakit geçiren biri olsaydı bu olay nasıl lanse edilirdi? Yine şimdi olduğu gibi “psikolojik sorunları varmış” denir ya da “deli” damgası hemen vurulur muydu? Hayır. Eğer öyle olsaydı hemen hiç zaman kaybetmeden kimmiş bakalım o müslüman arkadaşlar denir ve onların evleri basılır, o çocuklar göz altına alınır, azmettirmek suçundan yargılanır, Alexis de Amerikalı neo-conların tabiri ile “cihadist” olarak damgalanır, herkes de İslam’a lanet okumaya davet edilirdi.
Ne tuhaf ki konu ile ilgili açıklama  yapan hiç bir kamu görevlisi, hiç bir basın yayın organı terörizm kelimesini ağzına almıyor. “Bizim akıl hastamız”a karşı, “sizin teröristiniz” oyununu oynamayı yeğliyor.