Londra’da faaliyet yürüten Türk- İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası’nın (Turkish British Chamber of Commerce and İndustry) yönetim kurulu üyesi Nuri Bulgurcu’ya sorduk:

“Tam 44 yıldır İngiltere’de yaşayan bir işadamı olarak Türkiye’yi nasıl buluyorsunuz, vaziyetler bulunduğunuz yerden nasıl görünüyor?..”
•
Nuri Bulgurcu, neredeyse reşit olur olmaz, İlkokul mezunu bir genç olarak İngiltere’ye gitmiş…
Aylar boyunca aç dolaşmış, o kadar ki çöplerden yiyecek arayacak noktaya düşmüş.
Bulaşık işi bulduğunda karnı doymuş, tekstil firmasına girdiğinde üstüne başına bakma imkanı bulmuş, biraz kendisini toparladığında da eğitimine devam etme.
Bunları yaparken, Türk tekstil işçisi arkadaşları birlikte “Kendi işimiz olsun!” diye bir küçük atölye açmış.
Sonrası, “Yürü ya Kulum.”
•
Bu tecrübeli işadamına “İngiltere’den bakınca Türkiye’yi nasıl buluyor sunuz?” diye sorduğumuzu yazmıştık yazı girişinde.
Dedi ki:
“İngiltere’den Türkiye’yi devamlı olarak izleyen, Türkiye’nin imajından doğrudan etkilenen bir işadamı olarak ifade etmek isterim ki; 15 sene evvel Türk pasaportunu göstermeye utanacak haldeydik. Türkiye’nin itibarı yerlerdeydi. Türk işadamı olmak çok büyük dezavantajlara yol açardı. Bu durumdan bütün Türkler rahatsızlık duyardı.”
•
-Şimdi?
“Şunu Türk İşadamı olmak, Türk işçisi olmak çok özel ve güzel bir durum şimdi. Türkiye’nin imajı hiç olmadığı kadar iyi. Bu farkı Türkiye’de o şartlar içinde yaşarken fazla hissetmezsiniz ama bizim gibi gurbette yaşayan insanlar, vatandaşı oldukları devletin iyi veya kötü yönetilmesinden birebir etkilenir ve davranış farkını hemen anlar. İngiltere’nin resmi dairelerine işi düştüğünde anlar, iş kurarken anlar, işe girerken anlar, çalışırken anlar, okula giderken anlar, her yerde anlar. Türkiye hiç bu kadar saygın ve itibarlı bir ülke olmamıştı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere’de çok iyi bilinen bir lider ve İngilizlerin büyük bölümü onu çok başarılı buluyor. 
-Somut örnekler verebilir misiniz, ne gibi avantajları var size Türkiye iyi yönetiliyorsa?
“Çok basit: birçok İngiliz işadamı bizimle ortaklık kurmak istiyor. Birçok İngiliz işadamı ve hatta çalışanı Türkiye’de yatırım yapmak istiyor. Ankara anlaşmasının imzalanması çok iyi oldu. İngiltere’de kendi işini kurmayı planlayan, işini yürütebilecek kadar İngilizce bilen ve ciddi bir projesi olan herkes İngiltere’de iş kurabiliyor. Türkiye’den İngiltere’ye gelen ve giden arttı, İngiltere’den Türkiye’ye gidiş gelişler arttı. Türkiye İngilizler için yatırım yapılabilir sağlam bir ülke haline geldi. Bir İngiliz işadamı için bir Türk işadamı ile arkadaş olmak son derece önemli hale geldi.
-Gezi Parkı olayları bu imaja zarar verdi mi?
“Bir ara öyle bir hava oluştu ama bu hava çabuk dağıldı. Toz duman kalktıktan sonra gerçekler ortaya çıktı. İngilizler, Türkiye’nin anlık çıkışlardan, karışıklıklardan etkilenmeyecek kadar güçlü bir istikrar ve güven ortamına sahip olduğunu gördü. 
-Türkiye’nin demokratik düzeyi nasıl görünüyor, polis devleti vs, eleştirileri yoğun mu?
“Ne polis devleti, Türkiye’deki polise yönelik saldırı ve şiddetin çok az bir kısmı Londra’da olsa polis çok sert müdahalede bulunurdu. Sonra basın özgürlüğü meselesi; İngiltere’de ülke çıkarlarına aykırı yayınlar yaparsanız sert müeyyidelere muhatap olursunuz. Bunun çok örneği vardır; ülke çıkarlarına aykırı yayıncılık yapanlar tutunamamıştır.
-Türk işadamları olarak Türkiye’den beklentileriniz yok mu, ya da şikayetleriniz?
- Türk Hava Yolları bir zamanlar işçilere bilet fiyatları indirimi uygulardı. İşçilerimiz geliyor ve bana: “THY, Sayın Hamdi Topçu ve Sayın Temel Kotil yönetiminde çok başarılı oldu. Çok büyük bir marka oldu lakin büyüdük diye işçilerimizi daha az düşünmeye başlar hale gelmemeli.” diyorlar. THY bilet fiyatları bakımından işçilerimize mutlaka kolaylık sağlamalı. Ek seferler konarak, başka tedbir alarak yoğunluk giderilebilir ve bilet fiyatları düşürülebilir
-Son söz?
-Türkiye’de yaşayan kardeşlerime mesajım var: İstikrar ve güven ortamının kıymetini bilin. Bu dönemi elimizden kaçırırsak, ülkemize de, size de bize de yazık olur!..